Telefonumun çalmasıyla telefona uzanıp gözlerimi açmadan kabul ettim aramayı."Hadi gel Felix Yuna'nın küzeni geldi." Dedi Ryu sinirle.
"Geliyorum." Oha bu ses ne? Dedi Ryu kendi kendine.
Telefonu kapatıp tuvalete gittim. Saçlarımı taramaktan vazgeçtim. Hızlı olmalıydım.
Yüzümü yıkayıp üstüme siyah bir tişört, altıma yırtık açık mavi kotumu giydim. Beyaz çoraplarımı hızla geçirdim. Spor ayakkabılarımı giyip evden çıktım.
Konuma baktım. Telefon, anahtar...tamam her şeyi almışım.
Konuma gittim.
"Kim o?"
"Lixie." Dedim. Ryujin kapıyı açtı.
Kucağında duran çocuğu bana uzattı. Kucağıma aldım. Ayakkabılarımı çıkarıp içeri girdim.
"Çocuklar ile aran iyi değil sanırım." Dedim ağlamaktan gözleri kızarmış çoçuğa bakarak.
"Sanane." Diyerek koltuğa oturdu.
"Kaç yaşındasın sen?" Dedim onu yere bırakarak.
"Beş." Gülerek "l'm Foive." Dedim gülerek.
"Ne diyon?" Dedi Ryu koltukta.
"Skz Family yazarsan videoda var. Chan'ın ünlü lafı." Yere oturarak çocuğu kucağıma oturttum.
"İsmin ne?"
"Gunwoo." Dedi. Kafa salladım.
"Ne oynayalım?" Dedim.
"Oyuncak var mı sizde?" Ryu'ya baktım. Kafa salladı.
Bir odaya girdi ve bir kutu getirdi. Kutuyu açınca içinden bir sürü oyuncak çıktı.
"Oyuncaklarıma zarar vermeyin." Dedi sert bir şekilde.
"Senin mi?"
"Ne?...yani hayır, evet...Sanane!"
"Hah! Benimde var biliyor musun? Ama daha az var. Çünkü üyeler sen bebek misin diyor. Boşuna paralarını harcama diyip izin vermiyorlar." Ryu buna şaşırarak elinde duran telefonu koltuğa bıraktı ve yere yanıma indi.
"Sen ciddi misin?" Barbie olan bir kaç oyuncağı çıkarırken.
"Evet, sana yalan borcum mu var?"
"Hayır sadece şaşırdım. Yani sen erkeksin ve genelde erkekler araba ile oynar ve bir süre sonra ben adam oldum diyip bırakır." Kafa salladım.
"Bunlarla oynayalı mı?" Dedi Gunwoo'ya. Kafa salladı.
"Ben bunu almak istiyorum." Diyerek üç Barbie aldı. Bunlar diyceksin aman boşver.
"Sen?" İki tane barbie aldı. Bana da iki tane düştü. Bir erkek bir kız vardı bende. Diğer hepsi kızdı.
"Hey hanginiz benim karım olucaksınız ve çocuklarım." Gunwoo "biz çocuğuz." Dedi. Kafa sallayarak Ryu'ya baktım.
"Siz hanımefendi?" Göz devirerek.
"Bu olsun. Şu İkiside büyük çocuk olsun." Dedi benim elimde ve onun elinde duran kızı göstererek.
"Okey bebiş." Diyerek kutuyu biraz ileri ittim.
"Karıcım yemek hazır mı kurt gibi açımda ben. Daha yeni kalktım çünkü." Ryu koluma vurdu "gerçekten açsın dimi?" Kafa salladım.
"Çocuğum sen aç değil misin?" Dedim Gunwoo'ya dönerek. Elindeki kızlardan birini oynatıp "eveet." Dedi uzatarak.
"Ahh! Tamam oyundan sonra yemek yaparım." Kafa salladım.
"Oyunda da yapsan ya karıcım. Hani bizde kendi dünyamızda insanız ya."
"Evet evet." Dedi Gunwoo.
"Hiçbir şey anlamadı çok eminim." Dedim gülerek ve Gunwoo'nun yanaklarını hafifçe sıktım. O da minnak eliyle benimkileri sıktı.
"Yemek hazır." Diyerek bir kaç minnak ta ak koydu ortaya.
"Sonunda." Diyerek bacaklarını büktüm ve oturttum. Gunwoo iki kızı da alıp ortaya bastırdı ve tabakları dağıttı.
"Hayvan mısın çocuk sen içinde ne var senin? Benim yemeğimi de yedi." Gülerek elimi karnına koydum.
O da gülerek elimi çekti karnından.
"Sen böyle doğurdun çocuğu." Dedim.
"Ben mi? Beni mi suçluyon?"
"E böyle aç anadan kurt çıkmadığına dua ediyorum." Dedim gülerek.
"Hıh küstüm." Gülerek Barbie'nin yanağından öptü Ken.
"Barıştık mı nazlı kadın?"
"Barıştık." Dedi gülerek.
"Aaa anne baba bakın ben uçuyorum." Dedi Gunwoo.
"Oyunda uçmak yok." Dedi Ryu kaşlarını çatarak.
"Bende doğruruyorum yardım edin." Diyerek kendimi yere attım. Gunwoo gülerek elini karnıma koydu.
Ryu biraz yaklaşarak baktı. "Saçmalama."
"Kafanızı koyun tekmeliyo." Dedim. Ryu kafasını koydu gülerek.
Karnımı yukarı oynattım. Gülerek doğruldu. "Bende bende." Gunwoo'da koydu. Aynı şeyi yaptım.
"Ahh! Hayır olamaz bana da tekme attı." Dedi tatlı sesiyle ve kendini yere attı. Gülerek doğruldum ve karnından gıdıkladım. Gülerken "seni de mi tekmeledi." Dedim. Belinden tutup onu kaldırdım.
"Hadi bunları toplayalım da yemek yiyelim." Dedim. Hep beraber topladık.
"Hadi yemek yapalım." Dedim ve mutfağa ilerledim.
"Saçmalama sen yapamazsın ben yaparım." Dedi Ryujin.
"Sen öyle san. Gods menü şarkımızı duymadın her halde. 5 star Michaline" kafa salladı.
"Yap bakalım." Dedi koltuğa Gunwoo ile giderek.
Yirmi dakika sonra.
"Hazır." Diyerek masaya koydum tabakları.
"Vay görünüşü kadar güzeldir de inşallah yemek." Diyerek oturdu. Gunwoo'da oturdu ve yemeğe başladılar.
Onları izledim ayakta.
"Nasıl?" Dedim. Gunwoo "çok güzel." Dedi. Ryu "ben daha iyi yapardım." Dedi ama içten içe beğendiğini biliyordum.
Bende oturup yemeye başladım.
Tüm gün oyun oynadık. Yorulmuştuk. Saat on olunca Gunwoo kucağımda uymuştu. Biz film izliyorduk.
Saat on iki olmuştu. Ryujin'in kafası yavaşça omzuma düştü.
Gülümseyerek bende kafamı geriye koydum ve gözlerimi kapadım.