love triangle, Hyunlix

II

"Ben malım, ben çok mal bir insanım." Kafama vurup kendimi yatağa attım salak gibi bağırmaya devam ederken , Jisung odama daldı.

"Kanka gecenin bir yarısı bağırmaya devam edersen polisi arıyorum şakam yok." Jisung'un sesini duymamla hızlıca ayaklanıp yakasına yapıştım "Ben çok kötü bir şey yaptım Jisung."

Jisung ellerimi yakasından zorla ayırıp üstünü düzeltirken güldü "Adam mı öldürdün ne bu gerginlik."

Soğuk ve düz bir sesle düşünmeden yanıt verdim "Evet."

Jisung başını kaldırıp gözlerime baktı "Ney?"

"Ya öldürmedim de..." Jisung derin bir nefes verip kapıya yaslandığında Changbinin de bizi izlediğini gördüm, salona ilerleyip Changbin'in ayağının dibine , koltuğa oturdum.

Jisung da gelip oturduğunda derin bir nefes aldım "Şimdi kanka hani sen Hyunjinden hoşlanıyorum dedin ya." Jisung çenesini eline yasladı "Eee?"

"Bana da yaz dedin ya hani , söyle dedin , ben utanırım dedin.." Jisung bir daha aynı sesi çıkardı.

"Kanka ben küçük bi hata yapmışım... Hwang Hyunjine yazmışım ya." Jisung ayağa fırlayıp çığlık attı "NE?" sağı solu tekmelerken anlamsız şeyler söylüyordu , evde herkes dramadan oluşuyor ya.

Bana döndü ve iki eliyle yüzümü kavradı "Bana bak çocuk , ya gider konuşursun halledersin bu olayı ya da ömür boyu Changbinin iğrenç terli odasında yaşamaya mahkum ederim seni.." yakama yapıştı "Atarım seni bu evden."

Başımı onaylar şekilde salladığımda Jisung beni odama ittirdi arkasını dönüp gitmeden önce son kez bana döndü ve parmağıyla işaret ederek konuştu.

"Kim Hyunjin bu boku öğrenirse öldürürüm seni."

Ve odasına ilerlemeye başladı, hayatımın en korkutucu dakikasıydı.

Başımı çevirip Changbinle bakıştık , kafasını geri koyup uyumaya başladığında ben de odama geçtim ve gerginlikten ağrıyan karnımla uyumaya çalıştım.

-

Sabah olduğunda tüm gece öküz gibi yatan Seungmin beyler beni uyandırdı , dördümüz (beleşci Changbin gidecek yer yok diye kondu eve) beraber Jisung'un gergin bakışlarıyla kahvaltı yapıp evden çıktık bugün hızlı bitmişti her şey Jisung ciddi olduğunda bir savaş havası çöküyor her yere.

Sınıfa vardığımızda tam yerime oturuyordum ki Jisung boğazını temizledi , aldık tabi işareti kalktım yerimden S1'e ilerlemeye başladım.

İçim içime asla sığmıyordu, kapıyı açıp kafamı içeri uzattım. Gözlerimle Hyunjini hızlıca tararken aradığım hedefe ulaşamadığım için arkama dönmemle Hyunjinle burun buruna geldik.

Hyunjin bir adım geriye çekilip gülümsedi "Günaydın Felix , bir şey mi arıyorsun?" Hafifçe mırıldandım "Seni arıyordum..." Hyunjin duymamış olacaktı ki başını bana yaklaştırdı.

Omzundan ittirip güldüm "Boşver." Elimle hafifçe saçımı karıştırdım "Biraz konuşabilir miyiz?" Hyunjin kafasını salladı , çantasını sırasına bırakıp sınıftan çıktı.

Onu beklemeden bahçeye yürümeye başladığımda hızlı adımlarla arkamdan geldiğini duymuştum.

Bahçeye gidene kadar konuşmadık, bahçeye vardığımızda bir yere oturdum bana bakan Hyunjine oturması için yanımı işaret ettim.