Deneme 1-2

7 0 0
                                        

Günümüz, 20 Ocak 2023

Huzur. Son zamanlarda pek hissedemediğim bir duygu. Stres, bunalım, sıkıntı hali. Hepsini örtmek için yüzüme yapıştırdığım bir antidepresan gülümsemesi, bu hislere alışma durumu. Şu an yaptığım gibi yere uzanıp tavanı izledigim sayısız geceler, perdeyi çekmeyi sevmediğimden içeride ve tavanda oluşan değişik ışık yansımaları tek eğlencem olmaya başladı. Bazen arkada çalan bir şarkı, bazen dışarıdaki sesler eşlik eder tavanı izlerken bana. Kafamdan geçen bir sürü düşünce, bazıları can sıkıcı, bazıları korkutucu. Bu hale nasıl geldim ben? Birden bire bu hale gelmedin. Hayli bir zaman aldı, ama bu da kalıcı değil. Geçecek.

9 ay öncesi, "Meteor Shower" Dönemi.

Akşam oldu yine, boş günüm diye sözde dinlenecektim yine tüm evi temizledim. Telefonumu da hiç kontrol edemedim kim bilir neler oldu. Müziksiz ayağa bile kalkamadığım için hemen son zamanlarda en sevdiğim şarkıyı açtım. Sesim güzel olsaydı keşke ne güzel söylerdim. Bakalım birileri yazmış mı.

Doğukan: Madem o kadar sıkılıyorsun benim arkadaşlarla tanıştırayım seni istersen

Günlerimin çok monoton ve sıkıcı geçtiğini Doğukan'a sürekli anlattığımdan olacak, bu duruma bir son verme gereği duymuş sanırım. Biraz sosyalleşmek iyi gelebilir aslında, denemekten bir zarar gelmez.

Ben: olur valla
ne zaman tanistirican

Doğukan: Yarın müsaitsen bizim buraya gel tanıştırayım

Ben: tmmdir

Sonunda oturabilmenin verdiği rahatlıkla diğer kulaklığımı da takıp sesi yükselttim."Missing pieces of my skull, I'll sew on patches of my own soul.". Bu şarkıya takıntılı olmuştum durduk yere, beni çok garip hissettiriyordu. Sakin ve mutlu gibi, sanki çiçeklerle dolu bir tarlada koşuyormuşum gibi. Hava hafif esintili, ılık ve nemli. Tüm renklerden çiçekler. Ufuğa baktıkça sanki sonsuzmuş gibi gözüken bir tarla. Gün hafiften batıyor, yemek yesem iyi olur.

Ne ara ertesi gün oldu anlamadım ama şu an yoldayım ve Kadıköy'e gidiyorum, Doğukan ve "arkadaş grubuyla" buluşmak için. Bana attığı konumu takip edip çok tatlı bir kafeye geldim, hemen içeri girip Doğukan'ı aradım. Beni çoktan görmüş olacak ki hemen el sallamaya başladı ben de yanına gittim. Yanında bir kız ve bir adam vardı, kız bizimle yaşıt diye düşündüm. Ama yanlarındaki adam en az 27 yaşında duruyordu. Doğukan hemen kalkıp bana sarıldı, ben de ona sarıldım. Uzun zamandır buluşamıyorduk bize de bahane olmuş oldu. Önce adama elimi uzatıp "Merhaba, ben Bora." dedim. "Merhaba, ben Cem.". Ardından kıza elimi uzattım. "Ben de Eylül" dedi kocaman bir gülümsemeyle. Ortamın ışıklandırması hafif loştu ve içerisi kahve kokuyordu, arkada çalan sakin bir şarkı ve insanların kendi aralarındaki konuşmaları birbirine karışıyor, güzel bir ambiyans yaratıyordu. "Eee, nasılsınız?" diye ortaya bir soru attım. Eylül hemen cevap verdi, "Ben tam bir olayı anlatacaktım, tam zamanında geldin. Ne kadar insan o kadar fikir.". "Önce bir siparişimi versem olur mu?" diye soracakken Doğukan "Merak etme ben senin için sipariş verdim" dedi. Kendisine teşekkür edip Eylül'e odaklandım. "Şimdi benim bir flörtüm var ve kendisiyle pek iyi gitmiyor ilişkimiz, Ozan diye biri var ben onu seviyorum. 3 kişi daha var onlarda benden hoşlanıyor. Ben bu durumda ne yapmalıyım?" durumun karışıklığı ve bir kişinin aynı bu kadar fazla flört yapması oldukça şaşırtmıştı beni." Oha kaç flörtün var senin?" diye düşünmeden soruverdim, sorma biçimimden dolayı olduğunu düşünüyorum ki birden gülmeye başladı. "Sen salaksın seni seveni değil seni sevmeyeni seviyorsun, Ozan'ı bırak diğerlerinden de birini seç öyle devam et." dedi Doğukan. Cem ise "Hiçbirine dönme derim ben" dedi kahvesinden bir yudum alırken. O sırada Doğukan'ın bana sipariş ettiği sıcak çikolata geldi, azıcık üfleyip bir yudum aldım ben de. Akşama kadar konuşup eğlendik, Cem ve Eylül'le tanışmış oldum, çıkarken de beni discord sunucusuna aldılar. Genelde akşamları orada beraber takılıyorlarmış benim de gelmemi istediler. Eve giderken sunucuya girdim ve birilerini ses odalarından birinde konuşurken gördüm, Doğukan yanlarına gitti. Doğukan gittiği için ben de girsem sorun olmaz diye düşündüm. Odaya girdiğimde birisinin kamerasının açık olduğunu gördüm, hoş görünümlü biriydi. Boyu tam belli olmuyordu, odasında havanın kararmasından ve ışıklardan kaynaklı mavi tonları ağırlıklı gözüküyordu. Simitçi bıyığı vardı ve tırnaklarını yiyordu. Yorgun olması gerek ki boynunu ovaladı. Doğukan "Hoş buldum Semih" derken adının Semih olduğunu öğrendiğim kişi bana da ruhsuz bir şekilde "Hoş geldin" dedi. Toplu taşımada olduğum için konuşmak istemedim ve odanın chatine "hos buldum" yazdım. Gözüme hoş gözüktüğü için Doğukan'a konuştuğu biri var mı diye sorayım dedim

boraborabora: doukan
bu semihin manitasi falan var mi
zoukan: Ona fazla yaklaşma Bora
Iyi biri değil o

Dediklerinin sebebini anlayamamıştım, galiba yine aşırı korumacı davranıyor diye düşündüm. Doğukan bana aşırı düşkündü, annemmiş gibi davranırdı çoğu zaman. Hoşuma da giderdi yalan yok. Üzerine pek düşünmeme kararı alıp kafamı cama yaslayıp yolu izledim. Hala "Meteor Shower" çalıyordu, sesi yükselttim. "I'd sell my own bones for sapphire stones, 'cause blue is your favourite colour."

Eve girdiğimde hava çoktan kararmıştı, annemi yanağından öpüp üstümü değiştirdim. Bir şeyler atıştırıp dersin başına oturdum. Odam küçük sayılırdı, kapının tam karşısında bir cam, camın yanında yatağım, yatağımın karşısında ise gardırobum vardı. Kapının yanında ise çalışma masam ve bilgisayarım duruyordu. Derse odaklanmışken birinden mesaj geldi. Doğukan yazmış. "Sese giriyoruz biz sen de gel". Telefonu kapatıp dersime devam ettim, sonra giderim yanlarına. Matematik aşırı zor olduğu için biraz çabuk bıraktım ders çalışmayı, kendimi pek iyi de hissetmiyordum. Yatağa girdim ve yorganı kafama kadar çektim, dizlerimi karnıma çektim ve yorganıma sıkıca sarıldım. Kulaklığımı taktım ve gözlerimi kapattım. "Apocalypse" çalıyordu. "Your lips, my lips, apocalypse". Kendimi daha fazla tutamadım ve hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. Neden ağladığımı bilmiyorum, üzgün de değilim. O zaman niye ağlıyorum ben? Ağlamaktan yorularak uykuya dalarken aklımdan mavi dalgalar geçiyordu. O mavi dalgalar, kalbimi ele geçiriyordu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 21, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

YansımalarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin