Mühür (BxB)

bölüm 1: ben escinselim....

Sırtıma çantamı takmış okula gidiyordum. Çok değil 3 gün önce herşey çok güzeldi. çünkü ben kimseye eşcinsel olduğumu söylememiştim daha. En yakın arkadaşım olan gamze'ye güvenmiş ve bir hata yaparak söylemiştim. Sonra nemi oldu? Gamze herkese yaydı bir şekilde ailemin kulağına gitti mahalledeki herkes öğrendi okuldakiler zaten gamze sağolsun öğrenmeyen kalmadı. Tepkileri ne mi oldu tahmin edildiği gibi herkes karşı çıktı sanki düşmanlarıymışım gibi davranmaya başladılar oysa tek suçum erkeklerden hoşlanmamdi ki bu bir suç değildi tecavüzcüye bile bu kadar tepki vermeyen millet neden eşcinsellere bu kadar karşı çıkıyorlar hiç anlamış değilim gerçi.

Düşüncelere dalmış bir şekilde okulun kapısına gelmistim bile. Durdum derin bir nefes aldım "sakin ol bulut her şey güzel olacak"diye kendi kendimi sakinleştirmeye çalıştım çünkü okuldayken sadece psikolojik değil fiziksel olarakta saldırı oluyor daha 3 gün öncesine kadar herkesin örnek aldığı çalışkan, saygılı, tatlı, örnek bir öğrenciyken şuan pis ibne sıfatında anılıyordum resmen tamam destekleyen ve saygı duyanlar vardı ama az kişilerdi. Ayrıca ben şiddet görürken bir faydalarida dokunmuyor zaten.

Yine düşüncelere dalmıştım...sınıfın kapısına ne ara geldiğimi bile fark etmemişim.

Sınıfa girip en öndeki yerime geçtim ders notlarım iyiydi ve bu yıl 12.siniftaydim yani en önemli sınavın olduğu sene.ama hala 17 buçuk yaşındaydım ve yeni yaşıma girmeme çok az klamıştı. Annemgil çok düşerdi üstüme ben küçükken. Beni severlerdi. Gerçi şu an benden tiksiniyorlar sanırım.

Ögretmenler zilinin çalmasıyla etrafa baktım. Sınıf dolmuş herkes gelmişti. Öğretmende birazdan gelirdi. Hevesle defterimi ve kitabımı çıkarttım veteriner olmak istiyorsam derslerim iyi olmalıydı. Evet veteriner olmak istiyorum çünkü hayvanları çok seviyorum ve çoğundan da korkmuyorum. Tam benlik bir meslek yani.

Matematik hocamiz içeri girdi herkes ayağa kalktı klasik selamlaşma olduktan sonra herkes yerlerine oturdu.

Hoca şöyle bir sınıfı süzdükten sonra bakışları bende durdu. Yüzünde tiksinir gibi bir ifade oluştu.

- Bulut sen en arkadaki boş sıraya geç. Bulut'un yerine Gamze sen gel kızım.

Hocanın dediği şey ile bir iki saniye donup kaldım sonra kendimi toparlayıp yavaşça yerimden kalktım eşyalarımı topladım ve arka sıraya geçtim. Hem derslerimin kötü olması için arka sıraya geçmem hiç bir şey ifade etmez ben her türlü derslerimi yüksek tutarım zaten. Sıraya yerleştikten sonra dersi dinlemeye başladım. Evet başlıyor yine cahillerle savaşım...

________________________

Teneffüs zili çaldı kafamı sıraya koyup buz mavisi gözlerimi dinlendirmek için kapattım.
Birkaç dakika sonra başımdan aşağı buz gibi bir şeyin dökülmesiyle hızla yerimden kalktım ve şaşkınca etrafa bakındım .
Mert...
Bir zamanlar Deli gibi hoşlandığım ki bu 3 gün önceye kadardı ve şuan nefret ettiğim kişi. Çünkü kendisi büyük bir homofobikti piç.

Elindeki su şişesine baktım içinde küçük buz parçacıkları vardı. Kesin hasta olacaktım ki şimdiden burnum akmaya başlamıştı bile.

Bana sırıtarak bakan merte hiç bir şey yapamadım çünkü yanında iki tane hayvan gibi arkadaşı vardı evet zayıf bir bağışıklığım olabilirdi ama vücudum orta halliydi 1 ay önce spora başlamıştım sonuçta olsun o kadar dimi.

Hızlıca yanlarından geçmeye çalıştım lavaboya gidip el kurutma makinesiyle saçlarımı kurutabilirim diye düşünmüştüm ama yanlarından geçeceğim an koluma güçlü bir el dolandı. Merte baktığımda yüzünde piç bir gülümseme vardı. Yanindaki iki çam yatmasına döndü ve kafasıyla kapıyı işaret etti. İkili kapıdan çıktıklarında Mert bana döndü. Bana doğru yaklaştı ve dibine kadar girdi.

- Biliyor musun bulut senden iğreniyorum.
Dedi bunu her hareketinde belli ediyordu zaten bilmememin imkanı yoktu ama altta kalamazdım.

- O zaman neden şu an dibimdesin. Sen iğrendiğin insanların dibinemi girersin.
Dedim yüzü sinirle kasıldı sonra birden sırıtma ya başladı

Ben neden sirittigini anlamaya çalışırken elini birden pantolonunun önüne yapıştırdı ve sıktı.ben şokla merte bakarken o elini hareket ettirmeye başladı resmen okşuyordu. Bir dakika şuan resmen taciz ediliyordum!!!

- Ne-ne yapıyorsun.
Şoktan dolayı resmen donup kalmıştım.
Sırıttı ve dahada dibime girdi bu yakınlaşma 3 gün önce olsaydı etkilenebilirdim ama şuan sadece iğreniyorum.

- Bana kaldırıp kaldırmadığına bakıyorum sonuçta kendimi korumaya almam lazım değilmi.

Şok yavaş yavaş bedenimi terk ederken kaşlarım kendiliğinden çatılmıştı. Sonunda şoktan tamamen çıktığımda benden habersiz yumruk olmuş elimi kaldırıp tüm gücümle yüzüne geçirdim. Piç kendini ne sanıyor lan bu andaval. Yere düşen bedene baktım ve üstüne çıkıp yüzüne ardı ardına yumruk indirdim. Dışarıdaki iki hayvan sesleri duymuş olmalı ki kapı hızla açıldı birkaç saniye yerlerinde öylece durdular sanırım böyle bir manzarayla karşılaşmayı beklemiyorlardı. Sonra hemen benim yanıma gelip beni kaldırdılar ardından biri arkama geçip kollarımı arkada birleştirip beni tuttu diğeri ise yüzüme bir yumruk geçirdi. Ardından karnıma bir tekme atmasıyla acıdan dolayı ses çıkarmamak için yanağımın içini ısırdım. Ağzıma gelen kan tadıyla yüzümü buruşturdum sanırım fazla güç uygulamıştım. Daha sonra yüzüme bir yumruk daha yememle kapının açılıp müdürün "Ne oluyor lan burada" diye bağırması biri olmuştu.

Evet müdürün gelmesiyle odasına gitmemiz bir olmuştu zaten. Tabii ki Mert suçu benim üstüme atmaya çalışmıştı. Mert'i dinledikten sonra hoca Merti sınıfa gönderdi cezalarını daha sonra vereceğini söyledi. Müdürle baş başa kalmıştık neyse ki müdür benim yönelimemim hakkında hiçbir zaman taraf tutmamıştı hiçbir konuya yönelimi mi katmamıştı. Bunda tabii ki biyoloji hocamızın katkısı büyük biyoloji hocamız bunun bir hastalık olmadığını çoğu öğretmene kabul ettirmişti ama matematik öğretmenimiz gibi bazı hocalar hala kabul etmemişti. Müdüre olayları anlattıktan sonra müdür beni sınıfa yollamıştı. Sınıfa girdiğimde çoğu bakış benim üzerime dönmüştü öğretmenimiz hala gelmemiş oh en azından buna sevinebilirdim. Ben yerime geçerken hala Bana bakıyorlardı amına koyayım bok var bakın. Hızlıca yerime geçtim ve hocanın gelmesini bekledim. O sırada kapı çalındı ve içeri nöbetçi öğrenci girdi. İlk önce Mert ve iki arkadaşına sonra da bana baktı.

- müdür cezanızın haftaya olacak olan kamp gezisinde odun ve çöp toplama işi olduğunu söyledi. Dedi ve gitti.

Evet Bir de şu kamp meselesi vardı Bir ay önceden 12. sınıfız biraz kafamız dinlensin diye kamp gezisi planlamışlardı ve bu kamp gezisi birdahaki haftaya olacak aslında şu son olaylardan sonra gitmeyi düşünmüyordum ama ceza aldığım için mecbur gitmek zorundayım.

_______________________

Okul çıkışı eve geldiğimde çoktan ateşim çıkmıştı bile. Hızlıca odama çıktım bornozumu alıp banyoya gittim. Hızlı bir ılık duş aldıktan sonra çıktım ateşim birazcık da olsa inmişti.

Mutfağa geçtiğimde yıkanmış tabakları tezgahın üstünde gördüm. Bu da demek oluyordu ki annemgil yemeği çoktan yemiş. Eşcinsel olduğumu öğrendikten sonra zaten benimle aynı sofraya oturmuyorlardı bile. Hızlıca dolaba gittim içinden salam peynir aldım ve kendime bir tost yaptım. Evet daha 3 gün öncesine kadar canını ver desem verecek olan ailem şu an yüzüme dahi bakmıyorlardı. Hayır yani insanları gerçekten anlayamıyorum bir insanın önemli olan kişiliğidir yönelimi değil bir insan cinsiyete değil kişiliğe aşık olur ama insanlar bunu anlayamıyor.

Tostumu bitirdikten sonra odama geçeceğim zaman oturma odasının kapısından annemi gördüm. Oturmuş televizyon izliyordu benden tarafa döndü beni gördüğünde yüzüne ekşitip geri önüne döndü. Bu canım o kadar çok yakmıştı ki hızlıca odama geçtim gözlerim çoktan dolmuştu bile. Düşünsenize her şeyinize yardım eden sizi çok seven sizin için hayatını verebilecek biri sırf kendi cinsiyetinizden hoşlanıyorsunuz diye size sırtını dönüyor bu kadar mıydı ya gözlerindeki değerim bu kadar kolay mı atılabiliyordum bir kenara. Yatağıma gittim telefonumu şarja taktım ve yattım artık bir mucize bekliyordum gerçekten de beni olduğum gibi sevecek birini istiyordum hepsi bu. Gerçi ailen bile benden tiksiniyorken bunu bir başkasından beklemek çok saçma. Hani derler ya gün bitmeden Ümit de bitmezmiş diye benimki de o hesap işte. Gözlerimi yavaş yavaş kapanırken Bir de hafif hasta olmanın etkisiyle gözlerime karanlığa kapattım en azından uykunun kolları huzurluydu.