"Aha Ryu geliyor ben kaçtım." Diyerek uzaklaştı Changbin.
"Korkak." Diyerek bana gelen Ryu'ya baktım.
"Lix!" Diye bağırdı ama ben dik durmaya devam ettim.
"Yes." Dedim gülümseyerek.
"Ta kendisi." Diyerek kendi etrafımda döndüm.
"Yuna seninle konuşucak!"
"Neden lan?" Dedim kaşlarımı çatarak.
"Nerden biliyim?"
"Onu demiyorum o neden gelmedi."
"Bilmiyorum!" Diye bağırdı.
"Ok." Diyerek omuz silktim ve Yuna'ya doğru yürüdüm.
"Benimle konuşucakmışsın bebiş." Dedim. Kafa salladı arkaya bakarak. Bende arkama baktım. Ryu vardı. Aynı yerden bizi izliyordu. Sonra izlemiyormuş gibi yaptı.
Gülümseyerek önüme döndüm ellerimi cebime sokarak biraz eğildim "evet?"
"Benim kuzenim gelicek de. Biz şu gerizekalılarla dışarıda olucaz siz ikiniz gelmiyorsunuz ya Ryujin ile. Kuzenime bir günlük bakar mısınız?" Dedi Yuna.
Kafa salladım. "Sen iste her şeyi yaparım bebiş ne zaman?"
"Yarın okul yok ya. Sen bize gel. Ryujin sana kapıyı açar." Kafa salladım.
"Yarın okey?" Diyerek arkamı döndüm. Geri çocukların yanına döndüğümde Changbin bana ters ters bakıyordu.
"Banada öğret kızları nasıl etkin altına aldın." Omuz silktim.
"Bu bir sır." Diyerek gülümsedim.
"Ne konuştunuz?"
"Siz yarın hep beraber bir yere gidiyorsunuz ya ben ve Ryujin Yuna'nın kuzenine bakıcaz."
"Seni yemesin." Dedi kafasını uzatarak Ryujin'e bakan Jisung.
"Saçmalama." Dedim gülerek.
"Ya bu cesaretten bende istiyorum." Dedi Hyunjin.
"Biliyorum." Dedim gülerek.
