3.BÖLÜM

350 15 17
                                    

Kanatın 10.Bölümde nefretimde aşkım kadar güçlüdür dediği yerden itibaren...

Ekimden

Resmen sandelyeyi atıp gitmişti. Bizden, anlamadan dinlemeden bu kadar çabuk mu vazgeçmişti?
Benim de kalbimin onun ki kadar kırıldığını görmüyordu, daha çok kırmak istiyordu. O zaman ödeşecektik aklınca.
Gözlerindeki nefret bana acı veriyor
Keşke herşey bu kadar zor olmak zorunda olmasaydı..

Selim hoca sandalye atma olayı yüzünden marangoza gideceğimizi söyledi. Bir bu eksikti zaten..
Son olayların üzerine tuz biber olacak

Bekir: Marangozhane bize iyi gelecek yaralarımızı saracak bakın görün.

Ayşe: Tabi Bekircim pozitiflik yayacak zamanı buldun gerçekten

Hazal: Aa Ayşecim lütfen Bekir hep çok pozitiftir

Aralarında ki makaraya katılacak gücü bile kendimde bulamıyorum çünkü gözüm Melisayla sarılan Kanat'a takılıyor.

Sinirlerim tepeme çıktı nasıl bu kadar gurursuz olabiliyor bu kız? Daha ayrılalı yarım saat bile olmamışken, gidip sevgilimin pardon eski sevgilimin kucağına atlıyor.

Ekim: Sizde var ya aşırı iyi yardımcı oluyorsunuz insana gerçekten.

Bekir: Kız sen hala nasıl yaşıyon ben anlamadım valla. Git karalar bağla yas tut bişeyler yap. Tamam bak güçlüsün Ekim valla Kanatta anladı. Senin çekecek çilen varmış benim kınalı kuzum. Vah vah başımıza bunlarda mı geleceydi.

Hazal: Bekir sus ya sus bizi rezil rüsva etin..

Ayşe: Öyle deme pozitiflik perisine diye tırnak içinde söylediğinde biraz olsun gülebilmiştim.

Servise bindiğimizde Melisa Kanatın göğüsünde yatıyordu. Şuan orda olmak ne kadar isterdim diye düşündüğümde bunun uzun bir süre olamayacağını fark ettim..

Böyle zamanlarda içime acı bir hüzün çöküyor. Kendimi babamın beni o gün o lunaparkta bıraktığı gün kadar mutsuz ve üzgün hissediyorum.

Sonunda vardığımızda içeri girmiştik.

Gruplara ayrılmış bir şekilde marangozhanede yapılacak şeyleri yapıyorduk. Masa, sandalye gibi...

İşimiz bittiğinde Selim hoca gerçekten çok iyi bir iş çıkardığımızı marangoz Ali Abi de istediğimiz herhangi birşey yapabileceğimizi söyledi.

Melisa: Aşkımm ben sana kalp yapmak istiyorum

"Yap yap, onunda kalbi tahtadan zaten" diye ağzımdan kaçırdığımda herkesi bir gülme aldı.

Kanat gözlerini devirmekle yetindi. Bana aşırı bir şekilde gıcık oluyor şuan büyük ihtimal ama yapacak birşey yok o havalara girmeden önce düşünecekti.

Sonunda ordan çıktığımızda Melisa ve kızlar plan bir yerde buluşmak için yapmaya başlamıştı bile.

Ben asla gitmeyi düşünmediğim için dinlememiştim bile. Ama nedense bizim çocukların böyle saçma organizasyonlara koşa koşa gidesi tutar.

Bekir: GİDİYORUZ

Ekim: GİTMİYORUZ

Ayşe: Yaa Ekim gidelimmm. Bencil olma bu kadar kız! diye cırladığında

Hazal: Ayy gitmeyelim kafam kaldırmıyor benim artık, bunları olayları

Ekim: Ayrıca sen sevgilinle 5 dk fazla vakit geçiricen diye biz oralarda sürünmiyecez olan var olmayan var ya asıl sen bencil olma diye ben de cırladığımda

Bekir hepimizi şaşırtarak bugüne kadar ki en mantıklı ( 2 dk sonra bu fikrimden vazgeçecektim) fikrini sundu.

