Bu normal değildi. Bu asla normal değildi. Kesinlikle değildi ama kötü olan bunun normal olup olmaması bile ilgimi çekmiyordu.
"Seni merak etmiş olabilir," diyen Jimin'di.
Pazar kahvaltısını beraber yapmak için onun evine gelmiştik çünkü Jimin aramızda mutfağı ya da kendisini yakmadan bir şeyler pişiren tek kişiydi ve kahvaltıda her zaman ne istiyorsak onu yapardı, yapabildiklerini değil.
"Evet, ilgisini çekmişsindir." diye destekledi Hoseok hyung.
"Ama beni tanımıyor?" derken kaşımın birisi istemsizce kalkmıştı. "Adımı falan bilmiyordu. İki kez falan gördü o da aynı gece."
Konumuz Seokjin'in ya da V'nin ya da en yakın arkadaşımın odasında posteri olan boksörün attığım instagram hikayesini izlemiş olmasıydı. Evet son attığım hikayeyi.
Evet, aylardır girmediği hesabıyla.
Şu 100 milyon takipçisinin olduğu. Artık ünlüydüm.
Bu bilgiyi cv'mize eklememiz harika olacak, T. Tek eksiğimiz buydu.
"Sence öyle biri için adını öğrenmek zor mu olur T?" Hoseok hyung kendi sorusuna benden önce yanıt verdi. "Zaman bile almamıştır öğrenmesi."
"Belki Jungkook'a sormuştur," dedi Jimin. "Ne kadar onu ringe gömmüş olsa bile dövüş öncesinde bile onunla iletişim halindeydi. Jungkook onunla konuşuyor olmasını bile hayranlıkla ve şaşkınlıkla anlatıyordu. Eğer ona gidip seni sorduysa Jungkook hiç düşünmeden adını vermiştir."
"Salak çocuk bari sevgili olmadığımızı da söyleseydi." diye homurdandım. "Hala bizi sevgili sandığına inanamıyorum. Saçmalık. Hem bizi sevgili sandı hem de gidip ondan adımı mı aldı?"
"Ben size anlatmadım mı?" kendisine şaşırmış bir şekilde sesini yükseltti ve bu cümle Hoseok hyung ile heyecanla öne eğilmemizi sağladı.
"Neyi kaçırdık yine?"
"Anlat çabuk."
"Dövüşten sonra onun ekibiyle beraber bir mekana geçtik. Dediğim gibi dövüşten önce bile Jungkook ile konuşuyorlardı dövüşten sonra da mekana geçmeyi teklif edince Jungkook bunun ayıp olacağını düşündü. O akşam beraberdik yani. Benimle de tanıştı." elini çenesine yerleştirdi. "Aşırı donuk birisi biliyor musunuz? Tüm akşam boyunca hiç konuşmadı. Her şeyi tek kelimeyle özetliyordu. Komikti."
Hiç öyle gözükmüyordu.
Özellikle bana Jungkook ile sevgili olduğumu ima ettikten sonra saçlarını savurarak konuşma hakkımı alıp giderken.
"İdolümle aynı masada oturdun. Onunla konuştun. Tüm akşam beraberdin. Ve bana bunu şimdi mi anlatıyorsun?" diyen Hoseok hyung oldu. Gözlerinden ateş çıkarabilir gibi duruyordu. "Seni kaşar. Bana yaptığın bu ihaneti asla unutmayacağım."
Jimin sanki tehdit edilmemiş gibi kıkırdadı, "Özür dilerim," dedi. "Ama bir yanlış anlaşılmayı düzeltmek isterim. Onunla konuşmadım, sadece aynı masadaydık. Jungkook beni onunla tanıştırdı ve adamın tek yaptığı kafasını sallamak oldu. Sonrasında zaten dans etmek için masadan ayrıldık."
"Bak bu çok şeyi değiştirdi." alaylı ve kızgın ses tonuna karşılık gülmemek için dudaklarımı birbirine sıkıca bastırdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
big boy
Fanfiction"korkunç görünüyor ama aslında bir bebek gibi." "sadece senin için öyle." "evet, herkes için öyle olsaydı ben korkunç olurdum."