Şarkı Arctic Monkeys-Do I Wanna Know. İyi okumalar. Yorum yapmayı unutmayın :))
İlerleyen günlerde kendimi tanıyamaz hale gelmiştim. Çevremdeki insanlar da bendeki bu tuhaflıkları farkediyor ve bir sıkıntım olup olmadığını sorup duruyorlardı.
Okulda ara sıra Devrim'i görüyordum ama daha ileriye gitmiyor,sadece uzaktan bakınmakla yetiniyordum. Bir kaç sefer kısa diyaloglarımız oldu ama bunlar basit,önemsiz şeylerdi.
Mesela okul çıkışı ben eve yürürken Devrim de arkadaşıyla birlikte sigara içerek yürüyordu. Bir ara kırmızı ışıkta durduk ve Devrim elinde tuttuğu cüzdanını yere düşürdü. Cüzdan benim bir adım yakınıma düştüğü için onu yerden alıp Devrim'e verdim. O kibar bir şekilde teşekkür ederken ben içimden sesinin ne kadar güzel olduğunu ve gülümseyince hafifçe kırışan göz çevresini düşünüyordum.
Beyza ise benden beter haldeydi. O da Caner adında bir genç keşfetmiş ve ona kısa sürede bağlanmıştı. Ama Caner'in sevgilisi vardı ve kız manken gibiydi. Birbirlerini bırakmaya niyetleri yoktu sanki.
Bir yandan da Kerem hala bana sevgi dolu mesajlar atmaya devam ediyordu ki bu bana ilgi duyduğu gerçeğinin tartışılmaz bir gerçeğiydi. Ama beni sevdiğini henüz açıkça söylememişti. Bana küçük hediyeler alıyordu ve sık sık bizim sınıfa gelip benimle sohbet etmeye çalışıyordu. Bunlar hoşuma gitmiyor değildi. Çünkü benim ne tarz şeylerden hoşlandığımı biliyor ve beni hep şaşırtıyordu. Mesela bana bir Targaryen t-shirtü alınca çok memnun olmuştum. Bir sefer de çok ama çok istediğim Beşiktaş forması almıştı. Eh,para bol tabi..
Biz Beyza'yla sıradan platonik aşıklar gibi sessiz ve sakin bir şekilde aşk acımızı çekerken beklenmedik bir şey oldu. Kerem yine bizim sınıfa geldiği bir gün elinde bir papatya demeti olduğu halde ve önümde diz çökmüş, yüksek sesle beni sevdiğini haykırmaya başlamıştı. Ben kafayı bulmuş heralde diye düşünürken birden ayağa kalktı ve bana sıkıca sarıldı. Sınıfımdakilerin garip bakışları arasında Beyza'nın yardımıyla kendimi ondan kurtardım ve ciddi bir surat ifadesiyle ona ne halt ettiğini sordum.
"Leyla. Ne olur bana bir şans ver. Belki mutlu oluruz? Sana gerçekten değer veriyorum ben.."
Sınıftaki nadir eğlenceli insanlardan olan Cenk,Buket ve Kuzey hep bir ağızdan 'Evet,evet,evet!' diye bağırırken sabırsızlıkla iç çektim ve Cenklerin olduğu tarafa doğru elimi kaldırarak durmalarını işaret ettikten sonra sakin bir sesle 'Peki Kerem. Kabul ediyorum.' dedim. Cümleni bitirmemle Kerem'in boynuma sarılması ve yanağımı deliler gibi öpücüğe boğması bir olmuştu. Yine güçlükle onu kendimden ayırdım ve sınıfına gitmesini söyledim.
Kerem'e evet demiştim ama hala kendimi boşlukta hissediyordum. Devrim'le Ayşe'nin arasında bir şey yoktu ama yine de ona hala onu sevdiğimi söyleyememiştim. Bir kaç kere niyetlensem de onu görünce dilim tutuluyor,kalbim yerinden fırlayacak gibi atıyordu. Bu yüzden denemelerim hep başarısızlıkla sonuçlanıyordu. Çaresiz tekrar uzaktan kesmeye devam ediyordum Devrim'i.
Beyza ise bana Kerem'in değerini bilmemi ve onu üzmememi tembihliyordu. Sonradan buna hak verdim ve Kerem'e sevgilim gibi davranmaya başladım. O bana güzel şeyler söyleyince odun gibi bakmayıp karşılık veriyor, o bana sarılınca onu kendimden uzaklaştırmak yerine sarılmasına karşılık veriyordum. Kerem de haliyle mutlu oluyordu buna.
■□■□■□■□
Kış bitip bahar sıcakları etkisini hissettirmeye başlayınca insanlar kendilerini dışarı atmaya başlamıştı. Biz de Kerem'le birlikte normalde gittiğimiz kapalı mekanlardan vazgeçip açık havada bir yerlere gitmeyi tercih etmeye başlamıştık. Genellikle okulun iki sokak ötesindeki park bizim için ideal bir buluşma yeriydi. Birlikte bisiklet sürüyor,çimlerin üstüne uzanıp masmavi gökyüzündeki tombul,beyaz bulutları seyrediyorduk. Tıpkı iki aşık gibi..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşkı Hissetmek
ChickLitSevmek çok zor derlerdi de gülerdim. Ama anladım ki sevilmemek daha zormuş. Ben senin bir bakışın için kırk takla atarken senin beni farketmemene tahammül edemiyorum. Her sabah seni düşünerek uyanmaktan ne zaman kurtulacağım? Adın her anıldığı zaman...