who

1. Bölüm

                            Davet

İki elini de yere koyup belini kıvırarak kalçalarını salladı. Vücudunun esnekliği salondaki kişileri büyülerken o profesyonelce dansına devam ediyor, ortama ışık saçıyordu. Bu sefer elleriyle beraber göğüsüde yere değecek şekilde pozisyon aldı. Salondaki öğrenciler pür dikkat onu izliyor, sadece müzik ve teninin yere çarpma sesleri duyuluyordu. Bacaklarını biraz daha açıp kalçasını ön plana çıkardı. Sağ bacağını yan tarafa doğru kırıp sağ elinide yumruk yaparak müziğin ritmiyle hareket ettirdi. Yerde akılları alan güzel beden çevik bir şekilde yerinde ayağa kalkarak geriye doğru vücudunu eğip ters amuda kalktı ve bacaklarını yerde boşluk kalmayacak şekilde açarak yere oturdu. Müziğin sonlarına yaklaştığı için hafif tebessümle bacaklarını kapattı ve tekrardan ayağa kalkıp onu izleyenlere selam verdi.

"Muhteşem görünüyordun Jiminie."

Hoseok ona samimiyet barındıran gülümsemesiyle iltifat ederek sırtını okşadı.

Üniversitede tanışan iki gencinde hayali ileride bir dans kursu açıp kendileri gibi yetenekli öğrencilerini eğitmekti. İkiside okullarını güzel bir puanla bitirip birlikte bir dans kursu açmış ve yaklaşık iki senedir de açtıkları kursu işletiyorlardı.

"Teşekkür ederim Hobi hyung"

Kursta yetişkin sadece omega türünde öğrenci alımı var fakat çocuklarda alfa ve beta öğrencilerde yer alıyordu. Bunun nedeni Jimin ve Hoseok'un omega olmasıydı.

Telefonunun çalmasıyla arayan kişiye baktı. Babasının aradığını görünce bekletmeden açtı.

"Efendim babacığım."

"Olur baba, saat kaçta peki?"

"Tamam. Size gelirim oradan geçeriz."

"Görüşürüz."

Babası ona bu akşamki davete beraber gitmeyi teklif etmişti. Kızgınlığına üç gün vardı. Tereddüt etsede iki saat kalıp evine gidebilirdi. Hem babasını kırmamış olur hemde biraz kafa dağıtır malum üç gün sonrasında bir hafta kendini eve hapsedecekti.

Giyinme odasına geçerek üzerini değiştirdi. Telefonunu da çantasına atarak odadan çıktı. O sırada öğrencileri geçiren Hoseok, Jimin'i dışarıda bekliyor, beklerkende telefonda sevgilisiyle konuşup aptal aptal sırıtıyordu. Yoongi ile sevgili olalı daha iki ay olmasa da omega olan ona fazlasıyla bağlanmış, tüm boş vakitlerinde onun yanında biter olmuştu. Eh tabii Yoongi'de bu durumdan şikayetçi değil aksine o da küçüğüne aynı duyguları besliyor, onunla bir gelecek düşlüyordu. Onlar konuşmaya daldığı sırada Jimin çoktan Hoseok'un yanına gelip onların konuşmasını böldü.

"Hobi hyung ben babamlara geçeceğim, Jeon  Holding'in daveti varmış. Babam benimde gelmemi istiyor."

Hoseok sevgilisiyle konuşmasını sonlandırıp Jimin'e döndü. Yüzündeki gülümseme bir an olsun silinmiyordu bu çocuğun.

"Yoongi'de o davete gidiyormuş minie. O da yanına eş olarak beni çağırmıştı fakat ben şirket işlerinden anlamadığım için sıkılacağımı düşünüp reddetmiştim. Eğer sende gidiyorsan bende Yoongi ile konuşup gelirim. Hem değişiklik olmuş olur ikimiz içinde."

Jimin de ona gülümseyip hemen başını sallamıştı. Kendiside sıkılacağını düşünüyordu fakat babasını kırmak istemediği için kabul etmişti. Eğer en yakın arkadaşı ona eşlik ederse canı sıkılmamış olur, çok fazlada durmayıp hemen eve dönebilirdi.

Kendisi bir tilki soyundan geliyordu. Ailesinin kökeni Japonya'ya dayansada babası ve kendisi Kore'de doğup büyüdüler. Annesi tilki bir omega, babası ise tikli bir alfaydı. Kendiside tilki bir omegaydı. Kore genelinde genellikle kurtlar olsada diğer türlerin yaşantılarına karışılmıyor fakat farklı türlerdeki kişilerde evlenemiyorlardı. Şu ana kadarda bir tilki ile bir kurdunda birbirlerini eş seçtiklerine rastlanılmamıştı.