heart to heart

390 39 29
                                    

"Hakkında daha çok şey öğrenmek istiyorum, Isagi." Bachira, Isagi'nin elini tutup aralarına çekti. Isagi'nin parmaklarıyla oynayıp, elindeki çıkıntıları ezberlemeye çalışır gibi onları inceliyordu.

"Eh, ne bilmek istiyorsun?" Isagi, sakin kalmaya çalışarak gönülsüz bir kahkaha attı ama Bachira'nın yoğun bakışları ona kilitlenmişken bu pek işe yaramamıştı.

"Her şey," diyor Bachira, başparmağını Isagi'nin avucunda daireler çizerken. "Ama rastgele bir yerden başlayabiliriz, sanırım." Bachira'nın elleri avucundan bileğine doğru hareket edip yavaşça kolundan yukarı çıkarken Isagi keskin bir nefes aldı. Kısa devre yapıyormuş gibi hissediyordu, Bachira'nın dokunuşu vücuduna elektrik şokları gönderiyordu.

"Hmm. Koç burcuyum?"

Bu, Bachira'yı güldürmüş ve ellerini iki yanına düşmesini sağlamıştı. Isagi temasın kesilmesine neredeyse mızmızlanacaktı ama Bachira bir adım daha yaklaşarak Isagi ile neredeyse göğüs göğüse gelmişti. Isagi, arkasındaki dolaba hapsolduğunu fark ettiğinde, omuzlarından aşağı bir sıcaklık aktığını hissetmişti. Bachira'nın gözlerindeki bakış, sahada yaptığı o bakışı anımsatıyordu ve Isagi bundan fazlasıyla mest olmuştu.
"Çillerin var," diye fısıldıyor Isagi. "Daha önce hiç fark etmemiştim."

Bachira gülümsedi, "Evet."

Güzel, diye düşündü Isagi. Bachira elini Isagi'nin yüzüne kaldırdı, dokunmadan önce durdu.

"Dokunabilir miyim?"

Isagi hafifçe başını salladı. "Sana güveniyorum."

Bachira'nın gözlerinde bir şey parıldadı ardından ileri atıldı ve avucunu Isagi'nin yanağına koydu. Başparmağını Isagi'nin gözünün altında ileri geri gezdirerek her detayın haritasını çıkarıyordu. Parmakları, Isagi'nin kızaran yüzünün her detayını keşfederek, dokunuşunun teninde nasıl bir his bıraktığını ezberliyordu. Zamanını alarak, yavaş hareket ediyordu. Isagi nefes alamıyordu, Bachira bu kadar yakındayken, ona bu kadar yumuşak bir şekilde dokunurken, o kocaman gözlerle ona bakıyordu. Yanlış bir hareketle Bachira'yı korkutarak anı mahvetme riskini almak istemiyordu. Bachira elini Isagi'nin kulağına kaydırarak etrafında dolaştı ve ardından çenesini takip etmek için aşağı kaydırdı.

"Isagi?"

"Bachira," diye fısıldadı Isagi.

"Şu anda seni gerçekten öpmek istiyorum." Bachira elini Isagi'nin çıplak göğsüne indirerek biraz daha yaklaştı.

"Seni durduran ne?"

Isagi düşünemeden, Bachira aralarındaki mesafeyi sert bir öpücükle kapattı. Isagi'nin bunun gerçekten olduğunu anlaması bir saniye sürmüş ve o karşılık vermeyi düşündüğünde ise, Bachira burunları hala birbirine değecek kadar geri çekildi.

"İyi miydi?" diye soruyor Bachira, Isagi'nin yüzünü yakından inceleyerek.

"Evet, iyiden de fazla," diye soludu Isagi, elini Bachira'nın ensesinden tutmak için kaldırarak. "Aslında, bence bunu tekrar yapmalısın."

"Öyle mi?" Bachira gülümseyerek burnunu Isagi'ninkine hafifçe bastırdı.

"Evet, öyle." Bachira'nın dudakları tekrar dudaklarına yapıştı ve Isagi hemen ona karşılık verdi. Fazla tecrübesi yoktu ama bunu tutkuyla telafi edebileceğini düşünmüştü ve içgüdülerinin peşinden gidiyordu.

Bachira'nın dili Isagi'nin alt dudağına sürterek izin istiyordu, Isagi ise bunu memnuniyetle karşılayıp izin vermişti. Öpücük giderek derinleşmişti daha sonra Isagi, yerin ayaklarının altında sallandığını hissediyordu, onu sabit tutan tek şey kollarındaki altın gözlü çocuktu. Parmaklarını Bachira'nın saçlarına dolayıp hafifçe çekerek tutundu. Bachira sızlanarak inlemişti. Bu Isagi'nin, hayatı boyunca zihnindeki sesi asla unutmaması gereken şeyler altında sınıflandırmasını sağlamıştı.

Başkasının dilini kendi dilinin üzerinde hissetmek Isagi için yeniydi, ancak Bachira'nın tadına şimdiden bağımlı olabileceğini düşündü. Bachira'nın elleri, Isagi'nin ensesini tutmak için yukarı kayınca aniden tüylerini diken diken olmuştu. Bachira vücutlarını birbirine bastırıp öpücükte kendini kaybederken, ısı Isagi'yi bütün olarak yutmuş ve dalgalar halinde onu sarmıştı.

Kısa süre sonra nefes alma ihtiyacı görmezden gelinemez hale gelince Isagi, kendisi ve Bachira'nın nefes almasına yetecek kadar geri çekildi. Alnını Bachira'nınkine dayadı ve ikisi arasındaki her bir temasın tadını çıkardı.

"Bachira, senden hoşlanıyorum." diyor Isagi, önce aklına danışmadan dudaklarını hareket ettirerek. Her zamanki aşırı düşünme eğilimi için çok ileri gitmişti, Bachira her bir duyusunu, tek düşünebildiği önündeki çocuğu bir noktaya kadar bastırdı, bu ona hayallerinin peşinden koşmaya devam etme cesaretini verdi.

Gözlerini açtı, Bachira ona kocaman açılmış gözlerle ve tüm takımın etrafında takındığı parlak sırıtışlardan daha nazik, yumuşak bir gülümsemeyle bakıyordu. Isagi mutlu göründüğünü düşündü.

"Ben de senden hoşlanıyorum."

İkili bir süre sessizce birbirlerine baktıktan sonra kahkahalara boğuldular. Bu durum çılgınca geliyordu, JFU'dan mektuplarını aldıkları andan beri onlar için hiçbir şey normal olmamıştı. Birbirlerini sıcak bir kucaklaşmaya çektiler, kıkırdadılar ve birbirlerinin sıcaklığının tadını sonuna çıkardılar.

"Takıma söylemeli miyiz?

"Hayır, bırakalım da kendi başlarına anlasınlar."

çok minnoşlar...

sende boğulmak | bachisagi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin