4|İsmi Taehyung mu?

7.1K 595 563
                                    

+2100 KELİME🥳🏋‍♀️🧘‍♀️

UZUNCA BİR BÖLÜM BIRAKIYORUM BURAYA.

FAZLA FAZLA OY VE YORUM İSTERİM. TUTSUN ŞU FİC ARTIK.

ASIL ŞİMDİ BAŞLIYORUZ İŞTE. OYEE OMEN TANRIIIMM🤷‍♀️🤷‍♀️🤷‍♀️

HEPİNİZE TATLI OKULAMALAR. BEN KAÇTIM. GÜZEL GÜZEL OKUYUP, YORUM YAPIN. ELİM KOPTU. 4 SAATE YAKIN YAZIYORUM.

HADE BAKİM GÖRÜM SİZİ ASLANLARIM.

*Ne içtiğimi sormayın.

---

"Kim bu diş macununu ortadan sıktı!? Kaç kere dedim lan? Ananızı ortadan sıkmama az kaldı. Bak yeto artık. Uçan tekme atma durumunda bırakmayın beni."

Hoseok'un lavabodan haykırışları, herkesin kulağının pasını silmeye niyetliydi. Ardından bağırmaya devam etti. Soluk bile almıyordu. Hoseok'un diş macunu takıntısı ayrı yana Yoongi'nin inadına bunu tekrarlaması ayrı düzeydi.

"Yoongi sen yaptın dimi len? Bak sana yemin olsun, bir gece yastıkla alcam canını! Şerefsiz. Süzme kaşar işte ne beklersin ki?"

"Her şeyi benden biliyorsun, kırılıyorum bak. Ayrıca ben yapmadım. Jungkook yaptı."

Yoongi, Hoseok'un bağrışlarına; dolapta, üstün çaba sarf ederek ceketini ararken cevap vermişti.

Jungkook, üstüne atılan iftiraya cevap vermek için araladığı ağzına kelimeler, Hoseok'un cevabıyla tıkıştırılmıştı.

"Benim tavşanım yapmaz! İftiranı al ve tepe tepe götüne sok."

Bununla birlikte Jungkook, Hoseok'un kendisine inandığı için derin bir nefes aldı. Jungkook iftira sevmezdi. İftira bir yana küfür de sevmezdi.

Jungkook kötü olan hiç bir şeyi sevmezdi.

"Öff, keşke Jimin deseydim. Jungkook çok masum kaldı. Yemedi."

"Seni duyuyorum." Yoongi'nin kısık sandığı sesiyle söylediği şeyler, normal derecede çıkmıştı dudaklarından. Bununla birlikte Jimin oturduğu yataktan kalkıp, Yoongi'nin ensesine tokadı geçirmişti. Yoongi acıyla yüzünü buruşturup, Jimin'e dönmüştü önünü.

"Acıdııı." Tatlı şekillerine girip, kendini acındırmaya çalışırken ensesine yediği diğer tokatla susmuştu.

"Yemiyorum artık." Jimin, yatağına geri adımlarken söyledi cümlelerini. Yatağının ucuna oturup, ellerini iki bacağının arasına sıkıştırdı.

Jungkook ise, yatağını toplamaya çalışıyordu. Bir kaç dakika sonra, toparlamayı başardığı yatağa gururla baktı. Küçücük şeyler bile onu mutlu ediyordu işte.

Sonra, bakışları yatağının üzerinde ki posterlerine kaydı. Yurt müdürü kızmasın diye, bantlarla zar zor yapıştırdığı posterleri..

Jungkook'un 2 dayanağı vardı. 1.'si arkadaşları. 2.'si şarkılar. Onu anlayan bir onlar vardı elinde.

Düşüncelerini bir köşeye atıp, hızlı adımlarla dolabının yanına vardı. Dolabın kapaklarını kavradığı gibi, kendine doğru çekerek açtı. Ceketini çıkartıp, ellerinden sırasıyla geçirerek giydi.

"Görüşürüz çocuklar. Sizi seviyorum. Kendinize iyi bakın ben gelene kadar. İşe yetişmem gerek. Öptüm sizi kocaman. Bayy bayy."

Jungkook, kapıya koşturarak aceleyle konuşmuştu. İşe geç kalmamıştı. Daha 1 saat vardı. Ama otobüsü kaçıramazdı. Zaten yolun uzunluğu 40 dakikaya yakındı. Hızla ayakkabılıktan aldığı, siyah Converse ayakkabılarını giymeye başladı.

With You -TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin