<Bölüm 6>

178 18 10
                                    

      Sonunda iyileşmiştim.Hasta olmak berbat bir şey.

      Konaktan çıktığım gibi kargam yanıma geldi.

      Karga:Yeni görev!YENİ GÖREV!Gaak!Kumamo kasabası!KUMAMO!Gaak!
      Y/n:Tamam bağırma gidiyoruum.

      Karganın söylediği kasabada pek bir uzakta.Gitmek uzun sürecek desene.
     
      Kasabaya varmıştım.Gece olana kadar vakit geçirecek bir yer bulmalıydım.Kasabada biraz ilerleyince bir festival alanı fark ettim.
Bu bir kiraz çiçeği festivaliydi.Doğruya ilkbahar gelmişti.

       Herkes sakura ağaçlarının altına oturmuş piknik yapıyordu.Gün batımı manzarası altında burda yapılan bir piknik gercekten harika olurdu.
İlerde çay ve sake satan bir tezgah fark ettim.Yönümü o tarafa çevirdim ve sıraya girdim.

       Önümdeki kırmızı sarı saçlı iri adam da bir miktar sake aldı. Ödemesini yaptı.Gerici ve sinirli bakışlarıyla bana baktı ve ardından gitti.

       Bende bir fincan sakura çayı alıp paramı verdim.Tezgahtaki bayana teşekkür edip bir sakura ağacının altına oturup çayımın yudumlamaya başladım.

       Aynı zamanda çevredeki insanları izliyordum.Herkes çok mutluydu.Onların mutluluğubun devamı için her nerdeyse o iblisi öldürmeliydim.
    
       Hava kararmaya başlamıştı. Festival kalabalıklaşmıştı.Bu iblis için iyi bir fırsat olurdu bu yüzden gördüğüm bütün insanlara burdan uzaklaşmalarını söylerek şeytanın kokusunu aldığım yöne gitmeye başladım.

       Festivalin en tenha olduğu alana kadar gittiğimde iblisi görmüştüm. Hemen çevredeki tek tük insanlara burdan uzaklaşmalarını ve gördükleri herkese de gitmelerini söylemelerini söyledim.İblisin yanına gittim.

       Her yeri dikenli sarmaşıklarla kaplı bir iblisti.Dikenlerden dolayı vücudu kanıyordu.

       İblis:Ah nerden çıktın ki sen?Gelmen iyi oldu acıkmaya başlamıştım. Ayrıca bir marechi olmansa ayrı güzel. Seni zevkle mideme indireceğim.
       Y/n:Dikenler canını acıtmıyor mu?
       İblis:Huh?Ben acıyı hissetmiyorum.
       Y/n:İyi...ölerken acı çekmeni istemem.
       
       İblis bi anda yeraltından üstüme sarmaşıklar saldırtmıştı. Sarmaşıklıklar dan kaçınırken kollarım ve suratım çizilmişti.İblise doğru koşarken bu seferde bir etobur bitki yeraltından çıkıp önümde belirdi.Bitkiyi hemen kesip düşünmeye başladım.

       Ne yapabilirdim?Bitkilerin nereden ve ne zaman geleceğini kestiremiyordum.

       Ölü ruh tekniğim işe yarar mı ki?Canlıların ruh enerjisini görebilmeme ve bu enerjileri çalabilmeme yarıyor fakat daha önce bitkilerde deneme şansım olmamamıştı.Ama bitkilerde canlı yani işe yarayacağını umuyorum.

       Bütün bunları düşünürken aynı zamanda iblisin bitkilerinden kaçınıyordum.Çok hızlı olduklarından bitkileri kesemiyordum.

       Ölü ruh tekniği ile canlıların ruhunu görebilmem için önce onlara zarar vermem gerekiyor.Ama bitkiler o kadar hızlı ki kesemiyorum bile.Bi bitkiyi bile kesebilsem artık onun ruh enerjisini görebilir ve hissedebilirdim.

       Yani bitkilerin ne zaman geleceği ve nereden geleceğini anlayabilirdim.

       Y/n:Ruh nefesi 4.şekil Ölü ruh.

       Odaklanmaya çalışıp gözlerimi yumdum bana doğru gelen yeni bitki topuluğundan birine doğru kılıcımı savurdum ve evet zarar verebilmiştim. Kapan bitkilerinden birinin kenarını kesmiştim.

       Artık bitkileri beyaz karaltılar olarak olarak görebiliyordum.Beyaz karaltıların en yoğun olduğu bölge hepsinin türediği kök noktasıydı.Eğer onu parçalarsam iblis bir daha bitki üretemeyebilirdi.Denemeye değerdi.

       Olabildigince yükseğe zıpladım ve beyazlığın en yoğun olduğu bölgeye kılıcımla bi saldırı yapmaya hazırlandım.Toprağı deşip kılıcımı savuracağım için kuvvetli bi vuruş olmalıydı.

       Y/n:Ruh nefesi 8.şekil 2.boyut Kara lanet!

       Büyük bu toprak kütlesi etrafa saçıldı.Her yer toz duman olmuştu. Tozlar dağılınca kökü un ufak ettiğimi fark ettim ve gülümsedim.Başardığıma sevinmiştim.Şimdiki hedef iblisin boynu.

       Bana şaşkınlıkla bakan iblisin üstüne atıldım.

       Y/n:Ruh nefesi 5.şekil Al melodi!

       Kılıcım tam boynunu kescekti ki bi eliyle kılıcımı ikinci eliyle öbür kolumu tuttu ve bacakalarımı da bacakları arasına sıkıştırdı.İnanamıyorum. Kapana kısıldım kıpırdayamıyorum.

       İblis bana sırıttı ve dişlerini boynuma geçirdi.Bi inleme sesi çıkardım.Sanki bir vampir gibi kanımın zevkini çıkarıyordu.Bi süre sonra boynumdan ağzını çekti.

       İblis:Marechileri bi anda yememek lazım.Tadını çıkara çıkarak yemek daha zevkli.

       Boynum çok fena kanıyordu.Isırdığı yer şah damarıma denk gelmediği için şanslıydım.

       İblis ağzındaki kanı yaladı ve yeniden boğazıma ağzını götürecekken bacağımın birini sıkıştığı yerden kurtarıp ona sert bi tekme attım.

       İblis beklemediği tekme ile tutuşunu gevşetti ve geriye sıçrayıp ondan kurtuldum.Boynum bu şekilde kanamaya devam ederse şuracığa yığılıp kalacaktım.Şu iblisi bi an önce halletmeliydim.

       Bi sefer daha aynı hamleyi yaptım yine kilıcımı eliyle tuttu ama bu sefer daha da kararlıydım.İblisin önce elini sonra ise boynunu kestim.

       Y/n:Sonunda..
       İblis:İyi mücadeleydi ben eğlendim...belki daha sonra öbür dünyada karşılaşırız ne dersin?

       Yok olurken bunları söylemişti. Bense neden olmasın diye mırıldandım.Bunu dememle suratına bi gülümseme geldi ve tamamen yok oldu.

       Kimonomdan bi parça yırtıp boynuma bastırarak yürümeye başladım.Kargam yanıma gelmişti.

       Karga:İyi misin!Gaak!
       Y/n:Yardım çağır..lütfen..

       Karga onaylayan sesler çıkarıp hızla uçup giderken ben sadece birkaç adım daha atabilip yere çöktüm.

       Şuan hiç hareket edebilecek gibi hissetmiyordum.Elimdeki kimono oarçasını tutuşum sıkılaşırken kendimi yere bıraktım.

       Soğuk toprağa temas eden bedenim rahatlamıştı.Soğuk çok güzel değil mi?

       Gözlerim de kararıyordu.

       Soğuk ve karanlık...kendimi ölüme en yakın hissettiğim an buydu herhalde...en uyumlu ikiliyi sorsalar cevap olarak soğuk ve karanlık derdim..

Akaza×ReaderHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin