Sonunda akşam olmuştu . Tüm odaları gezmiş ve beraber oturup fikir edinmiştik . Sanırım çok fazla oyalanmıştık ve saat te bayaa geç olmuştu . Mina'ya ona boyama yapamayacağımızı söleyeceğim için biraz üzgündüm .
Berterle aşağıya doğru inmeye başladık . Salak çocuk önüne bakmıyordu .
Bana bakmaktan göz kayması geçirecek diye korkuyorum vallahi :D
Ama bu bi yandan hoşuma da gidiyordu . Derken tam düşündüğüm şey oldu .
Berter abiciğiniz tepe taklak yuvarlandı . Yada yuvarlanmadı diyelim çünkü ben onu tuttum . Keşke tutmasaydım da geberseydi . Çünkü onu tutim derken ikimizde düştük ve tam anlamıyla hazin bir son . Gözlerimi açtığımda tam dibimde iki çift gözle karşılaştım . Evet doğru Berter üzerimdeydi .
Hemen kendini toplayarak benide ayağa kaldırdı . Elinden destek alarak ayağa kalktım fakat elimi çekmeyi unuttum . '' Teşekkür ederim , özür dilerim '' zırvalıklarından sonra hala elini tuttuğumu yeni farkettim ve utanarak hemen geri çektim .
Umarım mina bu sahneye şahit olmamıştır diyerekten başımı o tarafa doğru çevirdim . '' Ohh '' elinde boya kalemiyle uyuya kalmıştı . Ben hemen fısıldayarak Berter'e :
- Mina uyuya kalmış odası nerde hemen yatıralım çocuğun beli filan tutulur şimdi . 'dedim .
Berter beni başıyla onaylayarak çaprazdaki odayı gösterdi . Gidip Mina'yı kucağıma aldığım sırada yanıma gelerek :
+ Yaa, napıyosun o ağırdır . Taşıyamazsın ver bana hadi , dedi .
- Yok valla bak taşırım ben .
+Ya ver işte
-Ya hayır dedim .
+ Ben senin patronunum ve sana ver diyorum diyerek , sırıttı .
Buna bişey diyemezdim . Beni tam püf noktamdan vurmuştu . Yavaşça Mina'yı onun ellerine vererek arkasından ilerledim .
Berter Mina'yı yatırmış ve ışıkları da kapatmıştı . Tam kapıyıda çekiyorduki Mina bişey söledi .
- Deril ablam benimle yatmassa uyumam . Ben o sırada araya girerek konuştum .
+ Ama ablam benim gitmem lazım . Buraya işim için geldim . Yani sizin misafiriniz değilim .
Berter konuşmaya başladı :
+Hayır kalabilirsin gerçekten sıkıntı yok , dedi .
Tamam o zaman bakışlarımı Berter'e attım .
Zaten beni evde bekleyen kimsemde yoktu . Önceleri vardı tabii çok önceleri .
Bu konuyu düşünmek istemiyordum . Ama ne yaparsam yapayım aklımdan çıkmıyor ve her gece beynimin bi köşesinde canlanıp beni rahatsız etmeyi başarıyordu .
Birkaç dakika sonra Berter bana pijamalarından birini verdi . Bende yavaşça Mina'nın yanına sokuldum . Berter ışıkları çoktan kapatıp gitmişti . Mina zaten derin bir uykudaydı .
Ama ben hala aynıydım . Gözlerimi ilerdeki çok küçük bir ışık demetine diktim . Ve geçmişime gittim . Her hatırladığımda bana acı veren geçmişim .Annem ,babam ve kardeşim .
En çokta annem ve babam . Onlar öldürülmüştü ve biz bu yüzden böle bir hayata maruz kalmıştık . Bunları düşündükçe içimdeki intikam hissi büyüdü de büyüdü . Yıllar önce bunu araştırmıştım . Annemi ve babamın sadece basit bir kazayla öldü haberi çok saçmaydı . Bunun böyle olmadığını biliyordum .
Bir şey vardı . Ortada büyük bir suç vardı . Ve üstü örtülmüştü çok açık ve netti . 40'da giden bir araba bir direğe çarpmıştı ve içindekiler ölmüştü öylemi . Bana böyle denilmişti . İnanmamıştım araştırmıştım . Fakat bu kimse suçunu öle bir kapattırmıştı ki gerçeği herkesten saklıyordu . Belkide bunu tekrar yapmalıydım .
Şuandan itibaren kendime bir söz verdim . Yıllar önce araştırmayı bıraktığım bu konuyu yeniden araştıracaktım . Annem ve babam rahat yatmalıydı . Adalet bu olmamalıydı . Sonunda gözlerimi kapttım ve derin bir uykuya daldım ...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalbimin Patronu
Подростковая литератураSevmem ben ışıkları hayatım hep karanlıktı çünkü , insanlar bana acırdı , kardeşime acırdı . Bir iç mimarın hayatı eğlenceli olmalıydı , renk cümbüşüne dönmeliydi adeta, benimkiyse siyah sadece tonunu bilmediğim koyu bir siyahtı.. Beni değiştirense...