1-Benim olana dokunamazsın

991 85 26
                                    

Can sıkıntısından yazıyom bu fici ve bu fic de iki ficden ilham almış olabilirim neyse iyi okumalar

Yine lanet bir güne ayağımız acısıyla uyanmıştım. Sonra yüzüme dokundum. Tozlu olan aynanın yanına gittim ve yüzümdeki morarmış yerlere dokundum. Gerçekten çok acıyordu. Hava tabi ki buz gibiydi.
Bir süre sonra adım sesleri duydum kapı açıldı. Gelen annemdi elinde bir tepsi vardı. Tepsiyi yere bırakıp "Hızlıca ye birazdan sana yeni giysiler getiricem" demişti sert bir ses tonuyla. Şaşırmıştım tam nedenini soracaktım ki kapı yüzüme kapandı. Ayağımın acısıyla tepsideki yemekleri yedim çok bir şey yoktu zaten her zaman ki gibi.
Bir süre sonra annem geldi. Birkaç temiz ve rahat giysi bırakıp gitmişti çıkarken "Giyindikten sonra salona gel hızlı ol" demişti. Suratıma kapıyı kapatıp gidince hızlıca kıyafetleri giyinmeye başladım. Giyinip salona geçince salonda tanımadığım bir adamın oturduğunu gördüm. Babamda bana bakıp "işte geldi" dedi. Anlamamıştım hepsi ayaklanıp yanıma geldi. Babam kolumdan tutup "Al işte şimdi paramı ver" dedi. O zaman benş para karşılığı bu adama sattığını anladım. Bir anda "NE?" diye bağırdım. Babamda karşılık olarak sus diyerek bağırmıştı.
Karşımdaki adam elindeki çantayı uzattı. İçinde para olduğu belliydi ki babam hemen çantayı aldı. Tanımadığım adam beni elimden tuttu. Direk elimi çektim ve babama bağırmaya başladım. "BENİ TANIMADIĞIM BİRİNE Mİ SATIYORSUN? OĞLUNU ÖZ OĞLUNU PARA KARŞILIĞINDA" bunları söylerken gözlerim dolmuştu babam tekrar sus diye bağırınca elini kaldırdı bana vuracaktı. O an ki refleksle ellerimi yüzüme götürdüm. Ama dur yüzümde bi acı hissetmiyordum. Tanımadığım o kişi babamın elini tutmuştu. "Benim olana dokunamazsın" diye sert bi tavır göstermişti. Benim mi? Ben ne zamandır onundum? Yanımda olan çantayı aldı. Kapıdan çıkarken beni çağırdı. Dona kalmıştım beni elimden tutup arabaya bindirdi.
Korkmuştum. Ayağım acıyordu ama ses çıkaramıyordum. Arabaya binince araba çalıştı. Korktuğum için camın kenarında ağzımı tutmuş ağlamamak için kendimi zor tutuyordum. O tanımadığım adamda yanımda oturuyordu. Arabayı şoför kullanıyordu. Bir ses gelmişti. O adamdan. "Adın ne?" "Han Jisung" "Korkma sana zarar vermicem" demişti bana bakarak ve sıcak bir gülümseme bıraktı ortaya. Bende ona gülümsedim ama hala gözlerim doluydu.
"Sormayacak mısın?" "Neyi?" "Seni neden satın aldığımı" "Sormaya korkuyorum ama merak ediyorum neden?" "Babanla tanışmıştım bi iş kazası sonucu ve bir gün senden bahsetmişti. Seni merak edince fotoğrafını göstermişti. Sonra babanla anlaşma yaptık hemen kabul etmişti para karşılığında seni bana vericekti" Şaşırmamıştım hemen kabul etmesine ama üzülmüştüm. Öz oğlunu bir eşya gibi görmesi gerçekten beni üzmüştü. Sonra onun ismini sordum. Ona baktım. Minho demişti bana bakarak. Göz teması kurunca hemen kafamı cama çevirdim. Ama arkamdan sırıttığını hissediyordum. Çenemde bir el hissettim kafamı kendisine çevirdi ve yüzüme yaklaşıp "Benden utanma bebeğim" demişti. Ve geri çekildi. Bebeğim mi? Hiçbir şey diyemedim.
O söylediği şeyden sonra hiç konuşmamıştık. Uzun bir yolculuktan sonra araba bi malikanenin önünde durdu. Sadece o malikaneye bakıyordum ki arabanın kapısı açıldı Minho indi. Bende inmem gerektiğini düşünüp kapıyı açtım. Ayağımdaki acıyı unutup ayağa kalktığım gibi yere düşücektim ki belimdeki his ile kafamı oraya çevirdim. Minho tutmuştu. Minho noldu diye sormuştu. Ayağımın acısı yüzünden gözlerim dolu bir şekilde ayağım diye bilmiştim. Eşofman tarzı bir şey giymiştim. Eşofmanımı biraz yukarı çekti ve ayağıma baktı. Sonra bir şey demeden beni kucağına aldı ve malikaneye girdik.

İlk bölüm bu kadardı. Ben beğenmedim sorun var mı hayır canım sıkıldığı ilin yazmıştım zaten

Beklenmedik/MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin