1.bölüm

104 6 0
                                    

İyi okumalar

🦋

Karanlık, bir penceresi bile olmayan odada gene kan için de yatıyordu Meyra. İğrenç ses kulağın da yankılanıyor onu daha da kötü bir hale getiriyordu. O lanet adam gene ona yapmadığını bırakmamıştı.

Artık bu odadan çıkmak ve hiç gelmemek istiyordu.

Zar zor ayağa kalkmaya çalıştı Meyra. Ayaklanıp, kapıyı açıp dışarı çıktı. Hemen ordan uzaklaşıp banyoya doğru ilerledi. Banyo dolabından ecza kutusunu alıp odasına gitti.

Kutuyu açıp yüzüne pansuman yapmaya çalıştı minik elleriyle. Çok acıyordu yaraları ama dayanmaya çalıştı, tıpkı 4 yıldır dayanması gibi.

4 yıl önce babası kanserden ölmüştü. Meyra doğarken annesi öldüğü için reşit olmamasından dolayı tek yakını olan amcasına verilmişti. Zaten amcası abisinin öldüğünü duyup gelmişti. Ama üzüntüsünden değil sırf parası için gelmişti yoksa bir baş sağlığı dilemek için bile gelmezdi.

Amcasının amacı başta sadece parayı alıp gitmesiydi fakat sonradan onun meyraya bakması gerektiğini öğrenmisti başta istemesede kabul etmişti sonradan.

O gün bugündür Meyra ile yaşamaya başlamıştı. Meyra hala yas tutarken amcası gece yarısı eve bir kadınla gelir ya da hiç gelmezdi. Sadece abisinin parasını yemekti amacı. Daha sonra ise şirket avukatı eğer bir hal bulunmazsa şirketin batacağını söylemişti amcasına. Amcası ise parasızlıktan korktuğu için şirketin başına geçmiş her şeyle ilgilenmişti.

Meyra ise her geçen gün daha da üzülüyordu babasının ölümüne. Babasına çok bağlıydı. O babasını çok ver babası onu çok severdi. Küçükken onunla hergün oyun oynar eğlenirdi.
Büyüyünce her gün onunla aktiviteler yapmak isterdi babası da dayanamayıp kabul ederdi.her gün ata binelim derdi babasına. Meyra ata binmeyi o kadar çok severdi ki Elinde olsa hergünü at sürmekle geçirirdi.

Babasının ölümü onu derinden sarsmıştı. Ne yapacağını bilemez haldeydi babası öldüğünde.
Tek dayanağı Batu olmuştu o günden sonra.
Batu ile ilkokuldan beri tanışıyordu çok yakın arkadaşlardı.

Amcası ise hiç meyraya destek olmamış aksine ona sadece kötü davranmıştı. Nerdeyse hergün onu döver o karanlık odaya saatlerce kapatırdı. Yanlızca sesi insanı uyuşturan bir saat vardı o odada. Amcası yüzünden saat sesinden korkar olmuştu genç çocuk.

Zar zor pansuman yaptı yüzüne. Sonra pijamasını giyip yatağına geçti minik.
Erken uyumalıydı yarın okulu vardı aşçılık okuyordu genç çocuk. Yemek yapmayı çok severdi. Yemek yapmasını da babasından öğrenmişti.

Yavaşça gözünü kapatıp uyumaya çalıştı Meyra. Kısa bir süreden sonra uykuya daldı.

~

Gene ordaydı meyra, her tarafı cam olan ve arkasın da annesi babası olan odada.

Her defasında olduğu gibi vurmaya çalıştı o camlara, kırmaya çalıştı. Ancak kırılmıyordu onu geçti çocuk sadece bir çatlak bile oluşmuyordu cam da.

Her zaman olduğu gibi.

Yere çöktü yorgunluktan çok yorulmuştu camlara vurmaktan. Sonra bir ses duydu "hadi oğlum kır o camları".

"Kurtar bizi burdan."

"Yaparsın sen hadi."

Yine o sesler sarmişti her tarafını. İki eliyle kafasını tuttu sıkı bir şekilde. Susmuyordu o sesler.

Susmuyordu.

"Yeter lütfen". Dedi çaresiz bir şekilde.

  Yine bağırarak uyandı genç çocuk. Yine görmüştü o rüyayı. O korkunç rüyayı. O rüyayı görmek istemiyorum artık diye geçirdi içinden.

Yan tarafında olan komindinden telefonuna uzandı saate baktığında 08:10 idi. Önce sakinleşip. Yatağından çıkmaya çalıştı fakat ayağı ona engel oldu."hayır" diye fısıldadı ayağı ona engel olamazd, olmamalıydı. Zar zor yataktan kalktı odasındından çıkıp tökezleyerek banyoya gitti. Elini yüzünü yıkadı. Ve banyoya çıktı.

Yine tökezleyerek odasına gitti dolabından kahve bol bir gömlek ve beyaz bir pantolon çıkardı. Pijamasını çıkararak onları giyindi ve kahverengi olan saçını eliyle düzeltti. dudaklarına ise hafif renk veren kirazlı lipbalmını sürdü. Ve yine beyaz olan ayakkabılarını giyip çantasını alıp odasından çıkıp aşağı indi.

İndiğinde amcası kahvaltı masasın da oturmuş kahvaltısını yapıyordu. Meyrayı görünce pis pis sırıttı. Meyra korka korka masaya oturdu. Amacı bir iki lokma yiyip kalkmaktı. Hemen yemeye başladı. "Yüzünde iyi iş çıkarmışım Meyra." Dedi amcası. Meyra yüzünü eğip elleriyle oynamaya başladı. Dizleri titremeye başlamıştı bile. "Hiç de anlamam baban hangi akılla adını Meyra koymuş. Meyra diye erkek ismi mi olur" Dedi amcası her zaman dediği gibi. Ama Meyra bu konu da onu asla dinlemezdi çünkü babasından ona kalan şeyler arasında ismi de vardı. Her ne kadar Meyra erkek ismi olmasa da çok severdi ismini.

Amcası gene zehir etti ona yemeği. Yemek yiyemeden yerinden kalktı. Çantasını alarak kapıdan çıktı şoför olan sedat amca ona kapıyı açtı binmesi için arabaya. Meyra arabaya bindi ve Sedat amca kapısını kapattı.

Sedat amca babası ölmeden önce de burda çalışıyordu meyra'yı ise çok severdi. Bu durumuna çok üzülüyordu ama elinden de bişey gelmiyordu. Meyra istese buradan gidebilirdi ama amcası eğer kimseye bişey söylerse veya kaçmaya çalışırsa ona babası ile bir sürü anısı olan evini yakacağını söyledi. O evde o kadar anısı varken kaybetmek istemiyordu.

O yüzden çıtı çıkmadan katlanıyordu bunlara.

🦋

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın



Thunder | BxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin