5

7.3K 555 168
                                    

Pek smut içermiyor ficin başlangıçları olduğu için. Kusura bakmayın. umarım tatmin edici bir bölüm olur sizin için. İyi okumalar 🐯🐰

...

"Nefes al, ver. Nefes al, ver..." İçimden sürekli bunu kendime tekrar ederken Chaeyoung'un evde olmayışını fırsat bilerek resmen Bay Kim'in yanına kaçmış, evde tek başımıza kalıp kalbimin yerinden çıkarcasına atmasına izin vermiştim.

jeongguk
ben geldim
ACSANIZA KAPIYI
BRN GELDIM DIYOEUM

iletildi

Ayak sesleri duyduğumda kalbim daha da hızlı atmaya başlamıştı. Bay Kim'le nasıl konuşacaktım bilmiyordum. Onunla göz göze gelmek kalp atışlarımı hızlandırıyordu. Yine de bunu inkar etmekten asla vazgeçmiyordum. Çünkü üvey kızıyla olan ilişkimde bunu yapmak zorundaymış gibi hissediyordum.

Kapı açılır açılmaz tuttuğum nefesimi dışarı verirken dudaklarımı ıslattım. "Gel." dedi, kalın sesi sertçe yutkunmamı sağlarken gözlerine baktım hayranlıkla.

"Geldim." deyip içeri geçerken daha birkaç saat önce ona 'beni sik' harfleriyle oluşturduğum akrostişimle yüzümü buruşturdum. Bu... bu gerçekten utanç vericiydi ve hâlâ onun yüzüne bakabiliyor olduğum için şanslı hissettim.

"Chaeyoung Lalisa ile birlikte, öyle değil mi?" diye sorduğumda "evet." cevabını almıştım.

Bedenimi ona çevirirken kendisine yaklaştım. "Onunla vakit geçirmem gerekirken üvey babasıyla vakit geçirmem ne kadar komik öyle değil mi? Oysa o size çokça değer veriyor ve siz ona ihanet ediyorsunuz."

"Chaeyoung'dan yakın zamanda ayrılacaksın zaten." dedi.

Güldüm. "Ondan ayrılınca size beraber olabileceğimizi düşündüren nedir?"

"Sevgilisinden değil de babasından etkilenen biri için fazla konuşmadın mı? Şimdi kendini benim kollarıma bırak ve bu günü sana en güzel şekilde yaşatayım."

Düşünür gibi yapıp bir süre cevap vermedim. Kendimi Chaeyoung'la her zaman oturduğumuz ve 'bizim yerimiz' olarak adlandırdığı koltuğa geçtiğimde Bay Kim'de çaprazımdaki koltuğa geçerek bir bacak üzerine atmış, beni izliyordu.

"Sikeyim, şöyle oturmayın Bay Kim." Gözlerim bacaklarında ve parmaklarını ağzına götürmüş bir vaziyette hâlâ beni izleyen bedeninde gezinirken ondan bu kadar çabuk etkilendiğim için kendime kızdım. Siktir, cidden de çok fazla yakışıklıydı!

Ayağa kalkıp önünde durduğumda yavaş ama bir o kadar da onu etkileyecek bir şekilde kucağına yerleştim. Ellerini belime koyacağını zannederken hiçbir şey yapmayışı kucağında biraz daha yükselmemi, kasık bölgesinde oturmamı sağladı.

"Taptığınız belime sarılmayışınızı garipsedim, Bay Kim." diye kısık ses tonunda konuştuğumda hiçbir tepki vermeden "Sürtün." dedi, kendini bana iterken. Kısıkça inlerken etkileniyor olduğu için şanslı hissettim.

Kim Taehyung'u etkiliyor olmak kesinlikle hoşuma gidiyordu.

"Bugün buraya sürtünmeye gelmedim," Bay Kim'e doğru yaklaşıp kulak memesini emerken dediğimin tersini yaparak sürtünmeye devam ettim. "Belki beni becermeniz, belki de deliğimi yemeniz için geldim. Ama görüyorum ki birileri kucağında birinin sürtünmesiyle boşalmayı düşünüyor."

"Jeongguk... seni gerçekten becermek istiyorum. Şansını zorlama." Ellerini kalçama atarak sıktı.

"Şansımı zorlamak istiyorum, Bay Kim. Ohh, o ellerinizle belimi tutup içime gel git yaparken ki tapılası yüzünüzü görmek için her şeyi yapmaya hazırım."

Belimden tutup ayağa kaldırdığı esnada bacaklarımı beline dolamak zorunda kaldım. "Seninle burada sevişmek istemiyorum, bebeğim." dedi. Neden?

"Pekâlâ... nedenini sorsam?"

"Soramazsın." Dudaklarını dudaklarıma bastırıp beni şoka sokarken bu sefer altta olan benken üstüme çıktı. Koltukta geriye kayarken ellerimi boynuna dolamaktan geri kalmadım. Büyük bir açlıkla dudaklarımı sömürürken aynı işlemi ben de onun dudaklarına yapıyordum.

"Ahh!" diye inlemeden edemedim. Dudaklarım kanamış olmalıydı. Pantolonumun altından parmaklarını deliğimde gezdirmeye başladı.

"İç çamaşırı giymedin mi?" diye sorduğunda arsızca sırıttım. "Senin için. Zorluk olmasın diye." Göz kırparken o bundan hoşnut olmuşçasına işaret parmağını deliğimde gezdirmeye, arada bastırmaya başladı.

"Seni kıyafetlerin üzerindeyken becermek isterim." Böyle demesi kasıklarımı daha fazla sızlatırken "Neden yapmıyorsun o zaman?" diye mırıldandım. Hep laftaydı bu adam.

Beklemediğim bir hamleyle bir parmağını içime gönderirken tiz bir inleme bıraktım büyük salona. "Ahh, Bay Kim, mmh, çok iyi... siktir, parmaklarınız çok uzun!"

"Kes sesini Jeongguk! Arsız düşüncelerinle benim parmaklarımı içine almak isteyen sen değil miydin zaten?!"

"Öyle miydim?" deyip tek gözümü açmaya çalıştığımda başarısız olmuş, Bay Kim'in ensesini sıkmaya devam etmiştim. Oh, ciddi mânâda bir adamın parmakları bu kadar iyi hissettirebilirdi.

"Şimdi erekte olmuş bir şekilde evine gidiyorsun küçük oğlan." Dudağıma son defa öpücük bıraktıktan sonra parmağını içimden çıkarmıştı. İşaret parmağını ağzına götürüp emdiği esnada, bu yaptığı titrek bir nefes almama sebep olmuştu.

Yavaşça ayağa kalkıp zar zor yürürken "piç kurusu" diye mırıldandım. "Ben iç çamaşırı giyeyim onu azdırmak için, o beni becermesin, oh ne ala!"

"Kendi kendine konuşma." dediğini duydum.

Bakışlarım Bay Kim'e dönerken tek kaşım kalkmıştı sorguyla. "Ben buraya şey için gelmiştim ama! Of!" deyip kendimi daha da yerin dibine sokarken güldü. Bana doğru yaklaşırken belimden tutup kendine çekti ve göğüslerimizi birbirine yapıştırdı.

"Git çünkü burada kalmaya devam edersen hem kızıma yakalanacağız hem de seni bir ay boyunca yürüyemeyecek hâle getireceğim."

Keşke diye geçirdim içimden, keşke bir ay boyunca yürüyemememin sebebi siz olsanız Bay Kim.

my darling's daddyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin