18 Mayıs

52 2 0
                                    

Biriciğim Burak,

Sevmiyorsun ya beni. Sevmiyorsun işte. Sevmek böyle mi olur? Gülümserken seversin birini. Çaydanlıkta çay demler gibi, vapura yetişecek gibi seversin, böyle değil. Suya batmış karabatağın sudan çıkmasını beklercesine sevmeliydin beni oysa. Yağmurun altında hiç eve gitmek istemezmişcesine. Oturduğum şu banktan da kalkacağım yakında. Eve gitmek için yol alacağım. Dolmuş sırasında bekleyecek, belki de beni sevmediğini unutacağım.

Kabataş seferi kalkıyor şimdi şuradaki iskeleden. Kimi işten dönüyor, kimi özlediğie gidiyor.

Hayır, düşünmemek lazım böyle. Kıskanmaya başlarım sonra.

Simit aldım Burak, bitiremiyorum. Deniz de bizi alacak bir gün göreceksin, fakat bitiremeyecek bizi.

Aklımda hep aynı soru. Ne düşünüyorsun şimdi sen. Hep aynı rolü oynamaktan bıktım desem, inanır mısın?

Çok yakınım Allahım sana, çok yakın, kalbimizin arasında sadece onca mesafe.

Biliyor musun sevgilim, insan bir kere sevdi mi, bir daha sevemeyeceğini düşünüyor. Bir daha sevince, önceyi asla hatırlamıyor.

Elbette ki istemiyorum ben, uyur gibi aşık olmak. Ben sevmeyi uyanmak gibi yaşamak istiyorum. Güneşli bir güne gözlerimi açar gibi. İlk yağmur damlasını adeta duyabilecek gibi.

Dünyada her şey kendini tekrarlar derler. Güneşin doğuşu, bulutların müziği, yağmur damlaları, ağlayan bebekler, çiçeklerle konuşan aşıklar; sevgi. Eğer öyleyse hakikatten, başkası da sevdiyse benim seni sevdiğim gibi, yazıklar olsun ona. Nasıl da kırmış kendi kalbini.

Hep yanlış kişiyi sevmek diye bir kalıp var, öyle doğru ki ağızlardan düşmüyor. Eğer sevdiklerim hep kayıp gidecekse ellerimden, vah halime. Gerçi, acımaya lüzum yok kendime. Daha fazla kızmanın hiç yok alemi.

Kalbim kırılsa parçaları bulmam yıllar alıyor be abicim. Geri birleştirmek için ne kadar güç gerekiyor hiç biliyor musun? Porselen değil ki yüreğim, uhuyla yapıştırılsın. Asıl soru hep su: İnsanın hayalleriyle gerçekleri bile bu kadar farklıyken rüyaları ne yapmalı? Şöyle de bir gerçek var Burak, bir cümlenin önüne "güya" ekledimmi, çok acı bir tad bırakıyor ağızda. Sevmek bu kadar zorsa unutmalı şimdiden.

Günyadın acı, günaydın hüzün, günaydın mutsuzluk dağıtan gözler. Ne işiniz var burada? Çıkı gidin evimden, kahvaltı yok, su, yatak yok size yanımda.

Eyvah demek istiyorum, EYVAH! Çürümeye bıraktın kalbimi uzakta!

Kaybedip duruyorum ben tüm oyunlarda ve sonra elimde kalan tek şey, yokluk hissi. İronik değil mi, uyuya kalıncaya kadar savaşıp, uyurken sarılmamız?

Yoruluyorum. Çok yoruluyorum Burak. Hep sevip unutmaya çalışmaktan çok yoruluyorum. En çok kullandığım kelime "yorulmak" ve bu benimle ilgili ne ifade ediyorum bilemiyorum.

Sana söz veriyorum bu defa, yorulsam bile yapmayacağım aynı hatayı. Söylemeyeceğim sana seni sevdiğimi. Kaybolup gitmek istemiyorum çünkğ artık.

Yeter Burak, yeter. Biraz da sen karın ağrısı çek. Biraz da sen uyuyama. Benden buraya kadar. Benim sevgim bana ağır gelmesin artık, azıcık da seni ezsin altında. Sevmeye devam edersem bile, Burak, seni unutmaya çalışmayacağım bundan sonra.

Sevgilerimle,

Reyhan

Sevdiceğime MektuplarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin