Kesikler ve Çizikler

49 4 6
                                    

Annemin çalışma masasının altında saklanıyordum. Annemin çığlık seslerini duymamak icin ellerimi kulaklarıma siper etmiştim.
Yine annem ve o adam kavga ediyorlardı. Gizlice onları izliyordum. Neler olduğunu anlamaya çalışsam da her şey çok anlamsız geliyordu.

Adam annemin saçlarından tuttu ve sordu,

-Kız nerede?

Annem kafasını kaldırdı adama dik dik baktı.
Nerede olduğumu söyleyecek diye ödüm kopuyordu. O adamdan çok korkuyordum.
Annem tek bir kelime etmeden adamın gözlerinin içine nefretle bakmaya devam etti.

Adam annemin saçlarından asılarak onu sürüklemeye başladı.
Annemin çığlıkları tüm odada yankılanıyordu.

Hayır, annemi kimse duymuyordu. Kimse duyamazdı.

Şehirden kilometrelerce uzakta bir çiftlikteydik. Çiftlik ölen dedemindi. Bize miras kalmıştı. Bu adam sürekli buraya gelirdi, ben saklanacak bir yer bulurdum ve o adam gidene kadar çıkmazdım. Eğer saklanamazsam ve o adam beni yakalarsa canımı çok acıtırdı.

Annemi mutfağa kadar sürükledi kaçmak için uygun zamanı yakalamıştım.
Adam bugün diğer günlere göre çok daha sinirli görünüyordu. Beni bulana kadar durmayacaktı, küçük bedenim bunu hissetmiş olmalıydı ki saklandığım yerden çıktım parmak ucumda yürüyerek hole geldim ve duvarın arkasına sindim. Göz ucumla mutfağa baktım.

Adam annemin saçlarını çekiştiriyordu.

"Çetin nolursun dur artık"

Annemin saçlarını bir eline dolamış diğer eliyle çekmeceleri kurcalıyordu sonunda aradığını bulmuş olmalı ki yüzünde iğrenç bir gülümseme belirdi.

Çekmeceden bulduğu bıçağı annemin boynuna dayadı. Annemi kurtarmak istedim, bağırmak çağırmak bir şey yapmak istedim ama sesim çıkmadı sadece duvara daha fazla sindim ve izlemeye devam ettim.

Annemin gözlerinden yaşlar akarken adamın bacağına tırnaklarını geçirdi.
Adam yüzünü ekşiterek bıçağı annemin boynundan uzaklaştırdı, rahat bir nefes almıştım. Adam artık annemi bırakacak diye düşünürken annemin, boğazını yırtarcasına çığlık atmasıyla ben de tuttuğum gözyaşlarımı bırakmıştım.

Adam bıçağı birden annemin eline saplamıştı. Yerler annemin kanıyla boyanmıştı. Annemin karnına bir kaç tekme vurduktan sonra sandalyeye oturup bir sigara yaktı.

Ağlama seslerimi dizginlemeye çalışıyordum. Beni duymamalıydı, beni görmemeliydi.
Ellerimle ağzımı kapatıp sesimin çıkmasını engellemeye çalıştım ama işe yaramamıştı.

Kafamı kaldırıp baktığımda bana iğrenç iğrenç bakan gözleriyle karşılaşmıştım.

Kolumdan tuttu ve beni mutfağa sürükledi. Tezgaha oturttu. Annem yediği dayaklardan dolayı bayılmış mutfağın ortasında yatıyordu. Etrafında küçük bir kan göleti vardı.

Giydiğim hırkayı çıkardı ve çıplak tenimi okşamaya başladı. Sigarasının dumanını yüzüme üflemesiyle yüzümü buruşturup geriye çekilmeye çalıştım.

"Benden tiksindin mi sen?"

İlk önce ne cevap vereceğimi bilemedim sonrasında kafamı yukarı aşağı sallayarak söylediğini onayladım.

Ondan çok iğreniyordum. Sigara ve içkinin tüm kıyafetlerine sinen kokusundan, bana diktiği simsiyah gözlerinden, her gün özenle geriye doğru taradığı saçlarından... bedeninin her bir parçasından iğreniyordum. Bana her dokunduğunda gün içinde yediğim iki lokma boğazıma kadar geliyor, yavaş yavaş boğazımı yakıyordu. Kusmak istiyordum lakin kusamıyordum.

Ona verdiğim cevaptan hoşnut olmadığı her halinden belliydi. Kolumu sıkıca tuttu ve sigarasını kolumda söndürdü. Gözlerim dolmuştu. Hayır, canımın acısından değildi gözlerimin dolması; artık alışmıştım kolumda, bacağımda sigarasını söndürmesine.
Gözlerimin dolmasının sebebi küçük bedenimin yaşadığı yorgunluktu. Kaldıramayacağımdan fazla yük vardı omuzlarımda. Kimse yardım etmiyordu. Kimse bilmiyordu minik bedenimin içinde kopan fırtınaları.

Çenemden tutup onun iğrenç yüzüne bakmamı sağladı.

"Beni sevmeyi öğreneceksin güzel kızım. Akıllı bir kız olduğunda canın hiç yanmayacak."

Ona duygulardan uzak boş gözlerimle bakmakla yetindim. Umursamaz tavırlarıyla beni tezgahtan indirdi.
Masanın önüne getirdi, pijamamı ve tişörtümü çıkardı. Bir an bile duraksamadan iç çamaşırımı da çıkardı.
Giysilerimden kurtulduğu gibi kocaman elleri minik bedenimde gezinmeye başladı. Bacaklarım, ellerim titriyordu gözlerimden yaşlar akmasın diye kendimi zorluyordum, duygularımı içimde gömecek bir yer arıyordum. Elbette bunlar onun umrunda olan şeyler değildi.

O hep yaptığını yaptı, bense işini bitirene kadar ağlamamak icin zorladım kendimi. Ağlarsam daha kötü olurdu her şey. Daha çok canımı yakardı. Saçlarımı çeker, tokat atar, o şeyi daha çok yapardı.

İşi bittiğinde pantolonunu üstüne çekti ve kemerini taktı. Ardından çekip gitti.

Yerde yatan anneme baktım bir süre.
Yanına eğildim dürttüm ama uyanmadı.

"Anne, uyan o gitti."

Annemi var gücümle sarsmaya çalıştım. Fakat pek güçlü değildim altı yaşındaki bir çocuğun gücü ne kadar olabilirdi ki. Üstelik fazlasıyla zayıftım, kemiklerim sayılıyordu.

Annem hala uyanmamıştı. Zar zor ayağa kalktım ve bir bardak su doldurdum ardından suyu annemin kafasından aşağı döktüm.

Annem nefes nefese uyandı. Ellerinden destek alarak kalkmaya çalıştı ama bir eli  boydan boya kesik olduğu için yere yeniden yapıştı. Kalmasına yardım etmeye çalıştım. Pek işe yaramasam da annem doğrulup oturabilmişti.

Gözleri birkaç saniye çıplak bedenimde oyalandıktan sonra kafasını geriye yasladı ve boş bakışlarını tavana dikti.

"Odana git Ahu."

Beni görmek istemediğini biliyordum.  Yerdeki giysilerimi de alıp odama çıktım. Kapıyı kapattım ve kapının önüne zar zor komidini ittirdim. Annem birazdan gelirdi ve bugün dayak yemek istemiyordum.

Kıyafetlerimi giyerken annemin adım seslerini duydum. Hareketlerimi hızlandırdım ve hemen kıyafetlerimi giydim.

Annem kapıyı tekmelemeye, bağırıp çağırmaya başladı. Yine sinir kriz geçiriyordu. Yaşananlar yüzünden beni sorumlu tutuyordu.
Ben bu hayatı istememiştim ki. Benim seçim hakkım yoktu ama annem hep olanlar için beni suçluyordu.

Suçum neydi ki benim?

Selaam yeni bir hikayeye başladım.
Bölüm hakkındaki yorumlarınızı merak ediyorumm.
Bir sonraki bölümde görüşürüzz. ෆ
(bi yil sonra falan gorusme ihtimalimiz var ama caktirmayin lutfen.)

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 25, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Yaralarını SaklaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin