kızgınlık
Alfa, güzel omeganın yanağına öpücük kondurup ellerini baldırlarına yerleştirerek kucağına aldı. Koltuğun üzerindeki minderleri başka bir yere koyup kucağındaki omegasını açtığı alana yavaşça yatırdı. Alttan baygın bakışları ile alfayı süzen Jimin, kendi göğüs ucuna ellerini çıkartarak pembe tomurcukları parmakları arasında döndürdü. Hassas vücudu kendi ellerinin verdiği hisle titrerken sık nefes alıp veriyor, gözlerini alfasından ayırmıyordu.Sıcakladığını hisseden Jungkook, üzerindeki ceketi çıkartıp gelişi güzel bir yere fırlattı. Önündeki omega kendine dokunurken cesur bakışlarını kendisine yolluyor, sık nefeslerini yüzüne üflüyordu. Jimin, alfasını kendi soymak istediği için uzandığı yerde dikleşti ve ellerini karşısındaki heybetli göğüse çıkartıp gömleğinin düğmelerini açmaya başladı. Hem düğmeleri açıyor hemde gözlerini alfadan ayırmıyordu. Alfa, daha fazla dayanamadan yakın olan yüzü iki yanından tutarak yüzüne yaklaştırdı ve dudakları arasında santimler kala nefesini dolgun dudaklara üfleyerek konuştu:
"Seni öpmeme izin ver, omegam."
Gri gözlü, karşısındaki ince dudaklara daha fazla yaklaşarak başıyla alfasını onayladı. Alfa, dudaklarını hızla birleştirirken omeganın ellerini gömleğinden itekledi ve ellerini iki yakasından tutarak düğmelerin kopmasına sebep olacak şekilde çekiştirdi. Düğmeler odaya dağılırken alfa küçüğünün ağzını talan ediyor, güzel tadını daha iyi almak için başını yana yatırarak derinlere ulaşmaya çalışıyordu. Onların bu hızı odayı daha kasvetli bir ortam yapıyor, öyleki dudaklarındaki hızla yetinemeyip elleriyle de birbirlerinin vücutlarını keşfediyorlardı.
Omega ellerini alfanın sert göğüs uçlarında durdurarak iki tomurcuğu parmaklarının arasına alıp sıkıştırdı. Jungkook, hassas yeriyle omeganın ağzına boğuk bir inleme bahşederek dolgun dudağı ısırdı. Omegayı tekrar kollarından çekerek yatırdı. İpli kumaş pantolonu çözüp sadece altındaki ince iç çamaşırıyla kalmasını sağladı. Omega yaşadığı zevk ile oldukça ıslanmıştı.
"Senin için ıslandım alfa, sadece sen."
Jungkook'un kırmızı gözleri daha da parlarken sırılsıklam olmuş iç çamaşırını vakit kaybetmeden sıkı ve beyaz bacaklardan aşağı indirdi.
"Bana tüm saflığını sun omegam."
Omega, alfasının isteğiyle sırıtarak sağ ve sol bacağını karnına doğru çekip kasılıp gevşeyerek slicklerini akıtan deliğini gözler önüne serdi. Odanın içi buram buram lavanta kokuyorken yanına sedef kokusu da eşlik ediyor, birbirleri gibi kokuları da uyumla karışıyordu. Jungkook, kalın baldırları iki eliyle tutup mümkünse biraz daha itiyor, odağını sadece slickse bürünmüş deliği yapıyordu.
"Beni talan etmek için bekleme, alfam."
Jungkook'un kulağında uğuldayan sesle gözleri önündeki slick akıtan deliğe yüzünü yaklaştırıp kokuyu soludu derince. Dilini çıkarıp iştahla yaladı kokunun kaynağını. Jimin hissettiği sıcak ve pütürlü dil ile yay gibi gerilip titredi. Alfa aldığı tatla gözleri kapandı. Öyleki şeker misali dilini deliğin etrafında gezdiriyor, elleri altındaki baldırları sıkıyordu. Dilini deliğin içine itmeye başlamış bir nevi diliyle omegasını beceriyordu. Jimin, soluğu kesilmiş gibi ağzını açmış fakat sesini çıkaramıyordu. Elleri, bacakları arasındaki başı bulup gür saçlara asıldı.
Jungkook, dakikalarca yaladığı delikten başını kaldırıp gözlerini gri gözler ile buluşturdu. Gördüğü dağılmış çehreyle dudakları yana doğru kıvrıldı. Jungkook'ta kumaş pantolonunu çıkarıp tekrar giyeceğini düşünmeden yere attı. Boxerınıda vakit kaybetmeden indirdi. Jimin'e görsel şölen sunuyordu bir nevi. Sıkı ve şişkin göğüsleri, altılı karın kası ve kalın baldırları omega olanın daha fazla slick akıtması için yeterli sebeplerdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
who
FantasyKore Cumhuriyeti'nin önde gelen iş adamlarından Jeon Jungkook, şirketinin 8. yıl kutlaması için bir davet düzenler ve o davette rakip şirketin oğlu Park Jimin ile hatrı sayılır bir tanışma gerçekleşir. #omegaverse