² 𝖇ø𝖑ū𝖒 "salvatore"

156 16 0
                                    


Flash back;

Bazı şeyleri kavramaya başladığım zaman içimde yankılanan çığlıkları durduramamıştım. Küçük bir çocuk olmaktan çıkan bedenimde beraber kendi kendine oluşan sorunlu kişiliğimi kabullenme evresindeydim.

Yolduğum saçlarım kimsenin umurunda olmadığını anladığım zaman artık yolmayı bırakmıştım. Sesli ağlayışlarım kimsenin kulaklarına gitmediğini farkettiğim zaman artık susmuştum. Yalvarışlarım umur dışı edildiği zaman artık bir dilsiz gibiydim.

Kabullenmek. Kabullenmek ise bir bakıma tek ihtiyacım olan şey olmalıydı. etmem gereken kabul artık kendim için yaşayabilinecek herhangi bir hayatı kafamdan silmekti. Bu fazlasıyla kırıcıydı.

Gururunu yapabilecek bir hayatım yoktu. Sevgi, saygı, aile; benim için zaten en başından sahip olmadığım şeylerdi ve ellerimden alınmamışlardı. Daha çok kendim için bir amaç uğruna yaşayamamak düşüncelerimi kirletiyor, vücudumu işlevini yitirmesi için ikna etmeye çalışıyordu.

Eski odamdaki büyük pencerem insanların yaşamlarını gösterirdi. Ucunu bucağını göremediğim bu koca şehrin asfaltlarına ayak basmak benim ilk hayalimdi. Gün içinde tonlarca insanın geçtiği cadde bana öyle ilgi çekici gelirdiki vücudumu tonlarca kattan aşağıya atmayı bazenleri cazip bir fikirmiş gibi hissederdim.

Bir gün odama koyulan karton kutuyu açmaya cesaret bulmuştum. Çekince ve korku ile araladığım kutunun içinden onlarca kitap çıkmıştı. İçlerinden bulduğum okuma öğrenme kitabı ilk seçeneğim olmuştu. Sonra ise hayata karşı olan bakış açım tonlarca kez değişmişti. Bazen hayatım boyunca bu odada kalmak istedim. Bazen ise bu odadan çıkamadığım için gözyaşlarımı usulca döktüm.

Polisiye, klasik, roman, şiir. Beğenmediğim kişiliğim yüzünden bir çok karakterin kimliğine büründüm. Bazen bir katil. Bazen bir aşık. Bazen bir isyancı. Bazen ise asıl yaşadığım kurban karakterini kabullendim. 

•••

Sıcak bir odada bir insan ne kadar üşüyelebilirse o kadar üşüyordum. Her bir uzuvum titrer iken odadaki sessizliğin arasından kendini belli eden yelkovanın sesi beni çoktan rahatsız etmeye başlamıştı. Gözlerim gri tavanda takılı kalmış odak noktasını asla değiştirmiyordu.

On yedi yaşında bir gencin yapabilecekleri nelerdi? Arkadaşları ile takılmak? Alışveriş yapmak? Ailesi ile vakit geçirmek? Okula gitmek?

Galanthus Nivalis || taekook ' omegaverseHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin