A Brand New Year

598 57 98
                                    

Yılbaşına oldukça kısa bir sürenin kaldığı soğuk, rüzgârlı bir aralık akşamüzeri sıralarında, sokaklar beyaza bulanmıştı. Yapraklarını dökmüş ağaçların dallarında, sokakları dolduran dükkanların tentelerinde, yol kenarlarında ve evlerin çatılarında kalın kar tabakaları hüküm sürüyordu. Dışarıda hava oldukça soğuk olmasına rağmen sokaklar boş olmaktan uzaktı. Çeşit çeşit dükkanların kapıları durmaksızın açılıp kapanıyor, içerinin sıcaklığı dışarıdaki buz gibi havayla buluşup silik bir duman yaratıyordu. Dükkân kapılarındaki ziller ise durmaya fırsat bulamıyordu.

Şehirde bir curcuna hâli hakimdi ve bunun yegâne sebebi, o günün ileriki saatlerinde doğacak gecenin yeni bir yıla gebe olmasıydı. Tarihte pek çok kişi tarafından kırmızı kalemle işaretlenmiş o mühim gün gelmişti sonunda. 31 Aralık buradaydı. Bu gece saatler on ikiye vurduğunda, herkes için uzun ve yorucu geçmiş olan bu yıl bitecek, tarih olacaktı. Yeni bir yıl ise yeni başlangıçlara gebe olacaktı. Bunun yarattığı etki herkesin üzerindeydi ve yılbaşını umursamadığını savunanlar bile içlerinde bir yerlerde ufak bir heyecan kırıntısı hissetmeden edemiyorlardı.

Sokakları dolduran binlerce insanın her birinin kendine göre özel olan yılbaşı planları vardı. Kimi bu geceyi evinde, sıcak battaniyelerin arasında elinde sıcak çikolatayla dolu, dumanı tüten kupasıyla film izlerken geçirmeyi düşünüyordu; kimi gece on ikiye sarhoş ve dağılmış girmenin peşindeydi, kimi geceyi ailesiyle birlikte geri sayımı başlatırken geçirecekti, kimi ise gece yarısını beklemeye bile niyetlenmeden sıcak yorganların arasında uyuyakalacaktı.

Jeongguk o geceyi yatağında, yorganının altında sıcacıkken ve uykudayken geçirmeyi açıkçası geride kalan diğer bütün seçeneklere tercih edebilirdi. Eğer onu kendi planları doğrultusunda oradan oraya sürükleyecek ve içedönük benliğini evden zorla çıkartacak arkadaşlara sahip olmasaydı, pekâlâ bu planını gerçekleştirebilirdi de. Ancak ne yazık ki, bu plan en azından bu gece için geçerli değildi. Çünkü çok sevdiği değerli arkadaşları onun evde kalma planlarını 'ezikçe' bulmuş, onu kendilerinin de katılacakları ve tam anlamıyla götü başı dağıtacakları yılbaşı partisine davet etmişlerdi.

Gitmek istemiyordu. Gitme fikrinden nefret ediyordu ancak elinden bir şey gelmezdi. Zira söz konusu biricik arabasıydı. Babasının eğer bir kere daha soyadına yaraşmayan bir hareket yaparsa elinden alacağını söylediği arabası ve kredi kartlarıydı. Ve Jeongguk, o kadar da uslu bir öğrenci değildi. Sınavlardan çuvalladığı da olmuştu, akademik sorunlar yüzünden hakkında soruşturma açıldığı da olmuştu ve en önemlisi, tüm bu vukuatlarını magazincilerin öğrenmesine sebep olduğu da olmuştu. Ülkenin en ünlü aktörlerinin genç yaşta sahip oldukları tek ve biricik çocukları olmak o kadar da kolay değildi. Çoğu zaman bocaladığı, çuvalladığı oluyordu ve ailesi bunu çok da iyi karşılamıyordu.

Babası bir zamanlar müzik sektörünü kasıp kavurmuş, ülke genelinde şimdiki gençler arasında bile tanınan solo bir şarkıcıydı. Annesi ise dizilerinin ve filmlerinin dillerden eksik olmadığı ünlü bir aktördü. İkisi nasıl bir araya gelmişlerdi de kendisi var olmuştu, hiçbir fikri yoktu. Tam anlamıyla şans eseri olduğuna inanıyordu. Zira başka bir kardeşe sahip değildi, anne ve babası da hiçbir zaman ilişkilerini ileri seviyeye taşımamışlardı. Yalnızca bu bile magazincilerin göz bebeği olmasını açıklayabilirdi.

Babasının değil de annesinin soyadını kullandığı için kimlikte Jeon Jeongguk olarak geçiyor, halk arasında ise yeni jenerasyonunun baş belalarından bir olarak tanınıyordu. Arkadaş çevresinin de kendisinden çok bir farkı yoktu. Şimdi sahip olduğu itibarın büyük bir kısmını onlarla inşa etmişti ve ailesinin sınırlarını zorlamayı severdi.

Eh, bu da bir yere kadardı bir noktada. Babasının ara verdiği müzik kariyerine yeni çıkartacağı bir şarkıyla geri dönmeye hazırlandığı, annesinin ise yurtdışından aldığı bir dizi teklifi yüzünden meşgul olduğu ve fazlasıyla göz önünde oldukları bu dönemde, Jeongguk hiç olmadığı kadar dikkatli olmak zorundaydı. Bu gece partiye katılmamak istemesinin en büyük sebebi buydu. Evde kalmanın partilerde sürtmekten daha güvenilir olduğunu biliyordu ve bir şeyleri batırmak istemiyordu. Bu sefer kolay kolay sıyrılamayabilirdi zira.

a brand new yearHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin