1

28 5 0
                                    

𝘼𝙥𝙤𝙘𝙖𝙡𝙮𝙥𝙨𝙚 - 𝘾𝙞𝙜𝙖𝙧𝙚𝙩𝙩𝙚𝙨 𝘼𝙛𝙩𝙚𝙧 𝙎𝙚𝙭

.

Hayat.

Canlıların içerisinde hayat soyutlamasını yapabilen ve kendi hayatını anlamlandırmaya çalışan tek türün Homo sapiens olduğu kabul edilir. Günümüze dek pek çok filozof yaşamı farklı bakış açılarıyla tanımlamaya, açıklamaya çalışmıştır. Hayatın anlamı üzerine birçok tartışma sürdürülmüştür. Örneğin spiritüalistlere göre hayatın amacı ruhsal tekamüldür. Bununla birlikte, kimilerine göre hayatın bir anlamı olması gerektiği kuşkuludur,

ki gerçi bana göre hayatın bi anlamı olmazsa ne diye yaşar ki insan şu geçici dünyada...

~

22.30

Jungkook;

Hava çok soğuktu, rüzgar tenime değdikçe daha da ürperiyordum. Kaldırımın kenarında oturmuş yıldızları izliyordum. Ne kadar saat geçtiği hakkında hiçbir fikrim yoktu. Zaman kavramını yitirmiştir resmen.

Ağlamaktan gözlerim şişmiş ve başım dönmeye başlamıştı ama gözyaşlarım hala durmuyordu. Sokak o kadar ıssızdı ki kendi nefes sesimden başka hiçbir şey duymuyordum.

Hiçkimsem kalmamıştı, yalnızdım artık. Yapayalnız..

Bedenimin bir parçası benden kopmuş gibiydi. Daha ne kadar dibe batabilirim derken daha çok batıyordum. Gittikçe bu bataklığa hapsoluyordum.

Aslında artık gerçekten de yaşamam için bir sebep kalmamıştı. Hem de hiçbir sebep. Beni yaşama bağlayan bir neden de yoktu Hayata devam etmek için bu denli isteksizken neden bunu sonlandırmıyordum ki? Neyi bekliyorum!?

Ani bir kararla ayağa kalkıp sahile doğru yol almaya başladım.

Zihnim o kadar doluydu ki düşüncelerim arasında kaybolmuştum. Artık daha fazla düşünmek istemiyordum.

~

Sonunda sahile ulaştığımda durmak yerine tereddüt etmeden ilerlemeye devam etmiştim. Paçalarım ıslanmaya başlamıştı, denizin Ani gelen soğukluğuyla tüylerim diken diken olmuştu.

Su diz kapaklarımı geçmeye başladığında bana birinin seslendiğini duydum ama aldırış etmeden ilerlemeye devam ettim.

Arkama dönüp kim olduğuna bile bakmak istememiştim, bunu şuan ki kararımı etkilemesinden korktum ve daha hızlı ilerlemeye başladım.

Şimdi ise su neredeyse omzuma ulaşmıştı. Vücudum tir tir titremeye başlamıştı. Gözümden bir damla yaş gelmişti. Nefes alışlarım hızlanmıştı, kalbim çok hızlı atıyordu. Az önce bu kadar kararlıyken şimdi neden böyle hissediyorum?!

Korkuyormuydum yoksa?..

Arkamdan birinin bana doğru yüzmeye başladığını görünce şaşırdım ama daha hızlı ilerlemeye çalıştım. Kafam allak bullak olmuştu.

Ancak bana yetişip beni kıyıya doğru çekmeye başladı. Ondan kurtulmak için çabalasamda en sonunda pes ettim.

Kıyıya geldiğimizde daha fazla ağlamaya başladım. "Neden beni çıkardın oradan!?" dedikten sonra ağzımdan bir hıçkırık koptu.

Yüzüne dönüp baktığımda karşımda Taehyung'u görmeyi beklemiyordum. Hicbirsey demeden sadece ona baktım.

"Ne yani seni orda gördüğüm halde ölüme mi terketseydim, bunu mu istiyordun cidden? Bunca yılın ardından seni bu halde bulmak zorunda mıydım ben?!"

Cevap vermek istedim ancak ağzım mühürlenmiş gibi hiçbirşey söyleyemedim. Sadece ona baktım. Haklı sayılırdı. Napıyordum ben böyle. Kafayı yemiş olmalıydım.

Ben ona donuk bir şekilde bakarken onun bakışları çok derin ve anlamlıydı...

Ardından bir anda bana sarılmasıyla irkildim. Bir anlık şok olsamda tereddüt etmeden ben de kollarımı ona sarıp başımı omzuna yasladım.Çok güzel kokuyordu, kokusunu içime çektim. Kollarının arası sımsıcaktı. Bu biraz olsun sakinleşmemi sağladı.

Beni güvende hissettiriyordu, yoksa bunca yılın özlemi mi saklıydı bu kolların arasında... Yalnız inkar edemeyeceğim bisey varsa o da bana ilaç gibi geldiğiydi.

İyi hissettiriyordu, evimdeymişim gibi...


      --------------------------------------------------------



- ilk defa böyle bişey yazmayı denedim o yüzden biraz kısa oldu ve bazı hatalar var. Ama umarım beğenirsinizzz🖤

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 05 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

So glad that I have you - taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin