chapter 9

473 36 20
                                    


((Medya=kali uchis = telepatía ))

Rosé den

(...)

Otele geldiğimizde anahtarlarımızı alıp odamıza gittik evet Jimin ile aynı odada kalıcaz öyle istemişti bende bir şey demedim oda gerçekten güzeldi şuan New York'deyiz

Jimin: Rosé yemeği aşağıda mı yiyelim yoksa burda mı?

Rosé: bilmiyorum ki sen nasıl istersen öyle olsun

Jimin: o zaman burda yiyelim hem sarhoş olursak bile en azından rezil olmayız

Rosé: mantıklı hadi o zaman oda servisini ara

Jimin: ben ingilizce bilmiyorum arasam ne diyicem cümle bile kuramıyorum

Rosé: ciddi misin sen?

Jimin: herkes senin gibi ana dil ingilizce doğmuyor rosé hanım

Rosé: tamam tamam ne yiyiceksin?

Jimin: biftek ve kırmızı şarap

Rosé: tamam

Oda servisini aradım

Rosé: hello

X: hello room service?(merhaba oda servisi?)

Rosé:I want 2 steaks and red wine (2 biftek ve kırmızı şarap istiyorum) room number 542 (oda numarası 542)

X: OK, do you have any other requests?(tamam başka bir isteğiniz var mı?)

Rosé:thank you that's all(teşekkür ederim hepsi bu)

X:you are welcome I will send as soon as possible (rica ederim en kısa sürede göndericeğiz)

Telefonu kapatıp Jimin'e döndüm

Jimin: sana hayranım

Rosé: neden?

Jimin: mükemmel akıcı şekilde konuşuyorsun çünkü

Rosé: teşekkür ederim bu arada birazdan gelir istersen üstümüzü değiştirelim

Jimin: ben rahatım sen istiyorsan değiştir

Rosé: iyi o zaman benimkide kalsın

Kapı tıklandığında gidip kapıyı açtım yemekler gelmişti ama ne çabuk

Adam servisi içeri bıraktı

Rosé: thank you

X: you are welcome

Kapıyı kapattım ve jimin'in yanına ilerledim

Jimin: mükemmel görünüyor

Rosé: umarım çok kilo almayız

Jimin: gece yakarız merak etme :)

Rosé: anlamadım

Jimin: anlarsın boşver hadi başlayalım artık

Rosé: tamam bu arada sana bir şey itiraf edeyim mi Jimin?

Jimin: et bakalım?

Rosé: seninle asla böyle olacağımı düşünmemiştim

Jimin: nasıl olacağını?

Rosé: böyle işte aynı otel odasında kalmak sevgili olmak flörtöz konuşmalar

Jimin: aslında bakarsan bende düşünmemiştim ama sen yinede sonuca bak "mutluyuz"

Rosé: evet yani her şeye rağmen mutluyuz

Jimin: o ne demek?

Rosé: o kadar linç , nefret yorumları , ölüm tehditleri

Jimin: ben şahsen eskiden korkuyordum ama artık bir şey olmaz kim bize ne yapabilir linçleride takma kafana benim gibi ol

Rosé: sen alışmışsın her halde Jimin

Jimin: alıştırdılar diyelim bu arada hazır yemek yerken

Jimin: benimle sevgili olur musun Rosie?

Rosé: olurum jimin

Ayağı kalkıp bana sarıldı bende karşılık verdim ayrılıp dudağıma öpücük kondurup tekrar koltuğuna oturdu

Bölüm sonu

Bölüm sonu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Tiffany.CoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin