YENİDEN DOĞUŞ

19 5 3
                                    


       Hava kararmış ve soğuktu. Ama etrafta insanlar gündüz gibi koşuşturuyor, eve yetişmeye çalışıyorlardı. Ama bugün içlerinden biri daha canice katledilecekti. Bundan habersiz belki de planları vardı. Eve gidip rahat bir duş aldıktan sonra çocuklarıyla vakit geçirecekti. Belki de sevgilisiyle sakin bir gece yaşayacaktı. Ama bunları bozan bir şey vardı. Kendi inançları için, hastalıklı zihnini arındırmak için birinin hayatını yerle bir edecekti. Bir marketin önünde elleri cebinde etrafa bakıyor, avını arıyordu. Ama artık insanlar hep aynıydı ve seçerken zorluk yaşamıyordu. Hep bir yere yetişme çabası ve koşuşturma.
      Evet gözüne en güzel avı yerleştirdi. Avı genç ve bakımlıydı. Kriterlere uygun diye düşündü ve adamı takip etmeye başladı. Kuytu bir yere gelince avını avlayacaktı. Bunu sabırsızlıkla ve heyecanla bekliyordu. Alışması gerekiyordu, bu güne kadar çok insan öldürmüştü ama hep ilk gibi sabırsız ve heyecanlıydı. Bir o kadarda istediğini almış bir bebek gibi mutluydu. Neyse ki doğru yer ve zaman gelmişti. Yaklaştı ve ufak bir elektrikle adamı bayılttı.
                                              🔪
     Adamı kendi gizli ıssız bir ormanın içindeki malikanesine  getirdi. Ve ceplerini kontrol etti. Kalın deri bir cüzdan, cüzdanın içinde bir fotoğraf, biraz para ve kartlar vardı. İlk önce fotoğrafa sonra karlara baktı. Fotoğrafta bir kadın vardı. Ya kardeşi ya da sevgilisi olmalıydı. Kimlik kartına göz gezdirdi. Emre Duran kurbanın ismi. Dikkat etmedi ama kafası karışmıştı. Nedenini kendi de bilmiyordu. Umursamadan kimliği yere attı. Zaten onun için önemsizdi. Kurban kıpırdamaya başladığında cüzdanı kenara bıraktı ve işine odaklandı. Katil kurbanının canını almadan önce bir dilek hakkını gerçekleştirirdi ve yine aynısını yapacaktı. Katil umursamaz bir şekilde sordu: “Ölmeden önce istediğin bir şey var mı?” Adam bunu duyunca kıpırdanmadı durdu ve buz kesti. Birazdan ölecekti, ne yapacağını bilmiyordu beyni durmuştu. Kendine geldi ama yapacağı bir şey yoktu. Kaçamazdı bu imkansızdı. Ağlıyordu, yaşayamayacakları için ve herkese yaşattıkları için. Annesiyle kavga etmişti bugün çiçek alıp ondan özür dileyecekti. Çok ağır sözler söylemişti ama çok pişmandı.
    “Neden?” dedi istemsiz bir şekilde “Yani ,neden başkası değil de ben?”
    “ Ben seni hiç görmedim, sana bir şey yapmadım diye biliyorum” dedi.
  Katil sanki komik bir şeymiş gibi kahkaha attı. Adam şaşırmış bir şekilde karşısındaki ne olduğu bilinmez adama bakıyordu. Karşısındaki adamın  hareketlerinden bakışlarına  kadar anormaldi. Delirdiğini düşünmüştü. Katilin cevabı gecikmemişti:
    “Ben senin gibi kaç insan öldürdüm biliyor musun?” dedi.
    “Ve ben tanıdıklarımdan değil sokaklardan seçerim piyonları. Evet sizler birer piyonsunuz. Zamanı geldiğinde oyundan çıkarsınız, senin oyundan çıkma zamanın geldi ve bende seni oyundan çıkartacağım. Yani bu sana mahsus bir durum değil.”
   Katil çok enerjik ve mutluydu. Yüzündeki sırıtması hiç bozulmuyordu.
“Evet, karar verdin mı? Süremiz azalıyor eğer bir şey istiyorsan hızlı söylemelisin.”
Adamın nutku tutulmuş, sadece istemsizce gözyaşı döküyordu. İçinden Allah’a yalvarıyordu. Aklına bir delinin yanında öleceğini düşündüğünde daha çok ağlıyordu. Yalnız ölmek istemiyordu ama bir delinin yanında ölmekte cazip gelmiyordu. Annesi acaba şimdi bu halde olduğunu bilse ne düşünürdü, ne yapardı. Ya kardeşi ve sevgilisi. Onları çok seviyordu. Düz bir hayatı vardı ama uzun süreden sonra ilk defa annesiyle kavga etmişti ve çok küçük bir neden yüzünden etmişlerdi kavgayı. Tek bir şansı vardı ölmeden önce son şans. Onu da ailesi için kullanacaktı.
“Lütfen annemi ara ben onsuz yapamam.” Dedi. “Son kez sesini duyayım vedalaşayım lütfen.”
     Katil bundan zevk aldı, sanki her şey ona bağlıymış gibi hissetti ve hep aynı şey oluyordu. Herkes son defa ailesinin ya da sevgilisinin sesini duymak istiyordu. O buna çok şaşırıyordu. Neden insanlar birbirine bu kadar bağlıydı, neden o hiç kimseyi bu kadar sevmemişti. Herkes birini veya birkaç kişiyi kendi çapında vazgeçilmez kılıyordu. Buna şaşırıyordu, sevmek nasıl bir duyguydu bunu merak etmişti sahi nasıl bir şeydi sevgi, neden herkes vazgeçilmez kılıyordu sevdiklerini. Katil adama bakıp;
“Tamam arayacağım ama sadece bir dakika çünkü zamanımız kısıtlı.” Telefonu cebinden çıkartıp arama kısmına girdi ve adamın söylediği numarayı girip hoparlöre aldı. Telefon tek çalışta açtı. Adamın annesi telefonu “Efendim, kiminle görüşüyorum.” diye açtı. Adamın sesi titriyordu, bir kaç saniye durdu ve sonra “C-canım annem lütfen beni affet, seni kırmak istememiştim hakkını helal et seni çok seviyorum.” dedi, ağlayarak. Annesi duraksadı ve sonra bağırmaya başladı “Oğlum neredesin, lütfen cevap ver korkuyorum. Yanında kim var? Bu numara kimin?oğlum!” diye bağırdı. Adamın her yeri titriyordu. “Her şey için özür dilerim anne, böyle olsun istemezdim.  Seni ,Derin’i  ve Çiğdem’i çok seviyorum,  Seni ve onları çok öpüyorum, üzülmeyin.” dedi. Annesi “ Oğlum lütfen böyle konuşma, neredesin? Ne oluyor?” dedi. Ama süre dolmuştu. Katil bir anda telefonu kapattı ve bitti. Her şey, her yer kana bulandı. İğrenç mide bulandırıcı bir koku dakikasında her yere yayıldı ama katilin midesi bulanmıyordu çünkü alışmıştı, sevmeye başlamıştı bu kokuyu. Adamın vücudundaki kanı şırıngayla aldı ve ayağını kesti, onu bir poşete koyup adamın boynuna 0043 yazdı. Adamı poşetledi ve çaldığı arabanın bagajına koydu ve arabayı çalıştırıp yola devam etti. Yarım saatlik bir yol sonunda bir sokağa girip arabayı durdurdu. Arabanın kapısını açıp bagaja doğru ilerledi. Bagajı açıp tek hamlede öldürdüğü adamı  arabadan indirdi ve tam yolun ortasına öylece bırakıp arabasına binip devam etti. Katil şimdi saklandığı eve gidip rahat bir şekilde duşunu alıp temiz kıyafetleriyle arabayı yok etmesi için bir hurdacıya bırakacaktı ve böylede yaptı.
                                              🔪

Bundan öncede inançları için insanları öldürmüştü ama bunun için bir arama ya da dosya açılmamıştı. Ama bu cinayetle birlikte ölen adamın bulunduğu sokağın sakinleri çok korkmuş ve hemen polise haber vermişlerdi, poliste bu cinayetle birlikte bir dosya açıp araştırmaya başlamışlardı. Vakayı otopsiye göndermişlerdi ama bir şey çıkmamıştı ve bu daha da kafa karıştırmıştı. Bu işin peşine düştüler ve kararlıydılar ama bir deliye göre bunun hiçbir önemi yoktu. Bu işe girişmeden önce bütün her şeyi en ince ayrıntısına kadar planlamıştı ve arkasında iz bırakmıyordu. Bu kovalama sadece polisleri yoracak gibiydi çünkü katil her şekilde ne olursa olsun bu işi devam ettirecekti, bunun sonu ölüm olsa bile.

Canlarım bu ilk kurgum. Nasıl buldunuz yorumlara bekliyorum hepinizi öpüyorummm.♥️

YENİDEN DOĞUŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin