Çok ama çok özür dilerim. Çünkü bir haftadır yazamıyorum, bu hafta sınav haftasıydı komple haftasonu da evde değildim Murat Boz ve Hande Yener konseri vardı o yüzden anlıyacağınız hiç fırsat bulamadım..
*Multide Başak var*
Hatırlatma :
"Yapma şöyle beni tahrik etmeye çalışma yoksa o dudaklarına işkence yaparım."diyip sırıttı. Bu çocuk fesat ya. Yüzüm kesin kıpkırmızı oldu. Gizlemek için suyun altına girip çıktım ve tekrar bir hata yaptım.. .
Dudağımı yaladım...
Bemi suyun altına alıp öpmeye başladı bende karşılık veriyordum tabikide...
Başak Ünal'dan
Aradan 2 gün geçti. ..
Ege ile nerdeyse hiç konuşmadık nedenini bende bilmiyorum ama içimde bir kuşku yok değil. Kesin bişey var. Çözemiyorum.
Okuldan çıkıp eve doğru gitmeye başladım, arkamdan birisi geliyordu daha doğrusu okuldan bu yana beni takip ediyordu. Arkama dönüp bakmaya cesaret edemedim. Bir ara cesaret geldi o şey geldi ama uçtu gitti. Kuş uçtu.
Cesaret geldi geldi ve arkamı döndüm baktım kim salak şey ya.
Baru djsksjsjs (Ege zannettiniz dimiii.)
"İki saattir ne takip ediyon beni mal."dedim. Oda kahkalarla gülmeye başladı. Salon da djdjdkskd. Of tamam kötüydü vurmayın.
"Napıyım canım sıkıldı."dedi. Gözlerimi devirdim.
"Avara."dedim. Ve bende gülmeye başladım sarıldık ve o da bizim eve geldi. Film falan izledik sonra bi işi olduğunu söyledi ve gitti. Acaba ne işi? Jfjddjdjdjdnffj :D
Sonra benimde canım sıkıldı Ege'nin evine gitmeye karar verdim. Bir baktım ki giyiniyorum. Üstüme bir tişört onun altına çizgili şortumu giydim ayağıma simli Kedslerimi geçirip evden çıktım. Bir taksi çağırıp içine bindim. Ve evinin önüne geldim. Ege yanlız yaşıyor. Kapıyı açıp taksiden indim. Kapıyı tıklatıp bekledim birkaç saniye sonra açıldı. Kapının açılması ile şoka girmem bir oldu...
Ege bir kız ile sarılmış bana gülümseyerek bakıyor.
"Başak"dedi. Gözüm dolmaya başlamıştı. Yanağına tokat atıp koşarak oradan uzaklaşma başladımm.. O da arkamdan Başak diye geliyordu bir taksi durdurup bindim o taksinin camına vuruyordu.
"Sür."dedim şoföre...
Ege Ünlü'den
Taksinin uzaklaşmasını izliuordum git gide küçülmeye başlıyordu. Asu yanıma geldi.
"O kiiiiim?"dedi i harfini uzatarak.
"Sevgilim, miniğim, beyazım, masumum."dedim taksi gözden kaybolmuştu.
"Hmm."dedi morali bozulmuştu anlayamadım.
Sizde bana kızmayın Asu'yu tanıtıyım. O benim kuzenim, annesi yengem değil ama. Amerika'da yaşıyor ve aramızda bir iki yaş fark var. Fazla değil ama o bana hiç abi demedi hep adımla hitap etti.
Başak ise bunu yanlış anladı. Daha Amerika'dan yeni geldiği için Asu ile sarılıyorduk ama o beni dinlemedi bile.
Başağı kaç bin kere aradığımın farkında bile değildim ama açan yoktu. Neyse vazgeçip eve girdim. Oha Asu'nun giydiği şeye bakarmısınız.
Bir şey giymemiş aslında ama.
"Asu bu kıyafete kumaş dikmeyi unutmuşlar."dedim.
"Ahhhaaahaah çok şakacısın Ege yaaaa."dedi a harfini uzatarak. Nu kız her şeyi uzatarak konuşuyo o ayrı konu. Dudağımın kenarına kocaman bir öpücük kondurdu. Tövbestation ya.
"Ayy Ege pardon yanağından öpcektiiiim."dedi ve yine uzattı.
"Bende başımı salladım ve ona iyi geceler dileyip yatağıma gittim.
Arkasla kısa oldu ama birkaç bundan sonraki birkaç bölümü de Ege'nin ağzından yazmak istiyorum nasıl sizce ne yapmalıyım. Öpüldünüz :*
