Sonunda sınav haftası bitti.Bizde ben John Sammy ve Laura ile kampa gitme kararı aldık.John'un bildiği harika bir kamp yeri varmış.Cuma günü saat sekizde buluşmak üzere anlaştık ve ayrıldık.John önce gelip beni evden alacaktı sonra birlikte Sammy ve Laura'yı alıcaktık.Perşembe günü akşam bir bardak portakal suyu alıp bavulumu hazırlamak için odama çıktım.Alacaklarım bir kaç t-şorth birkaç şort ve spor ayakkabıydı.Tabii güneş gözlüklerimizi unutmamak lazım.O gece bütün eşyalarımı hazırlayıp erkenden uyudum çünkü sabah erken kalkmaktan hiç hoşlanmam o yüzden erken yatıp uykumu iyice alıcaktım.Sabah alarmın sesi ile sıçrayarak yataktan kalktım.Hemen banyoya koşup duşumu aldım ve kahvaltıya indim."Günaydın anne mis gibi kokuyo.''dedim annem"Günaydın bitanem sen seversin omlet yaptım.''dedi.Ve güzel bir şekilde kahvaltımızı yaptık.Kahvaltıdan sonra odama çıkıp hazırlandım ve John'u beklemeye başladım.John bu sefer beni çok bekletmedi.Annemle vedalaşıp yola çıktık.Önce Laura'yı ve daha sonra da Sammy'i aldık.İşte şimdi tam bi kamp ekibi olmuştuk."Bekle bizi orman biz geliyoruz!!"Sonunda kamp yerine vardık.Burası harika bir yerdi yemyeşil çimenler,önünde akan masmavi bir göl burayı hepimiz çok sevdik.Hemen çadırlarımızı kurmaya başladık.Uzun uğraşlar sonucu çadırlarımızı kurmayı başardık.Şimdi sırada kamp ateşi yakmak vardı.Bu işi Sammy üstlendi ve evet otuz dakika sonra Sammy ateşi yakabilmişti.Sammy ateşi yaktıktan sonra farkettim ki hava epey bi kararmıştı ve hayliyle hepimizin karnından sesler gelmeye başlamıştı bile hepimiz bir kurt gibi acıkmıştık.Ben hemen sucukları getirdim ve John'a verdim sucukları pişirme görevi John'daydı.John şaşırtıcı bir şekilde sucukları kısa sürede pişirdi o kadar çok acıkmışız ki sucuklar hemen bitti.Ve iste kampın en eğlenceli kısmına gelmiştik.Kamp ateşi başında birbirimize korku hikayeleri anlatacaktık.Önce Sammy anlatmak istedi ve başladı;
"Bir zamanlar bu ormana bir aile kamp yapmaya gelmiş.Ailenin tek kızı olan Jessie ormanda biraz yürümek için ailesinden ayrılmış.Ormanda yürürken garip bir şekilde fısıltılar duymuş.Başka ailelerde vardır diyerek gelen bu fısıltılara pek kulak asmamış ve yürümeye devam etmiş.Bir süre sonra çığlık sesleri duymaya başlamış.Jessie bu seslerden biraz korkmuş ve geri dönüp hızlı hızlı kamp yerine yürümeye başlamış.O sırada bir ses duymuş.''Jessie!Hemen mi gideceksin''Jessie öyle korkmuş ki koşmaya başlamış ve gene aynı ses''Acelen mi var Jessie?''Jessie arkasını dönüp bağırmış''Kimsin sen benden ne istiyorsun lanet olası şey?".''Seni istiyorum Jessie seni ve o güzel bedenini ele geçirmek istiyorum.''demiş.Jessie ağlamaya başlamış o sırada saçları bembeyaz kırmızı gözlü çirkin mi çirkin bir kadın Jessie'nin yanına gelmiş ve Jessie saldırıp onu öldürmüş.Daha sonra Jessie'nin bedenine girmiş ve Jessie'nin ruhunu da kendi bedenine yollamış.Yaratık Jessie'nin bedeninde kamp yerine gitmiş.Bir bakmış Jessie'nin ailesinden başka birileride gelmiş.Konuşmalardan anladığı kadarıyla bunlar Jessie'nin kuzenleriymiş.Yaratık Jessie'nin kuzeni Tom'u çok beğenmiş.Gece olunca herkes yattığında Tom'un çadırına gitmiş ve Tom'a "Tom bu gece yanında yatabilir miyim?''demiş.Tom Jessie'yi çok beğendiği için kabul etmiş.Yaratık bir süre sonra Tom ile birlikte olmayı başarmış ve evet artık Tom'da bur yaratığa dönüşmüş.Ve sabah bütün aileyi yemişler.Tam burda çadırlarımızın olduğu yerde kemikleri çürümüş ve yok olmuş.''
Sammy'nin anlattığı hikaye beni çok korkutmamıştı taa o dakikaya kadar...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEN BELLA
FantasyBella'nın gizli günlüğünü okumaya hazır mısın? Bella'nın hayatı normalden biraz tuhaf. Bazen korkunç bazen heyecanlı bazen ise aşk dolu.Bella'nın bu inişli çıkışlı hayatında arkadaş olmak ister misin? E ozaman ne duruyosun hadi katıl bize.