Brothers? /GgukTae

16

Ehehehehe hi babyss

Nasılsınız?

Oy ve yorumlarınızı unutmayınız

Hadi başlayalımmm

Taehyung'tan

Sinemadan çıkmış, elimizdeki içeceklerle sokakta ilerliyorduk ki bir çocuk ağlaya ağlaya etrafta geziyordu.

"Ştt ağlama bakayım, annen nerede senin?"

Jungkook hyunga bakarak hıçkırarak ağlamaya devam etti.

"Annem yok ki, teyzeler g-gitti dedi"

"Hangi teyzeler? Ağlama hadi gel sana şeker alalım mı?"

Çocuk burnunu çekerek sustuğunda eğilip yaşlarını sildi ve yanaklarını öptü, bayılıyordu çocuklara... Kafeye oturup yemesi için hamburger ve patates söylediğimizde boncuk gözlerle hyunga bakıyordu.

"Dudağında neden demir var? Baban sana ceza mı verdi benim babam gibi?"

Direkt gözlerimi kocaman açtım, şiddet görüyor olabilir mi?

"Hayır bu bir çeşit aksesuar onu boşverelim de anlat bakalım babanı bana"

"S-sevmez beni babam hiç, hep kızıp vurur. Ben ben annemle yaşardım, annem melek olmuş ama komşu teyzeler öyle dedi. A-annemin yanına gidebilir miyim koca adam?"

"Sanırım hayır, tanrım ne yapsak ki. Baban nerede peki?"

"Bilmem ki? Ama ama lütfen ona vermeyin beni"

"Hyung eve gelsin mi lütfen lütfennn"

Kafasıyla onayladı ve çocuk yemek yerken birkaç yerle konuşup ailesini araştırmalarını istedi. Eve geldiğimizde çocuk girmeden bize baktı şaşkınca.

"Aileniz yok mu sizinde? Eviniz kocaman neden iki kişisiniz?"

"İki kişilik bir aileyiz biz"

"Keşke babam olsaydın koca adam"

Gülümseyerek çocuğu kucağıma aldım, çok tatlı siyah boncuk gözleri vardı.

"İsmin ne?"

"İsmim Baek, annem bebeğim der ama kocaman güzel saçları var"

Heyecanla anlatırken Jungkook hyung transa girmiş gibi dolu gözlerle izliyordu ki arka bahçeyi işaret ettim.

"Bak orada küçük kediler var sevebilirsin"

"Teşekkürler şeker adam"

Gittiği gibi hyungun yanına oturup elini tuttum.

"Hyung iyi misin?"

Kafasını hayır olarak salladığında ilk kez gözünden yaş aktığını gördüm, hemen silip öpücükler kondurdum yanaklarına.

"Kardeşime benziyor, anlık düşündüm de yaşasaydı 15 yaşlarında olacaktı"

Sustum, diyecek birşeyim yoktu ama ağlamak istiyordum. Burnumu çekmemle hemen göğsüne çekti beni ve saçlarımı öptü.

"Ağlama sakın"

"Suçlu değilsin biliyorsun değil mi?"

"Ne olursa olsun bende ölmeliydim"

"Saçmalama! Olanlar senin yüzünden değildi yapma böyle"

"Biliyorum."

"Bu küçük Baek'le ne yapacağız peki?"

"Bilmiyorum ama sanırım yurda alırlar"