From my family line
Oh-oh all that i did try to undo it
All of my pain and all your excuses
I was a kid, but i wasn't clueless
(Someone who loves you wouldn't this)
Conan Gray - Family Line"Jimin hadi!" Son kez aynadan kendine baktı. Siyah gömleği siyah pantolonu arkaya taradığı saçları ve son dokunuş olarak sıktığı parfümlüyle tamamdı. Beline silahını koydu ve ceketini giyip odadan çıktı. "Herkes meydanda ki parti alanında çoktan başlamıştır." Jimin aşağı inerken konuşan arkadaşı Taehyung'a baktı "Arabayı ben kullanırsam geç kalmayız." Taehyung göz devirdi ve anahtarı fırlattı, Jimin havada yakalayıp kapıya doğru yöneldi.
"Geçerken Jungkook'u da alalım bizim eski deponun oradaymış." Jimin kaşlarını kaldırdı "Depoda ne işi varmış?" Taehyung "Ciddi misin?" der gibi baktı ve konuştu. "Silahları babannem sipariş etmediğine göre senin sipariş ettiğin silahları depoya yerleştirdi." Jimin kafasını salladı. "Unutmuşum."
Aradan geçen bir on dakika sonra deponun önünde durdular. Jungkook arabaya bindi ve Taehyung'un dudağına küçük bir öpücük kondurdu. Jimin aynadan onlara bakarken gülümsedi ve göz devirdi
"Nasıl her zaman mıç mıç olabiliyorsunuz anlamıyorum."
Jungkook sevgilisini öpmeyi bırakıp konuştu "Ciddi bir ilişkin olsun görürüz kim mıç mıç."Jimin alaycı bir şekilde kahkaha attı. "Öyle bir şey olmayacak." Meydanda açık alanda yapılan partiye geldiklerinde arabayı kenara bir yere park edip arabadan indiler. "Oldukça kalabalık anlaşılan eğlence büyük."
Taehyung ve Jungkook boş masa bakmaya giderken Jimin de içecek bir şeyler almak için bar kısmına yürüyordu. "Viski." Adam bardağa biraz viski doldurup Jimin'e uzattı.
Jimin içkisinden bir yudum alıp etrafta göz gezdirdi sonra gözüne çarpan adamla duraksadı.
Siyah giyimli yüzünde maskesi olan ve kenardan ona bakan adama o da aynı şekilde baktı. Jimin ilk başta kim olduğunu anlayamadı ama adamın cebinden çıkardığı silahla o da elinde içki bardağını bıraktı ve elini refleks olarak beline attı.
Adam bir anda silahla iki el ateş etti ve bardaki şarap şişelerine geldi, sonrası ise kıyamet. İnsanlar bağırışıp kaçmaya başladılar ortalık savaş alanından farksızdı. Jimin elinde silahla adamın peşinden koştu. Jungkook ve Taehyung da insanların alanı boşalmasını söyleyip onları sakinleştirmeye çalışıyordu.
Jimin yaklaşık beş dakikadır koşuyordu ama sokakta bağırıp koşan insanlar yüzünden adamı bulması iyice zorlaşıyordu. Parti alanına dönerken etrafta yaralı var mı diye kontrol ederek yürüyordu.
Köşede masanın altına girmiş siyah hafif uzun saçlı beyaz tenli ve gözleri kıpkırmızı olmuş çocuğu görüp duraksadı. Masanın altına eğildi ve ona baktı. Fakat karşısındaki korkup geri çekilmişti. "Şşh korkma ben sana zarar vermem." Jimin gülümsemeye çalışırak karşısında oldukça ürkmüş olan güzel adama baktı.
"Hadi gel evine bırakayım seni veya araban varsa eşlik edeyim oraya kadar burada tek başına kalman doğru değil." Jimin ayağa kalktı ve onun da kalmasını bekledi gelmediğini gördü ve seslendi "Hey küçük, gel benimle."
Sonra ikna olmuş gibi masanın altından çıktı ve göz yaşlarını silip Jimin'in yanına geldi. "Adım küçük değil, Yoongi." Jimin onca şey arasından buna takılmasına gülümsedi ve konuştu "Pekâlâ küçük Yoongi." Yoongi göz devirdi ve birliktelik meydana geldiler.
Polis ekipleri ve yaralı olma durumuna karşın ambulans olay yerine gelmişti. "Araban var mı? Etraf tehlikeli tek gitmen doğru olmaz." Yoongi eline telefonunu aldı "Arkadaşımı ararım o gelir birazdan." Jimin kafa salladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Complicate | yoonmin
FanfictionŞehrin tehlikeli adamlarından biri olan ve Ülkeyi korumakla görevli Park Jimin çatışma sonucu içeri girer ve onu küçüğü, belki de ilerideki suç ortağı Min Yoongi kurtarır. "Hey küçük, gel benimle."