1. Bölüm Seçim:)

13 3 0
                                    

Okurları melikeyle beraber sıraya sokmaya çalışıyorduk. Herkesin görevlerini yavaş yavaş dağıtıyorduk normalde görev almazdım çünkü herkesi kontrol etmek çok zor olurdu ama melike çok ısrar edince kabul edip bizede en zor olanlarından karantina kitabını seçtim melikeyle aramızda şöyle bir konuşma geçti
"ceren biz görev almıycak mıyız?" dedi melike bende "hayır" dedim istemediğim için lafımın hemen üstüne atlayıp "lütfên" dedi. "hayırrr!" diye bağırdım ve bana hiç beklemediğim bir cevap verdi "ceren lütfen tarhana oliyim kurut beni, kalemin oliyim tut beni" dedi. Bu cümleyi kesinlikle bir yerden çaldı buna emindim. Ben gülmekten yerlere yapışırken o bana köpek gibi yalvarıyordu, birde gülmekten yerlere yapışıyordum derken mecazi anlamda değil gerçekten de gülmekten yerlere yapışıyordum. Herkese görevini dağıttık tan sonra nihayet bitti ertesi gün ilk kontrol edeceğimiz kitaba ışınlandık melike ile. Kitap sokak nöbetçileri. Görev verdiğimiz şahıs yankıyı hipnoz edip onunla öpüşüyordu. Melike gözlerini eli ile kapatıp "DİKKAT! DİKKAT! öpüşüyorsanız ayrılın öpüşüyorsanız ayrılın" dedi bunu burağın repliğinden çaldığını anında anlamıştım sonra melike gözlerini açıp"oğlum biz bunu görevini yapsın diye yolladık yankı ile öpüşsün diye geğil"dedi. Ama gerçekten de haklıydı. Sonra hemen ayrıldılar melike benim sinirlendiğimi görünce gülmesi soldu ve geriye çekildi melike arkadan kıza "s*çtın!" dedi. Hemen lafa atlayıp "bu kitaba seni görevini yap diye ışınladık bunu size görevin başında söyledim karakterleri gerekmediği sürece hipnoz altına almak yasak eğer gerekirse bana söylemeden hipnoz altına almak yasaktır!" dedim sinirle kız "özür dile-" derken sözünü kesip "görevden alındın yerine arkadaşım ayça devan edecek! " dedim sinirli bir sesle. Kız dedi ki "efendim bir şans daha" dedi yalvaran gözleri ve titreyen sesi ile konuştu. Yankı söze girdi "noluyor burada" diyince ben tamamen onları unutmuştum. Melike söze girdi "az önce yatıyordunuz aşkitom" dedi. Yankı şaşkınlıkla "nedion lan sen, siz kimsiniz" dedi. İşler daha fazla karışmaması için direk söze atladım "biz kitap gardiyanlar'ı görevimiz sizi korumak" dedim ve aniden odaya ışık girdi ve dedi ki"Yankı gel hadi önder seni çağırıyooor... LANNN! "dedi ve üstüne bir cümle daha ekledi" LAN AĞAĞAĞA NOLUYORRRR! " dedi. Yankı" sakin ol. " dedi ve kargaşa çıkmasın diye" kesin sesinizi! "diye yüksek ve korkutucu bir ses ile bağırdım. Işık konuşmaya başladı sinirli bir ses ile" sana noluyor lan s*ktir git" dedi. Ardından melike konuştu"ışık biz kitap gardiyanlar'ı cerene bağırırsan seni hipnoz edip önder ile ö*üştürürüm"dedi. Gülmemek için kendini zor tutuyordum. Işık bir anda yumuşamış bir ses ile "tamam sakin ya" dedi
Sonra ben konuştum "şimdi bizim kendi görevlerimize bakmamız lazım, ayça görevini kötüye kullandığını görürsem alırım görevden" dedim melike "sokak nöbetçileri ne arada bir gelelim yâ" dedi haklıydı da. Işığa gerçekten gıcık olmuştum hemen karantina kitabına ışınlanıp cinayet işlendiği zamana kadar mahşerin 4 atlısını gözetlememiz gerek.







Seeeeeeeeeelaaaaam aşkitolarım kitabı sevdiyseniz çok teşekkür ederim sizi çok seviyorum 2. Bölüm geç gelebilir görüşürüz🧸🩹

Okurların ağzından Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin