Yeniden...

12 3 0
                                    


Ders Tarihti, uykusuzluktan ölmek üzereydim. Tam uyumak üzereyken sınıfın kapısı açıldı. İçeri Müdürümüz Yener Bey girdi.

"Dersinizi böldüğüm için özür dilerim çocuklar, okulumuza yeni 3 öğrenci geldi. Bundan sonra 3'ü de bu sınıfta okuyacak."

Kapıya doğru elini uzattı ve içeri gelmelerini söyledi. Herkes kapıya odaklandı ve tanıdık tek yüz Rüzgarın yüzüydü, boş sıralara oturdular. Müdür çıktı ve derse devam ettik.10 dakika sonra zil çaldı ve sınıftaki bütün kızlar Rüzgar ve grubunun sırasına toplanıp sorular sormaya başladılar. Çağatay yanımıza geldi

"Ben bunlara çok gıcık olmaya başladım."

"Ya bu çocuk 19 yaşında değil mi ben internette üniversite 1.sınıfa gidiyor diye biliyordum." Ada gibi benimde dikkatimi çekmişti.

"Bu okula geldiklerine göre başarılılar, yani kalma gibi bir şeyde olamaz." diye ekledi Ada.

"Neyse hadi çıkalım."

Okulun yakınında her zaman gittiğimiz kafeye gittik. Bu kafeye gitmemizin sebebi kalabalık olmaması ve sevdiğimiz bütün tatlıların olmasıydı :)

Uzun sohbetin ardından hepimiz evlere dağıldık. Evde kimse yoktu, babam uzun süredir bir davanın üzerinde çalışıyordu. Annem yeni tasarladığı elbiseyi hazırlıyordu, büyük ihtimalle ikisi de çok geç gelecekti. Odama geçtim okul kıyafetlerimi üzerimden çıkarıp üzerime uzun sweatimi altıma da siyah taytımı giydim. Mutfağa gittim kendime yeşil çay hazırladım ve balkona çıktım. Sandalyeye oturdum, çayımı masaya koydum ve gözlerimi kapadım

Şimdi bir karar vermem lazımdı, ya geçmişimin altında ezilip altından kalkamayacaktım ya da kendimle başa çıkabilmeyi öğrenip bunlarla savaşacaktım. Hangisiydi benim çıkış yolum, kaçmak mı yoksa kaldığım yerden devam etmek mi?

Sandalyeden kalktım ve odama gidip kitabımı aldım, müzik eşliğinde okumaya başladım. Kitap okumayı gerçekten çok seviyordum, sanki her bir kitap bambaşka bir dünyaydı benim için. Hepsinin farklı hikayeleri, farklı çıkışları vardı.

Yaklaşık 40-50 sayfa okuduktan sonra kitabın kapağını kapattım ve mutfağa gidip çayımı tazeledim. Ardından odama geçip ders çalışmaya başladım, yaklaşık 1.5 saat ders çalıştım ve saate baktım

21.03

"1 yeni mesajınız var." Ada mesaj atmıştı.

"Canım, yarın ne giyeceksin?"

Of ben kıyafet hazırlamadım. Dolabımın kapağını açtım ve birkaç elbisemin olduğunu fark ettim. Biri vişne çürüğü renginde dizime kadar gelen elbise diğeriyse siyah, kolları uzun dar bir elbiseydi. İkisininde fotoğrafını çekip Adaya attım.

"Fotoğraf gönderildi"

"Fotoğraf gönderildi"

"Hangisini giyeyim?"

"Vişne çürüğü olan çok güzelmiş"

Siyah elbiseyi dolaba asıp diğer elbiseyi sandalyenin üzerine koydum. Altına da beyaz topuklu ayakkabılarımı giyecektim. Her şey tamamlandığına göre artık yatabilirdim, masa lambamın ışığını kapattım. Telefonumdan rastgele bir şarkı açıp kendimi uykunun kollarına bıraktım...

Ormandaydım, tek başıma. Hava karanlık, hiçbir şey göremiyordum. Bir ışık yolumu aydınlatmaya başladım. Ela elinde mumla bana doğru yaklaşmaya başladı ve gülümsedi. "Yolunu aydınlatmak için geldim abla..." Gözlerimden bir damla yaş yanağımdan süzülmeye başladı ve özlemle baktım gözlerine "Seni çok özledim..." ona söylemek istediğim tek şey buydu. Adım atıp elimi uzattım... Yine bir silah sesi yine kaybeden biz. Her şeyi tekrar ediyordu beynim. Dizlerimin üstüne düştüm "Hayır! Onu benden yine alamazsın, bu sefer olmaz. Bir kere sarılsaydım ne olurdu?" Elimi toprağa vurdum ve ağlamaya başladım. Bir ses yankılandı ormanda "Yine kaybettin ve her zaman kaybedeceksin..." Aklım benimle oynuyordu, Tam ayağa kalkacaktım ki uyandım. Kan ter içinde kalmıştım, yanımdaki lambanın ışığını açtım ve ağlamaya başladım...




Selammm çoook uzun bir ara verdim farkındayım. Ama bazı konularda kafam çok karışıktı ve her şeyi kafamda oturtup öyle yazmam gerektiğine karar verdim. Umarım beğenmişsinizdir. Görüşmek üzere :))


Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 21, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Kendimi Sende BuldumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin