"Sen bana helalim, desen de sen benim için artık haramsın sevgilim."
***
"Şey bir kitap sorabilir miyim?" Sesle başımı okuduğum kitaptan kaldırıp on yaşlarındaki kıza baktım ve gülümsedim. "Tabiki."
"Adı 'Kimsin Sen?' , nerede acaba ben bulamadım?" dediğinde yerimden kalkıp daha bu sabah tozunu aldığım, çocuk kitaplarının olduğu rafa yürüdüm. "Yazarı Miyase Sertbarut değil mi?" diye sordum emin olmak için. "Evet."
5. raftaki kitabı aldığımda kızın gözlerinin ışıldadığını gördüm. Kitap okuyan çocuklara bayılıyorum.
Elimdeki kitaba özlemle baktım. Uzun zaman olmuştu bunu okuyalı. Kızla beraber tekrar geldiğimiz yere giderken kitabın son sayfasını açtım.
"Geriye anılar kaldı. Arada bir dönüp baktığımız, bazen hüzünlendiğimiz, bazen gülümsediğimiz anılar kaldı."
Bana birini hatırlatmıştı ama bunu kafamdan kovup kitabı sisteme kaydettim ve kızın kartını aldım. Kitabı ona verdiğimde aldığı an okumaya başlamıştı. Tatlı kız.
Tam kitabıma devam etmişken biri önüme bir kitap koydu. Kafamı kaldırıp baktığımda gülümsedi ama ben gülümseyemedim. Derin bir nefes verip kitabın ayracını tekrar koyup kapattım.
Ciddi bir şekilde önüme koyduğu kitabı alıp sisteme kitabı verdiğini kaydettim ve kütüphane kartını ona geri verip kitabı aldım.
Hiçbir şey demeden kitapla yanından geçerek kitabın ait olduğu kitaplığa doğru yürürken arkamdan geldiğini hissedebiliyordum.
"Beni tanımıyormuş gibi mi davranacaksın artık?" dedi ben kitabı rafına yerleştirirken. Bir şey demeden sol tarafıma dönüp tam gidecekken kolunu kitaplığa uzatıp önümü kesti.
"Kolunuzu çekebilir misiniz beyefendi?" dedim duygudan yoksun bir sesle. "Gözlerime bak." Ne diyeceğini çok iyi biliyor pislik.
Zorunlulukla gözlerine baktığımda aklıma direk o an geldi ve gözlerimi kaçırdım. Bunu yapmamalıydım, kahretsin.
O an, alnımdan öpüp helalimsin sevgilim, dediği an aklıma gelip duruyordu ve her geldiğinde bana sıcak basıyordu. Yanaklarımın yandığını hissettim.
Eh yıllar sonra bir anda eski sevgilisi, hâlâ sevdiği sevgilisi, öpünce bir utanıyor insan. O kadar attığım trip boşuna mı gitti şimdi?
"Dilara iyi misin?" dediğinde tekrar gözlerine baktım. Ay gözleri olmaz! Gözlerimi biraz aşağıya indirdim. Dudakları! O an bir kitabı alıp kendimi yelleyesim geldi.
Ben en iyisi arkamı döneyim.
Arkamı döndüğümde gülümsediğini hissedebiliyordum. Elime rastgele bir kitabı aldım. Şansıma açtığım sayfa yakınlaşma sahnesiydi.
Kitabı aldığım gibi koyup kitap arıyormuş gibi davrandım. Neden buradaki tüm kitaplar aşk kitabı? Ay doğru burası romantik kitapların olduğu bölüm.
"Tamam sakin ol. Bir şey yok." diyen sesiyle içimden dualar okumaya başladım. Kendimi rezil olmuş gibi hissediyordum.
"Aa dur biri bu kitabı sormuştu sende olduğu için verememiştim onu haber edeyim." diyerek sıvışmaya çalıştığımda kitabın yanındaki kitapları gösterdi.
"O kitaptan on beş tane var zaten." dediğinde hışımla ona döndüm.
"Sen benimle neden uğraşıyorsun ya? İşim gücüm var benim, sen git sarışın bombaya." dediğimde burnundan güldü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yıllar, Yalanları Affetmez
Romance"Günler, kalbime yük oldu sevgilim..." İnsanlar güven verir. İnsanlar umut verir. İnsanlar kalbine bazen aşk verir. Ama eninde sonunda kalbinde kalan tek şey adına "Hayal kırıklığı" dediğimiz bir enkazdır. Düştüğünde, insanlar sana el uzatır ama se...