Bekir: Şuanda 2 kişi gidelim 2 kişi gitmeyelim diyor birine daha sorarız onun fikrine göre kararımız şekillenir dediğinde tamam dedik.

Bekir: O zaman şöyle birilerine sorayım ben

Gidip Ece'ye gidip gitmeyeceğini sormaz mı?! Ece tabii ki Melisa'nın kölesi asla gitmemeyi göze alamaz "gidiyorum" dedi ve hiç birimiz bu cevaba şaşırmadık .

Kafayı yememe bir kaldı sabrımın sınırlarındayım !

10 dk sonra tıpış tıpış kafeye gidiyorduk..
Bütün okul oradaydı Kanatta sevgilisinin yanındaydı.

Ama orası pek kafe gibi değildi bar gibi, ama değil.. Nerden buluyorlar böyle yerleri acaba?

Ayşe Dağhanın, Bekir de Ceydanın yanına Hazal'da lavaboya gittiğinde yanlız kalmıştım.

Bir yere gidip oturduğumda yanıma bizim yaşlarımızda bir çocuk geldi.

Adı Mertmiş. Biraz konuştuktan sonra (5 dk) aynı şeylerden hoşlandığımızı fark etniştik.
Söylediği birşeye güldüğümüzde Kanat yanımıza geldi.

Kanat: Ekim bir sıkıntı mı var?

Ekim: Hayır yok

Mert: Sen hayırdır bilader bizim yanımızdaki bayanımıza
diye sataştığında

Kanat " nerden senin oluyor lan mal mı bu " diye kafa attığında Mertte yerden kalktıktan sonra yumruk atmıştı Kanat yerden kalktıktan sonra hamle yapacakken

Ekim : Kanat dur. Sen bi gelsene benimle diye Kanatı arka tarafa doğru getirmiştim.

Ekim: Ya napıyorsun iyi misin sen?

Kanat: Senin kadar değilim
diye Merti ima ettiğinde

Ekim: Sen bu konular hakkında hiç konuşmamalısın bence demiştim.

Kanat: Anlamıyor musun Ekim çok canım yanıyor. Beni kandırmışsın aşkın yalanmış, benden ne yapmamı bekliyorsun?

Ekim: Beni dinlemeni bekliyorum! Dinleseydin, sana hislerimin, aşkımın yalan olmadığını söylerdim. Gidip Melisanın kollarına atlamasaydın mesela

Kanat: Konuşacak çok şey var hala ama, Ekim...

Ekim: Hm

Kanat: Ekim şurası çok acıyo diye dudağının kenarını gösterdiğinde muzipçe gülüyordu

Ekim: Ee napıyım Kanat.

Kanat: Yanii bilemedim ki şimdi barışmamız için öpebilirsin mesela

Ekim gülümsediğinde yaklaşıp öpmüştü.

Ayrıldıklarında

Kanat: Anlat bakalım anlatacaklarını

Ekim herşeyi, Leyla için yapmak zorunda olduklarını, yaptıkları karşısında Leyla'nın yaptıklarını herşeyi en ince detayına kadar anlattığında

Kanat özür dilemişti..

Bu sefer Kanatın başlattığı öpüşmeyle öpüşmeye devam ettiler....

Bölüm Sonu

Ayy Selam yinee 🤍

Art arda iki gündür bölüm atıyorumm
Oy sayıları çok az fakat:( lütfen oy verip bol bol yorum atar mısınız 🙏
Daha uzun yazmaya çalıştım bu sefer.:)
seviliyorsunuzz hoşça kalınn 💛

İstek bölümleriniz ▶️

• EKKAN ONE SHOTS •Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin