İki saat kadar bir süre sonra odanın kapısı tekrar açılınca sadece kafamı kaldırdım. Bu sefer gelen bir kadındı. ışık bir anda yanınca gözlerim kamaşsada belli etmemeye çalıştım. Ayağa kalktım ve kadına doğru yaklaştım.
"Merhaba güzelim. Ben Selin asilsoy. Seninle ben ilgilenicem. Şimdi seninle konuşalım"dedi ve bir adam iki sandalye getirip gitti. Kapıyı kapattı ve bir sandalye alıp oturdu. Bende boş durmayıp öbürüne oturdum.
"Beni neden kaçırdınız?"derin bir nefes alıp verdi.
"Şöyle ki tatlım Atlas nasıl desem, istediğini düşünmeden alır. Ve seni istemişki almış. Sende eğer ona uyum sağlarsan sana yada ailene hiç bir şey olmaz ama"parmaklarımı kütletip parmaklarımı saçlarıma daldırıp çekiştirdim.
"Bu Atlas kim oluyor ki beni istediği gibi kaçıra biliyor?"dedim sakin kalmaya çalışarak.
"Şöyle düşün ilerdeki kocan,yada big boyun"diyip gülmeye başladı. Tiksintiyle selin denen kadına baktım.
"Asla öyle bir şey olmayacak!"diye sesimi yükselttim.
"Tabi efendim"diyip tekrar gülmeye başladı. Çıldırmış sanırım. Amına koduğumun çatlağı.
"Çok güldüm her neyse şimdi burada bir süre daha kalacaksın ama eğer Atlas'ı kabul edersen buradan şimdi hemen kurtulursun"dedi ciddi bir tavır takınarak. Bu kadın bana oruspu mu demeye çalışıyor yoksa ben mi yanlış anladım?
"Ben oruspu muyum? Hı?!"diyip ayağa kalktım. selin alttan bana baktı.
"Hayır,hayır sadece artık atlas'ınsın ister şimdi altına gir yada başka zaman sen bilirsin. Ama yarından itibaren bu kadar yumuşak davranmaya bilirim haberin olsun"diyip ayağa kalktı ve odadan çıktı.
"Allah'ın belaları!"diye bağırıp yere çöktüm ve saçlarımı çekiştirip bağırarak ağlamaya başladım. Bakmayın çaresizlikten ağlamıyorum sinir krizi geçirdiğim için ağlıyorum. Nefes almam dahada güçleşirken sadece bağırdım. Elimi kalbime koyup soluklanmaya çalıştım. Yere uzandım ve gözlerimi kapattım...
Bir kaç saat sonra yerden kalktım. Acıkmıştım. Ayağa kalkıp kapıyı tıktıkladım.
"Selin,selin!"diye bağırdım ve geri çekildim. Kimse gelmedi. Kapı açılmadı. Kapının dibine çöküp kapıya vurmaya başladım.
"Lütfen açın şu kapıyı çok susadım" boğaz patlatmam bir işe yaramıyordu. Birden gelen ses ile yerimde irkildim.
"Kabul etmeden çıkamazsın"diyen Selin ile yerimde yine küfür ettim.
"Ölürümde o adama kendimi dokundurtmam!"boğazım kuruduğu için ağrıyordu artık. Kabul etsem ve bu odadan çıktıktan sonra kaçsam,kaça bilir miyim?
*** kısaca birde şuraya bizimkileri vereyim;
Karanfil;
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Atlas;
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Selin;
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Şimdilik sadece bu karakterler var daha sonraki bölümlerde tekrar vericem.
