7-Aşk ile geçen birkaç gün

69 1 0
                                    

Bataklık gibisin. Kurtulmaya çalıştıkça daha derinde buluyorum kendimi. Her hareketimde,her çırpınışımda daha da gömülüyorum içine. Dibe yaklaşıyorum. Beni kurtaracak bir el arıyorum ama yok. Sadece senin merhametin var beni boğulmaktan kurtaracak. Senden merhamet dilemekten başka çarem yok.

Diliyorum da. "Lütfen yaşamama izin ver" diye yalvarıyorum. Kararsız kalıyorsun. Senden başka çarem olmadığını, sen bana kulak vermezsen boğulacağımı biliyorsun. Sonunda kararını verdin ama bu bile beni kurtarmaya yetmiyor. Sadece geçici bir çözüm. Bana son bir şans veriyorsun ve bataklığa sil baştan tekrar düşüyorum. Bundan sonra başa dönme şansım yok,risk almak yok,kaybetmek yok.

"İyi misin Leyla?" dedi babamın sesi.
"Ben..ha evet iyiyim. Sadece biraz yorgunum." Tahminen 15 dakikadır oturduğum ve gözlerimi karşıya dikerek boş boş baktığım sandalyeden kalktım ve kendime biraz kahve almaya karar verdim. Hava çok sıcaktı,normalde kahve yerine soğuk bir içecek tercih ederdim ama şu anda normal hissetmiyordum. Güneş tepemizde bizi kavururken kahvemi de alıp gölgedeki sandalyeme geri döndüm.

"Bir sıkıntın varsa söyleyebilirsin bana Leyla." Babam hala beni sorguluyordu. Cevap almadan tatmin olmayacağı kesindi ama cevap verecek durumda da değildim.

"Önemli bir şey yok. Bir sıkıntım olursa haberiniz olacak söz veriyorum."
Babam başını sallayarak tekrar elindeki gazetesine döndü.
Nehir de oturduğu yerden kalkıp yanıma geldi ve "Hadi acele et de biraz dolaşalım canım sıkıldı."dedi.

Hızlı yudumlarla kahvemi bitirdim ve Nehir ile buraya ilk defa geldiğimizde keşfettiğimiz yerimize gittik. Burası en sevdiğim yerlerden biriydi;denizi tam karşısına alan,çam ağaçlarıyla çevrelenmiş,yukarıda olduğu için esintili bir dağ mağarası. Biraz soluklanıp insanlardan uzaklaşmak için kusursuz bir yerdi.

"Biraz gülsün yüzün Leyla. Bak işte çocuk söz vermiş."

"Söz verdi ama ne yapacağımı bilmiyorum. Yani her şey tamam değil. Belki tekrar olumsuz cevap vericek? Off bilmiyorum ya. Keşke hiç karşılaşmasaydık. Yollarımız hiç kesişmeseydi. Eminim her şey daha kolay olurdu." Zemindeki çakıl taşlarından birini alıp ön tarafa fırlattım.

"Şu durumda yapman gerekenler normal kızlar gibi kendine bakım yapmak,aşk ve erkekler konusunda birkaç tüyo alman Leyla. Çocukla futbol muhabbeti yaparak onu kendine aşık edemezsin."

"Öff Nehiir! Diğerleri gibi olursam Devrim'in gözünde ne farkım kalır ki? Ben kendim gibi olma taraftarıyım. Bakım konusunda haklısın ama." Deniz suyundan sertleşmiş saçlarımı havaya kaldırıp ekledim."Külkedisi gibi ortalıkta dolaşırsam değil Devrim,Kerem bile dönüp bakmaz bana."

"Kimmiş bakalım o kedii?!" Cümlemi bitirmemle tavandaki yarıktan birinin başını eğmesi bir olmuştu. Nehir ve ben korkuyla çığlık atmıştık. Telaşla ayaklandık ve bizi korkudan altımıza ettirenlerden hesap sormak için dışarıya çıktık.

"Ya siz delirdiniz mi yaa?" Nehir'in sesi çığlık çığlığaydı. Karşımızda bisiklet üstünde iki genç duruyordu. Kafalarında kask ve dizlerinde dizlik vardı. Uzun zamandır efor sarfediyor olacaklardı ki yüzleri ve boyunları ter içindeydi.

"Burada ne arıyosunuz?" Bunu soran bendim.
Yeşil tişörtlü ve kıvırcık saçlı olan cevapladı.

"Biraz gezintiye çıkmıştık. Bir anda senin sesini duyduk ve dedik ki: Ne kadar güzel bir ses!" Bunu söylerken diğeri kahkahalarla gülüyordu.

"Çeneni hemen kapatmazsan bu, duyduğun son ses olacak." Nehir elini yumruk yapıp üzerlerine yürümüştü.

"Heey! Hey sakin ol. Sadece şaka yapmıştım." Nehir geri çekilirken kıvırcık saçlı olan elimi bana doğru uzatarak tekrar konuştu.

Aşkı HissetmekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin