"anne?"Demir kapının gıcırdayan açılma sesi ile doğruldum. Kısık gözlerim ile içeriye giren silüeti görünce derim bir nefes verdim.
İnce, sıska ve titrek bedeni ile ürkek adımlarla içeri giren küçük bir oğlan gördüm. İçerisi karanlık olduğu için gözlerini kısmış etrafı inceliyordu, bir şey arıyordu.
Gözleri gözlerime değince yüzünde kocaman bir gülümseme oldu, ama bedeni tereddüt içinde kalmıştı. Onu iyice süzdükten sonra fark ettim, benim gibi güzel gözleri ve o'nun gibi ipeksi saçları vardı.
Evet, bu benim oğlum.
Aklımın başıma gelmesi ile zincirle bağlanmış yara ve morluklarla dolu bacaklarımı giydiğim kirli/beyaz elbise ile örttüm. Kollarımdaki yaraları ise zaten uzun kollo bu elbise kapatıyordu,bende neden 2 gün önce bana Bı elbiseyi verdiğini düşünüyordum.
Yüzümde buruk kocaman bir gülümseme ile ellerimi açtım ve "jiro!" diye bağırdım.
Çocuğun bana doğru koşması ile ona sıkıca sarıldım. Küçük bedeni hala titriyordu, büyük ihtimalle yüzümdeki yaralar onu korkutmuştu. Biraz sarıldıktan sonra ondan ayrıldım ve uzun saçlarım işe yüzümü örttüm.Biraz onunla konuştuktan sonra arkasına dönüp birkaç şey söylediğini duydum.
"baba... Annemin... Ne... Zaman... Cezası... Bitecek?"
Korkak sesi boş ve soğuk odada yankılandı.Oh, doğru. Bu oda gereğinden fazla soğuk.
"jiro, burası biraz soğuk ve sen ince giyinmişsin. Git üstüne biraz kalın bir şey giyin."
Arkadan gelen tanıdık erkek sesi ile omurgamdan aşağı bir ürperti indi. Bu oydu....
O....Gözlerim kapının önünde adama kayınca istemsiz bir şekilde ağlamaya başlamıştım.
Tüm bedenim titriyordu.
Sano manjiro...Önümde duran jiro'yu sardım ve onu kucağıma alıp sıkıca tuttum.
"bir kez daha onu benden almana izin vermeyeceğim sano!"
Titrek bir sesle bağırdım. Aklım yerinde değildi, sadece yapmama gerekn şerleri yapıp duruyordum. Kucağımdaki jiro endişeli bir sesle konuştu.
"anne? İyimisin? Merak etme! Babam seni iğleştireceğini söyledi."
Jiro'ya döndüm ve anlamsız gözlerle ona baktım.
Bu sırada manjiro yanımıza geldi ve ben tepki vermeden bana ve jiro'ya sarıldı.
Sıcak bedeni bana değince korkuyla irkildim. Kucağımdaki jiro ile çırpınıyordum ama o çok güçlüydü.Birkaç dakika sonra durdum, zaten çok güçsüzdüm, daha fazlasını yapmadım.
Pes ettiğimi gören manjiro bizden ayrıldı ve Kucağımdaki jiro'yu alıp odasına gönderdi.
Sonra eğildi, ayağımdaki ve boynumdaki zincirleri çıkarıp beni kucağına aldı.
Nazikce beni odadan çıkardı ve kapıyı kitleyip yürümeye başladı.Kapının ön yüzündeki şekillere baktım. Jiro ile yaptığım bir kapı süslemesiydi. Jiro'ya göre Orası, benim ve manjiro'nun farklı bir dünyaya geçmemizi sağlıyan bir geçitti.
Tabi, gerçeklerden bir haber 6 yaşındaki bir çocuktu.Manjiro bir kapıyı açtı ve beni duşa getirdiğini gördüm. Üstündekileri çıkarıp benimle birlikte küvete girdi ve saçlarımı okşamaya başladı.
Ne tepki veriyordum ne hareket ediyordum." karıcığım, bu sefer hangi hatayı yaptın?"
Dedi. Tepkisiz bir şekilde cevapladım.