le sserafim reaction ̽𖧧 ָ࣪

le sserafim ̽𖧧 ָ࣪ 💌

le sserafim ile roller coaster

S

akura:

Sakura'ya lunaparka gideceğinizi söylediğinizde güzel ve tatlı bir gün hayal etti. Partnerin arkadaşlığından zevk almak ve bir sürü çift şeyini yapmak için harcanan bir gün ve gün böyle geçti... hız trenine kadar. Bunların büyük bir hayranı değildi, ama sen öyleydin, bu yüzden onları seninle birlikte sürerek seni memnun etmeye karar verdi. Tek şartı, bundan sonra ona parkın dükkânından bir şeyler almış olmandı. Kabul ettin ve onu ana çekimde yanına aldın. Tüm yolculuğu çığlık atarak ve gözlerini kapatarak geçirdi. Deneyimin sonunda gerçekten başı dönmüştü ama ona aldığınız peluşu görünce hemen daha iyi hissetti. Ödül buysa... belki birkaç ay sonra tekrar hız trenine tekrar binmeye hazırdı

Chaewon:

Büyük, korkak bir kedi. Hız treninin hayranı olmadığını söylemek indirgemeci olur, onlardan nefret eder. Ama biliyor musun? Aşkı(sen) bir gezintiye çıkmak istedi ve kimse bunu seninle yapmak istemedi. Seninle yalnız kalmasına vesile olarak, korkusunu bir kenara bırakarak gönüllü oldu. Makine tam olarak hareket etmeye başladığı anda, zaten sana doğru eğiliyordu, ama en tepe geldiğinde sana adeta sarılıyordu, başını boynuna saklıyordu. Yolculuk bittiğinde, yanaklarından aşağı büyük gözyaşları akıyordu. Onun için üzülerek ona dondurma aldın. Davranışın, Chae'nin ağlamasını hemen durdurdu ve sana utangaç bir şekilde gülümsedi. Muhtemelen yolculuktan sonra sen de ona karşı bir şeyler hissetmeye başlamıştın.

Yunjin:

Kasabada yeni bir alışveriş merkezi açılıyordu ve bu vesileyle açılışın özel konuğu olarak Le Sserafim çağrıldı. Evine yakın olduğun için, kız arkadaşının grup sahnesini görmeye gitmeye karar verdin. Sergiyi çok beğendiniz ama en güzeli sahneden sonrasıydı: Aslında alışveriş merkezinin tuhaflığı içerideki hız treniydi. Yani, kendini gizledikten sonra, seni yakaladı ve birlikte gezintiye çıktınız. Siz ikiniz çok eğlendiniz, dışarıdan öyle güzel bir çifttiniz ki sıradan bir randevunun tadını çıkarıyordunuz. Günün sonunda çok yorgundu. Grubuyla minibüsteydin ve menajeri yanına oturdu. Neredeyse uyuyordu ama uyumadan önce sana baktı ve "Seninle hız trenine binmeyi sevdim Y/N... ve ben senide seviyorum" dedi.

Kazuha:

Kız arkadaşının Japonya'ya dönerken seni yanına almasına sevindin. Aslında, promosyondan muaf bir dönem, ajans ona bir haftalığına eve dönmesi için izin verdi. Bu günlerde size memleketini ve en sevdiği yerleri gösterdi. Bunlardan biri, cazibe merkezleriyle dolu bu büyük eğlence parkıydı. En önemlisi, parkın ortasındaki rekor kıran roller coaster'dı. Hayatta bir kez karşılaşabileceğiniz bir fırsat olduğundan, ikiniz de gezintiye çıkmaya karar verdiniz. İki şey sizi gerçekten şaşırttı: deneyimin kendisi ve Kazuha'nın tepkisi. Aslında özel bir şey değilmiş gibi trene bindi, mutlu bir çocukmuş gibi sadece kıkırdadı ve ellerini çırptı. Sana ikinci bir yolculuğa hazır olup olmadığını sorduğunda neredeyse onun akıl sağlığını sorguluyordun

Eunchae:

Eunchae'nin sana karşı büyük bir tutkusu var ve bu senin için bir sır değil, onun üyeleri için de bir sır değildi . Bu yüzden ona doğum günü için ne istediğini sorduklarında ve o da seninle çıkmak istediğini söylediğinde, onun dileğini gerçekleştirdiğin için mutlu oldun. Yer olarak, sonsuz enerjisinden dolayı bir eğlence parkını seçtiniz. Her türlü cazibe merkezini ziyaret ettiniz: labirent, perili ev, aşk gemisi, vb. Gün neredeyse bitmek üzereydi ama son bir yolculuk için hâlâ vaktin vardı. Onunla roller coaster'a gitmen için adeta sana yalvardı, çünkü sen onlardan hoşlanmıyordun. Ancak somurttuğunu görünce vazgeçtin. Yolculuk sırasında kusmamış olman bir mucizeydi. Seni bu halde görünce Eunchae kendini biraz suçlu hissetti, bu yüzden seni tatlı bir şekilde yanağından öptü ve şimdiye kadarki en iyi doğum günü için teşekkür etti. Fedakarlığına kesinlikle değdi.