O da gitti. Sorunun ben de oldugunu başından beri biliyordum ki nitekim kendisine de kötü bir insan olduğumu söylemiştim; ikide bir gelip bana onu ne kadar umursamadığımı, ne kadar empatiden yoksun olduğumu, ne kadar ben merkezci olduğumu söyleyip duruyor. Başında onu uyardığım şeyleri şimdi de bana mı yakınıyor? Üzücü yanı ise hissedemiyorum. Pişmanlık, özlem, hüzün.
Hiçbir şey.Hiçbir şey. Hiçbir şey hissedemiyorum. Tüm arkadaşlarım onun tarafını tutuyor. Hak vermiyor değilim ama ben tek bir pişmanlık kırıntısı göremiyorum kendimde.
Beni sevmek bu kadar zor oluğu için özür dilerim. Benimle hiç tanışmamış olmayı diliyor musun? Dilemelisin. Çünkü olur da bir gün tekrar kollarıma dönersen yine aynı kalp kırıklıklarını yaşayacaksın; nitekim benim kollarım hiçbir zaman senin için açık olmadı. Olduramadım. İstediğin ilgi alakayı vermedim, veremedim, vermem de.
Kendim dışında kimseyi sevemediğim için özür dilerim nitekim bunu bile yapabiliyor muyum emin değilim.
Belki döner geri gelirsin. Beraber tekrar beni severiz.
Gel tekrar beraber beni sevelim.
Dürüst olmak gerekirse uyumlu bir çift olduğumuzu hiç düşünmemiştim doğrusu. Belliydi yol ayrılıklarının yaşanacağı, ne ortak bir zevkimiz vardı ne ortak bir kültürümüz. Sen beni sevmiştin, ben ise senin beni sevişini.
Benim için çabalamanı, beni değiştirmeye çalışmanı, kötü bir insan olmadığıma inanmanı, daha sonra ise sana kötü geldiğimi söylemeni, değişmem gerektiğini söyleyip değişiyorum rolüme inanmanı. Ben bunu sevdim.
İçten içe sana ilgi göstermem için kıvrandın ama bunu hiçbir zaman bana göstermedin. Hiçbir zaman peşimden koşup, kendini harap etmedin. İşte senin hatan buydu. Yaptın elbet biraz ama yeterli değildi.
Bana "Sevdiğini söyleyip şimdi benimle düşmanımmış gibi konuşuyorsun komik." dedin. Ben seni hiçbir zaman sevemedim, ki zaten herkes benim sevme yetisinden yoksun olduğumu bilir. Ben sadece takıntı yapardım ve bu sende olmadı. Sen beni severken ben hep başkalarını sevdim nitekim sorunumuz da burada başladı. Ben başkalarını düşünüp, takıntı yaptıkça senden uzaklaştım ve sen fark ettin.
Hikayenin üzücü yanı onları da sevemedim. Aralarından biri yazsın diye kıvranıyorum hâlâ, habire mesajlara bakıyorum. Sen aklıma bile gelmiyorsun. Muhtemelen benden bir geri dönüş mesajı bekliyorsundur, belki bir özür, gönül alma?
Senden sıkıldığımda bile ayrılmak istemedim kendimi tekrar yalnız hissederim korkusuyla lakin bitti, sen yazmıyorsun ve ben omuzlarımdan büyük bir yük kalkmış gibi hissediyorum. Yalan söylemeyeceğim bir yanım hala seni avucumun içinde tutmayı istiyor, geri dönmeni.
Olur da dönersen çok bir şey değişmeyecek. Ben aynı ben kalacağım ve sen değişmem için nasihatlar verip habire beni düşüneceksin.
İyi bir kız arkadaş olamadım ama umuyorum ki eski sevgililerin arasında en kötüsüyümdür. Her zaman içinde "Ah keşke olabilseydik." diyeceğin bir ukde, hayatında hiçbir zaman unutamayacağın bir travma.
Olmadı, olduramadık.