Yıldızlar Prensesi ve Altın Çocuk

6. Sınıfın Başı

WB:Artık 16 yaşında bir genç hanımsın davranışlarına çeki düzen ver en kısa zamanda Adrian Puceyle nişanlacaksın

"Biliyorum"

WB:Bana küstahlık yapma  eşyaların indirildi  bu yıl asla kendini reziledecek bişey yapma Puceylerin gözleri senin üzerindedir

"Tamam"

RB:Eliza?

Genç koşarak amcasına sarıldı

"Amca seni çok özledim"

RB:Bende seni

WB:Beş dakika bile olmadı Elizabeth ciddi ol diyeli

"Üzgünüm"

Arabaya bindik ve büyücülük dünyasındaki direk yoldan istasyona geçtik diagon dan çıkıp muggleların arasına girmek istemezdi büyükannem bu yüzden yıllardır böyledi bu

WB:Bayan Pucey burda bir hanımefendi gibi davran

Margaret Pucey uzun yüzlü sıska vücudu ve hafif kızıl dalgaları saçları ile bize bakdı sinsi dudaklarını bize karşı bir gülümseme oluşturdu

MP:Oh Bayan Black sizi görmem çok iyi oldu Elizabeth tatlım Adrianda seni bekliyordu

Kahverengi saçlı yeşil gözlü beyaz solgun tenli çocuk bana yaklaştı elimi tutup minik bir buse kondurdu bunu isteyerek yapmadığını  yüz ifadelerinden çok iyi seçebiliyordum

Büyükannemin bana bir konu açmam veya konuşmam hakkındaki bakışlarından hemen sonra

"Sizi görmek çok iyi oldu efendim iyisinizdir umarım"

MP:İyiyim tatlım

Fakat Bayan Puceyin gözleri arkama kitlendi

Arkamı döndüğümde  Cedric Diggory annesi ve babası vardı Cedric babası ile konuşurken Bayan Diggory ise hiç gözünü kırpmadan aynı şekilde Bayan Pucey'e bakıyordu

MP:Artık şu safkanlığa ihanet edenler için bir çözüm bulunsun her yerde karşına çıkıyorlar

Bayan Diggory hafif bir kahka atarak döndü

ED:İlk önce kendini köpek gibi cinslere ayıranlara bir çözüm bulsalar belki kendilerinin insan olduklarını hatırlarlar

<<Emily Diggory avukat bir safkanmış ama kalbini bir kan hainine kaptırmış herkesin gözdesiymiş çok popüler ve güzelmiş bu özellikleri oğlunada geçmiş>>

Puceyin pudradan beyazlayan yüzü mora döndü sonuçta Emily bir safkan değildi artık ama hiçbir zaman  gücünü kaybetmemişdi ve şimdi onu bile küçük görüyordu

Yavaşça trene doğru ilerlemeye başladım ve birine çarpdım

"Özür dilerim"

ED:Sorun değil iyi misin?

"Evet"

Treni kaçırmamak için hızla bindim ayrıca Adrian ile aynı yerde olmak istemiyordum

Helena:Sonunda geldin

Amber:Helena bizden mi sıkıldın

Bella:Bayan puceyle konuşuyordun nasıl gitti

Bu tür sorulara vermek istediğim cevaplar listeme bir göz atalım:

1.Sanane
2.Bir daha onları görmek istemiyorum
3.Keşke karşılaşmasaydık
4.kötü
5.Sorun yok yani

5'i kullanmaya karar verdim sakin kalıp

Helenaya yaslandım ve elindeki kitabı bende okumaya başladım

Bella ve Amber tatlı almaya gittiklerinde helenaya döndüm

"Mektubuma cevap vermedin teyzem nasıl?"

HR:Hiçbirşey değişmedi o kendinde değil büyülerden korkuyor ve muggle gibi davranmaya devam ediyor

"Baban ne diyor?"

HR:Babamın hala şifacı olarak çalıştığını bilmiyor normal bir doktor gibi davranıyor

"Anladım" kızların içeri girmesiyle sustum bu konuyu konuşmayı sevmediğini biliyordum  ama yinede ona sormalıydım

Amber:Bu yıl çok güzel geçicek inanıyorum hadi lisa bak fallarımıza

Blacklerin genetik olarak hem yıldızlara hemde bu tür şeylerde yetenekleri vardı sanki   bir çatlak gördüm biri ayrılıyordu ve ortada bir yuvarlak vardı sanki yarısı aydınlık karanlık

"Biri ayrılacak aramızdan hayır bu ölüm değil başka bir olaydan"

Etraf sesizleşti  daha fazla germemek için sustum

"Her neyse zaten doğru bakamıyorum bazen olamıyacak şey değil"

Yol çok sesiz ilerledi kimsenin konuşası yokdu uyandığımda gelmiştik ortak salona ilerledik ve oturdum

AD:Bu yıl okulumuza yeni bir karanlık sanatlara karşı savunma öğretmeni geldi Bay Lupin

Lupin adını duyunca oraya döndüm aynı hatırladığım gibiydi

Törene geçildi ve her yıl olduğu gibi 1. Sınıfların binası seçildi ziyafet başladı yemeğimizi yedik ve Adrian beni dışarı çağırdı

"Ne oldu?"

AP:Ne o ben seni istediğim zaman çağıramaz mıyım özledim seni

"Ne istiyorsun?"

AP:Kalbimi kırıyorsun

"Adrian mantıklı bi nedenin yoksa gidiyorum"

AP:Tamam annem sadece en sevdiğin rengi sormamı istedi

"Siyah ve mor soy adımdan bile sallıyabilirdin"

AP:En sevdiğin rengi bilmiyorum diye trip atmadın ilginç

Gözlerimi devirdim ve odama döndüm diğerleri odaya geldiler ve konuşmaya başladılar yüksek bir sesle onlara yarın ders olduğunu hatırlattım yavaşça uykuya daldım