𝑇𝑎𝑒𝑔𝑦𝑢~sıɴıғ ᴅᴇғᴛᴇʀɪ~ ✔

8

Öhm, merhaba

Soobin kapısının çalınmasıyla izlediği diziyi durdurmuş hızlıca kapıyı açmaya gitmişti. Tek yaşadığı eve habersiz bir tek sevgilisi Yeonjun gelirdi. Bir şey sipariş ettiğini de hatırlamıyordu. Aklındaki soruları bırakıp kapıyı açtığında Taehyun'u görmeyi beklemiyordu.
Üstü başı toprak ve çamur olmuş, yağmurdan dolayı ıslaktı. Hiç birşey demeden içeri giren arkadaşıyla beraber şaşkınlığı daha da artmıştı. Taehyun öylece ayakta beklerken Soobin bir şeyler yapması gerektiğini fark etmişti.

"Tae, iyi misin? N'oldu sana?"

Kafasını iki yana salladı kırmızı saçlı.

"Sen duşa gir üstün kirlenmiş. Ben dolaptan sana kıyafet getiririm."

Her ne kadar istemesede kabul etti kırmızı saçlı. Soobin ona kıyafet hazırlamak için odasına geçerken Taehyun da zaten yerini bildiği banyoya ilerlemeye başladı.
Hızlıca aldığı sıcak bir duştan sonra banyoya bırakılmış Soobin'in en küçük -Taehyun için hala çok büyüktü- kıyafetlerini giymişti.
Banyodan çıkınca küçük evde Soobin'i aramış, mutfakta akşam yemeği hazırlarken bulmuştu.

"Açsın değil mi?"

"Biraz."

Soobin yemek yapmayı bilmezdi sevgilisinin aksine o yüzden dışarıdan yerdi sevgilisi ona yemek yapmadığı sürece.
Önüne koyulan hazır ramenle bakışıyordu Taehyun. Açtı, ama istemiyordu yemek. Soobin de onu zorlamadı istediğini yapmasına izin verdi. Sessiz süren akşam yemeğinin ardından oturma odasına geçtiler ikiside. Kapalı olan televizyondan gözüken ikilinin yansımaları hiç iç acıcı değildi.

Uzun süren sessizliği bir hıçkırık sesi bozmuştu. Yanında oturan Taehyun' a baktı Soobin, sabahtan beri sormadığı soruyu sormaya karar verdi.

"Tae, bir şey mi oldu? Uzun zamandır kötü gözüküyorsun ve bana hicbir şey anlatmadın."

Tae, Beom'la tanışmalarından başlayıp her şeyi her detayıyla anlatmıştı. Tabii ki gözyaşları onu yalnız bırakmamıştı.
Ikisi birbirine sarılırken çıkan tek ses olan Tae'nin iç çekişlerine bir ses daha eklenmişti. Çalan telefonla ikiside birbirinden ayrılırken Tae telefonunu eline almış ve açmıştı.

"Choi Beomgyu'nun yakını mısınız?"

"Evet?"

"Lütfen karakola gelin."

"K-karakol? Tamam, tamam hemen geliyorum."

Telefon kapandıktan sonra hızlıca kapıya yönelen Tae ile Soobin şaşkınca etrafa bakınmış sonra sesli bir şekilde "Karakol mu?" demişti.

"Beomgyu için çağırıyorlar."

"D-dur bekle bende geleyim."

Soobin hızlıca odasına gidip iki tane mont almış, birini kendisi giyerken diğerini de Tae'ye fırlatmıştı.
Ikisi hazır olduklarında yürüyerek yakın olan karakola giderken ne olduğunu düşünüyorlardı.

☆•☆•☆•☆•☆•☆•☆•☆•☆•☆•☆•☆•☆•

Soobin ve Taehyun, Beomgyu'yu gördükleri gibi oraya koşarlarken Beomgyu sonunda Tae'yi gördüğü için neredeyse ağlayacaktı.

Kısa bir şekilde polisten olayı dinlemişlerdi.
Beomgyu ve Seojun, ikiside birbirinden şikayetçi olmuşlardı. Zaten Beomgyu, Seojun'u dövdüğü için okuldan uzaklaştırma almıştı bu yüzden Beomgyu sadece uyarı ile ayrılmıştı karakoldan. Seojun ise, onun başı dertteydi.
Şimdi ise hepsi Soobin'in evindeydi. Olanları duyan Kai de gelmişti eve. Herkes birbiriyle konuşurken tek konuşmayan ikili Beom ve Tae'ydi.
Beom her ne kadar konuşmak istesede Taehyun ona izin vermiyordu. Taehyun ortamdan sıkıldığı için tuvalete gitmek için izin istedi Beom'un da onunla geleceğini tahmin etmeden. Banyoya girdiğinde bir süre hiç bir şey yapmadan beklendi. Kendini daha iyi hissedince kapıya yöneldi tam o sırada kapı açıldı. Beom içeri girip kapıyı kapatırken Tae ona çıkar mısın lütfen gibi şeyler diyordu ki Beom'un umrunda bile değildi bu.