Oyuncular:
Ege: Francisco Lachowski
Başak: Iga Wysocka
Ekin: Ashley Benson
Bartu: Sean O'dennel
¤Multide Bartu var¤
Hatırlatma:
Ona ufak bir oyun oynicaktim. Suyun altına girdi beni yukarıya kaldırdı. Bende gulerek gözümü açtım hala şokun etkisindeydi. Ondan kaçmaya başladım oda beni kovalamaya..
1 hafta sonra:
Kendime bile itiraf edemediğim şeyi artık çözmüştüm onu özlemiştim. Ege'yi seviyordum. O gün denizde yaşadığımız şeyler bir rüya gibiydi...
Ama aklımda binlerce soru vardı:
-Onu affetnelimiyim?
-Beni seviyormu?
-Neden tekrar geldi?
-Neden gitti?
Bunu gibi daha birçok sorular.
"Ne yapmalıyım?"diye sordum Bartu'ya. Bartu benim ortaokulda tanıştığım Ekin'den sonra eni iyi arkadaşım. Derin bir nefes verdi Bartu ve söze başladı.
"Ben birşey diyemem Başak. Kalbinin sesini dinle. Ama seni üzmesine izin verme, engel ol."dedi. Ne bunu söyleyen Bartu muydu? Duygusallık anlayışı olmayan sürekli soğuk espriler yapan çocuk bu muydu? Kafamı kaldırıp ona baktım. Tebessüm etti.
"Bartu noldu sana benden önce sana gelelim."dedim.
"Off Başak kırk yılda bir duygusallık yapmıştım içine etmesetdin iyidi."dedi. Kabim ile beynim arasında kalmıştım. Kalbim onunla tekrar bilrlikte olacağımı söylüyor, beynim ise onunla barışmamamı söylüyor. Ben ikisi arasında kaldım, hangisi uygulayacagım?.
"Bilmiyorum"dedim. Evden çıkmak için kapıya doğru adımımı attım.
"Nereye gidiyon lan?"dedi Bartu.
"Biraz hava alcam görüşürüz."dedim ve gittim. Ayaklarım beni benden bağımsız önceden herzaman Egeyle gittiğimiz uçurumun kenarına götürdü. Bağdaç kurup oraya oturdum. Enseme birinin nefesi geldi. Refleks olarak arkama döndüm....
Ege.
Aramızda nerdeyse iki santimlik mesafe vardı. Gözleri dudaklarıma kaydı. Bakma öyle ya. Bende onun dudağına baktım. Dudağını ıslattı...
VE BOOOOM.
Napıyım dayanamadım oğlum.
Nefessiz kaldıktan sonra çekildim. Uzun bir süre birbirimize baktık, sonra ben gitmek için ayaklandım ama kolumdam tuttu ve beni kendine çekti tekrar öpmeye başladı...
***********************************
