~Bilgilendirme!
"işareti ile yazılan yerler; konuşmalar, karakterlerin isimlerini öğrenmeden önce bu şekilde olacak aralarında ki konuşmalar. Merak etmeyin anlaşılır bir biçimde yazdım."
Ve konuşma bittikten sonra italik yazıyla aralarda böyle yazılmış yazılar da karakterin iç konuşmaları.
Düz yazı olacak ama aralarında geçen konuşmaları sanki mesajlaşıyorlarmış gibi cümlelerinin başlarında karakterlerin isimlerini kullanacağım daha iyi anlaşılabilmesi için.
Uzun zamandan sonra ilk deneyim olarak bilip okumanızı rica ediyorum. Hikayeyle ilgili kafanız karışan bir yer olursa yorumlarda sorabilirsiniz. Yazım tarzında anlamadığınız bir yer olduğunda da yorumları kullanın fakat {böyle yazsan daha iyi olur} gibi bir eleştiri istemiyorum üzerinde haftalardır düşündüğüm bir yazı biçimi ve tekrar tekrar açıp okuduğum ve başkalarına da okuttuğum bir yazı. Anlaşılmayacak hiçbir şey yok. Yine de insanlık hali olduğu için anlayamadıklarınızı yazmanızı rica ettim.
Şunu da belirtmek isterim kurguyla ilgili görüşlerinizi, kurgunun nasıl bir yön almasını istediğinizi, olaylarla ilgili düşüncelerinizi yazmanızı mutlaka bekliyorum. Bu şekilde, bu gemiyi beraber yönlendiririz:)
Başlıyoruzz<3
Yüzümde hissetiğim soğuklukla burnumun ucu sızlamıştı. Bedenim hareketsizdi kalbim oldukça yavaş atıyordu. Gözlerim kapalı ama bilincim açıktı ve bu tuhaftı normalde bilincimin açık olmaması gerekirdi. Bilincim açık olmasının diğer yanı sıra her şeyi ayrıntısına kadar hissediyordum. Soğuk metal bir şeyin üzerinde uzandığımı hissediyordum ve kendimi kurbanlık koyun gibi hissetmeye başlamıştım. Fakat sadece ben olamazdım. Çünkü üstünde durduğum şey tekerlekliydi ve ileriye doğru itiliyordu. Bu cümlemden ne mi çıkarmalısınız?
Bir kaç tane tekerlek sesi daha duyuyordum. Yani sadece ben değildim. Bizi kurbanlık koyun gibi almışlar ve bir yerlere sürüklüyorlardı. Yüzüme güneş ışınları vuruyordu o an bilincim açık olduğu için reflekslerimi kontrol ediyordum. Çünkü oksijeni solumamla birlikte bedenimi hareket etirebileceğimi fark etmiştim. Bizi açık bir alana getirmişlerdi. Üstümüzden karga sesleri geliyordu ama o kadar az bir şekilde duyuyordum ki seslerini. Sesin olması gerekenden fazla bir uzaklıktan geldiğini anlamıştım. Toprak bir alanda olduğumuz belliydi tekerlekler artık gitmemeye başlamıştı. Ve üstünde durduğum sedyeyi tutmayı bırakmıştı beni iten kişi. Diğerleri de aynı hareketi yapmış aynı anda, aynı hızla yürümeye başlamışlardı. Nasıl bu şekilde senkronize olduklarını anlamam uzun sürmemişti. Aylardır çalışılmış bir plan olduğu çok belli oluyordu. Bir araya toplandıklarında içlerinden biri konuşmaya başladı.
"Beyler ben şimdi buz kraliçesini arayacağım, çıtınız çıkmasın"
Buz kraliçesi mi? Oda kimdi? Tüm dikkatimi telefona vermiştim. Burası önemli kısımdı. Adam tuşlara basıyor ve aramaya başlıyordu. Telefon birkaç kez çaldı ve karşıdan ses gelmeye başladı. Tahminimce telefonu diğer adamlar da dinlesin diye hoparlörü açmıştı.
Buz kraliçesi: Jahson orda her şey yolunda mı?
Jahson: Yolunda efendim, deneyleri alana yerleştirdik, alandan çıkmadan önce bilgilendirmek için aramıştım sizi.
Buz kraliçesi: Güzel ,deneylerin baygın olduğundan emin olun onları sedyeden indirin ve ortak alanda sıra sıra dizilmiş şekilde bırakın ve sonrada ordan gidin. Acele etmelisiniz onlar uyanmadan ordan çıkmış olun.
Jahson: Anlaşıldı efendim.
Konuşmanın bittiğini sesler kesildiği için fark etmiştim. Buzlar kraliçesi diye hitap ettikleri kadın, cümlesini bitirir bitirmez Jahson isimli adamın suratına kapatmıştı. İçlerinden birinin adını öğrenmem hiçbir işe yaramayacaktı farkındaydım. Ama onu dinlememdeki asıl hedef bizi neden boynumuzdan bir iğne vurarak bayıltıp, buralara kadar getirdikleriydi. Ki öğrenmiştim de zaten jahson buzlar kraliçesine "deneyler" diye bahsetmişti. Bizi deney olarak ormanlık bir alana kadar sürükleyen o manyak kadını çok merak etmiştim. Gerçekte adının ne olduğunu, bizi neden seçtiğini, bize neden deney dediğini...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Deney -505
Ciencia FicciónBir amaç için burdayız. O amaç bizi bir araya getirdi. Bizi biz yapan şey tam olarak buydu. İnsanlar da böyledir ya zaten bir amaç için gelir ve giderler. Bu hikayede 7 gencin savaşını okuyacağız birlikte. Onlar birbirine tutunurken biz de onlara tu...