Merhaba Arkadaşlar :)))
Bu ilk kitabımız.Yaptığımız hatalar için özür dileriz. Umarım beğenirsiniz :))
Oy ve en önemliside yorumlarınızı bekliyoruz :))))Yine o karanlık ve ürkütücü odadayım.Beni her suç işlediğimde bu iğrenç odaya kapatırlar.Sürekli dayak yerim.Sırtımda şaklayan kemerlerin sesleri hala kulaklarımda çınlıyor.Daha eski yaralarım kapanmadan, sırtımda yeni yaralar açıyorlardı.Bazen hakediyordum ama bazen ise haksız yere dayak yiyordum.
Sıkıldığımı farkettim.Etraf çok sessizdi ve ben sessizlikten nefret ediyorum.Beni ürkütüyor.Onları sinir etmek için elimdeki çubukla demire ritimli vuruşlar yapmaya başladım. Bir süre sonra ayak sesleri işittim.Kendi kendime isterik bir kahkaha attım.Geleceklerini biliyordum.
Her zaman gelirler...
Kapıdan uzaklaşıp rutubetli duvara doğru yöneldim ve eski küçük sehpanın üzerindeki bibloyu elime aldım.Kapı büyük bir gıcırtıyla açıldı.Elinde kemerle yine onlardan biri göründü.Elimdeki bibloyu arkama sakladım. İçeri giren görevli pis pis gülerek;
"Hala akıllanmadın mı sen? "
"Ne oldu yoksa benden sıkıldınız mı? "
"Yoo aslında bugün farklı bir şeyler deneyecektim ama sen sinirlerimi bozuyorsun.O yüzden yine kemer kullanacağım."
Sinsi sinsi sırıttım."Sen bilirsin"dedim.Bana doğru birkaç adım attı ve elindeki kemeri havaya kaldırdı.Daha o elini indirmeden elimdeki bibloyu kafasına geçirdim.Acı içerisinde yere düştü.Birkaç saniye sonra bilincini kaybetti ve bayıldı.Kemerini elinden alıp sıkıca kavradım. Ellerini ve ayaklarını kemerle bağladıktan sonra boynumdaki fularla ağzını bağladım.Siyah ceketimin kapüşonunu başıma geçirdim.Gerekli malzemelerimin olduğu çantamı da alıp dikkatli bir şekilde arka bahçeye çıktım.Daha önceden belirlediğim ağaca tırmandım.Dallarda ilerlerken yakalanma korkusuyla birkaç kez düşme tehlikesi geçirdim.En son dallardan atlayıp etrafa bakındım.Henüz bir ses yoktu.Şaka gibi!Resmen yetimaneden kaçmıştım.Bu kadar kolay olacağını düşünmemiştim.Gerçi daha önce kaçma girişimlerinde bulundum ama maalesef yakalandım.Neyse.ciğerlerimin yandığını hissedene kadar, nefessiz kalana kadar koştum.En sonunda soluklanmak için durdum.Etrafa bakındım.Daha önce hiç yetimaneden çıkmamıştım.Diğerlerini pikniğe götürmek için çıkartırlardı ama ben bazen cezalı olurdum.Aslında ben hep cezalı olurdum.Müdüre saldırmak, saygısızlık,yaralama, kötü şakalar yapma, yetimaneden kaçmaya teşebbüs...Daha neler neler yapmıştım.Yani anlayacağınız sicilim bir roman olabilecek kadar kabarık.Ama tüm bunlar benim karanlık, pis bir odada sabaha kadar işkence görmeme neden değildi.Hele ki o yaşta.Onlar benim canımı yaktıkça ben daha hırçın, daha tehlikeli oldum.
Ama şimdi özgürüm.Özgürüm ama ne yapacağım hakkında en ufak bir fikrim yok.Önce kendime kalacak bir yer bulmalıyım.Sonra da bir iş. Hayatımı düzene oturtur oturtmaz da kardeşlerimi bulacağım.Onlar yaşamam için tek nedenim.Onlar olmasaydı belki de çoktan intihar etmiştim.
Dışarının, gözüme bu kadar güzel geleceğini hiç düşünmemiştim.Bir ormandaydım ve nereye gideceğimi bilmiyordum.Bir süre sonra araba sesleri duydum.Kendimi toparlayıp sesin geldiği yöne doğru koşmaya başladım.Karşıma çıkan yola doğru ilerledim.Geçen arabalara durmaları için işaret verdim."Şansımı s*k*y*m" diye kendi kendime söylendim.Bir şekilde buradan uzaklaşmam lazımdı ama kimse durmuyordu.
Daha sonra aklıma bir fikir geldi.Yaklaşan siyah arabayı gördüm.Araba gittikçe yaklaştı.Yapmak ve yapmamak arasında kaldım. Araba iyice yaklaştı. Derin bir nefes alarak" Hadi Kayra ya şimdi ya hiç. "dedim kendime ve ani bir hareketle arabanın önüne atladım. Son duyduğum, acı fren sesleriydi.
**********
Gözlerimi açtığımda etrafa bakındım.Bir hastanedeydim ama...Ahh başım çok ağrıyordu.
"İyi misin?"Gelen sesle başımı o yöne çevirdim.Karşımda oturan kişiye şaşkınlıkla baktım.Şaşkınlığımı farketmiş olmalı ki ayağa kalktı.Giydiği dar, lacivert tişörtten gününün uzun bir bölümünü spor salonlarında geçirdiği belliydi.
"Öldüm mü? "dedim ona şaşkın bir şekilde.
"Ne?"
"Öldüm mü diyorum.Cehennemde böyle yakışıklı tiplerin olduğunu bilsem daha öncede ölmek isterdim."
Siyah saçlarını elleriyle düzeltti ve,"Yani arabanın önüne atladığını kabul ediyorsun."
"Yoo ben senin önüne atlamadım.Sen bana çarptın!"
"Ne demek sen bana çarptın!Kızım kafanı da mı çarptın sen?Sen kendini arabamın önüne attın!"diyerek sesini yükseltti.
"Bağırma bana!Hem suçlu hem güçlü ya" dedim kollarımı göğsümde bağlarken.
"Çocuk musun sen?Bir de küsüyor."Tam ağzımı açmış konuşacaktım ki beni susturdu.
"Tamam sus başımın belası.Çıkış işlemlerini yapıp geliyorum."Konuşmama fırsat vermeden çıkıp gitti.Öküz bari kapıyı örtseydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bul Beni Kaybolmuşum
DiversosÜç küçük kız kardeş... Onlar kayıplarla başladılar hayatlarına.Yalnızlığı,kimsesizliği iliklerine kadar yaşadılar.Birbirinden başka kimseleri yoktu onların.Onlar yalnızlığın kelime anlamlıydı. Daha çok küçükken kaybettiler babalarını yetim kaldılar...