Complicate | yoonmin

Four

Look at the sky tonigt,
All of the stars have a reason
A reasons to shine,
a reason like mine and I'm
Falling the pieces

                        Star Shoppining - Lil Peep

...

Asansör açıldıktan sonra baş komiseri görmeden önce öyleydi yani.

İşte tam da Taehyung'un dediği gibi sıçtık mı? Sıçtık sıçtık.

Baş komiser tam asansöre binecekken Namjoon asansörden çıktı ve "Size çok önemli bir şey göstereceğim komiserim." Diyip onu kenara çekti. Tam o sırada asansörün kapısı kapandı.

Namjoon'un ne yapmak istediğini anlamıştım. Bize zaman kazandırmak için komiseri oyalayacaktı. İş başa düşmüştü. Adamı hapishaneye yakalanmadan götürmek zorundaydım.

Hapishane ve nezarethaneler -1. Kattaydı ama biz 0 da yani zemin katta durmuştuk. Tam o sırada içeri bir polis daha girdi. Hay sikeyim.

Giren polise göz ucuyla baktım.

Bir dakika. Giren polis değildi. Giren polis kılığına girmiş Jimindi.

Şapkasının arasından bana göz kırptı ve önüne döndü. "Namjoon seni mi gönderdi yani en tehlikeli olan kişiyi, girmemesi gerek kişiyi."

Kafasını iki yana salladı. "Normalde Jungkook'a mesaj atmıştı yardım lazım diye ama ben onları ikna edip girdim."

"Polis kıyafetlerini nereden buldun? kart gerekiyor tüm odalara girmek için." Cebindeki kartı çıkardı ve bana bakıp sırıttı. Sonra açılan -1'de durup açılan asansörden indi.

Onun arkasından adamla bende indik. Jimin önden kartı okutup kapıyı açtı ve geçmemiz için tuttu.

Koridorun sonundaki hapishane kapısına da kartı okuttuktan sonra kapı açıldı. İçerdekiler garip bakışlarını bize yöneltti.

Adama kafamla içeriyi işaret ettim. O da söylememe gerek kalmadan girdi içeri. Arkasından kapıyı kapattım ve derin bir iç çektim.

Bitti.

Jimin bana baktı ve içten bir şekilde gülümsedi. "Sayende küçük."

Bu sefer bende en içten gülümsememi gösterdim ona "Sayemizde."

Birlikte asansöre yürüdük ve bindik. Jimin 7. Kata bastı. "Polisler genelde üstlerini değiştirmeden çıkmaz. Zaten böyle dışarda daha çok dikkat çekeriz üstümüzü değiştirelim."

Kafamı salladım. Asansör 7. Katta durduğunda ikimizde indik. Tam soyunma odasına yürüyorduk ki arkadan gülüşme sesleri geldi ve Jimin bir anda kolumdan tutup beni kendiyle terasa çekip kapıyı kapadı.

"İki tane polis vardı." Ben şokla ona bakarken o gayet sakin görünüyordu.

"Yakalanabilirdik." Derin bir nefes verdim ve gitmişler mi diye kapının cam tarafından baktım. Asansöre biniyorlardı.

"Tamam gidiyorlar çıkabiliriz." Jimin kafasını salladı ve yanıma geldi. Kapıyı açmak için uzandım.

Fakat kapı açılmıyordu.