Hayatımın En Güzel Günü. Değil mi?

319 20 58
                                    

Tarih: 03.02.2003
Saat: 07:42

-LAN YN KALK ARTIK İŞE GEÇ KALIYORSUN APTAL!

Bu bağıran kişi abin Kazutora.
Barda çalışıyorsun ve dükkanı sen açmak zorundasın. Gece uyumadığın için şuan da uyanmak istemiyorsun.

-Abi biraz daha uyuyayım sonra kalkarım.

Abin sinirli bir şekilde;
-KALK YOKSA SEN KALKMADAN BÜTÜN NOODLE'LARINI ÇÖPE ATARIM

Noodle'lar senin kırmızı çizgindir. Kısacası noodle'a takıntılısın.

-SAKIN YAPMA TAMAM KALKTIM.

Saat çoktan 08:00 olmuştu bile. İşe geçkalmıştın. Üstüne dükkanı senden başka kimse açamazdı çünkü tek anahtara sen ve dükkan sahibi sahipti.
Ve kötü tarafı dükkan sahibi yurtdışında.

Evden acele ile çıktın koşarak telefonuna, saate bakıyordun. Aniden birisine çarptın ve telefonun yere düştü.

-Bu günden daha beteri olamaz. Çok üzgünüm önüme bakmıyordum, kusura bakmayın.

Kafanı kaldırdığında sarı saçlı, siyah gözlü, üstünde t-shirt altında bol pantalon olan birisi vardı. Sana dik dik bakıyordu. Yanında pembe saçlı ve ağzının her iki kısmında yara olan birisi vardı.

Sanzu:
-Aptal mısın? Biraz önüne bak yoksa seni geldiğin yere geri sokarım.

Sen nazikçe özür dileme rağmen sana bu kadar kötü davrandığı için şaşırmıştın.

- Kusura bakmayın dedim ya. İşe geç kaldığım için koşuyordum.

Mikey:
-Bundan sonra biraz daha dikkat et.

Sen:
-Peki...

Bunu söyledikten sonra koşmaya devm ettin. Bir süre sonra dükkana varmıştın lakin arkadaşın Emily seni beklemekten ağaç olmuştu. Seni fark ettiğinde bağırmaya başladı

Emily:
-Hiç gelmiceksin sandım hadi acele et daha dükkanı temizlicez

Acele ile kapıyı açtın.

Emily:
-Depodan süpürgeyi ve temizlik malzemelerini alır mısın?

- Ben niye alıyım kalkta al amk.

Emily:
-Öf tamam zaten getirseydin ölürdün.

Sen bardakları temizlerken Emily ise temizlik yapıyordu. Ve bu temizlik işi tam olarak 5.30 saat sürdü. Çünkü yavaş temizlik yapıyordunuz (Sürekli olarak mola veriyorsunuz çünki kdbkdbsks aynı ben)

-Emily sabah buraya gelirken bir tane adama çarptım. Varya ikiside taş gibiydi. Keşke urata gelseler.

Emily:
-Lan olm ne alaka şimdi

-Bilmiyorum ama o çarptığın adam aklımdan çıkmıyor. Sanki beynimi ele geçirdi.

Emily sana şaşkın gözlerle bakıyordu. Nedeni ise sen Erkeklerden nefret etmendi. Şuan bir deja vu yaşıyordu.

-Hey Emily! Dünyadan Emily'e

Emily:
- Ne oldu da sen Erkekleri bu kadar sever oldun?

-Allahtan birşey söyledim he

Emily güler. Ve sende onun gülüşüne gülmeye başlarsın.

Emily:
-YA KAÇ KERE DİCEM GÜLÜŞÜME GÜLME DİYE YA SENİN YÜZÜNDEN GÜLMEMEYE BAŞLADIM AMK

- Ama gülüşün çok komik

Emily'nin sana trip atması hergün yaşanan birşeydi bu yüzden fazla onu dikkate almadın.

𝐌𝐢𝐤𝐞𝐲×𝐘𝐧Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin