Jungkook's pov:
Saate göz ucuyla bakınca bile ne kadar kalite ve pahalı olduğunu anlıyordunuz. Bende böyle birşeyin benim evimde kalmasını istemediğim için şuan Big Hit binasının önündeydim. Derin bir nefes aldım ve içeri girdim.
"Buyrun?"
Kapıdaki güvenlik önümü kesip sert tavrını ortaya koyunca bir adım geriledim. Ancak silkelenip duruşumu düzelttim.
"Ben Kim Taehyung'un saatini getirmiştim."
Güvenlik bana ters ters bakmış ve elimdeki uzatarak gösterdiğim saati almıştı sertçe. "Verdin saati, hadi git şimdi." Dedi otoriter sesiyle.
"Ver şu saati ona kendim vereceğim. Cebe atmayacağın ne malum?"
"Ne oluyor Ji-ho? O benim misafirim."
Dün evime gelen esmer erkeğin gür sesi kulaklarıma doldu bir anda. Hesap vermek zorunda kalmayacaktım.
Yanıma geldi ve ufak bir selamlaşma sonunda korumanın elinden saatini almıştı. "Hoşgeldin Jungkook, lütfen beni takip et."
Dediğini yapıp ilerlerken kısa sürede beni yakaladı ve önümde yürümeye başladı. "Saat için teşekkür ederim. Zahmet edip buralara kadar geldin."
"Eğer bende dursaydı kendimi kötü hissederdim. Vicdanımı rahatlatmak için geldim ayrıca belki de hırsızlık ile suçlanırdım. Bunu istemem doğrusu."
"Sende haklısın, doğru söze ne denir? Bir şeyler içmek ister misin? Odam hemen üst katta."
"Sağol ben saat için geldim, şimdi de gidiyorum. Mümkünse görüşmeyelim."
Hızla ordan uzaklaşmaya başladım. Burada olmak bile basıyordu beni. Çocuklar nasıl dayanıyordu böyle kasıntı bir yere aklım almıyordu.
"Çıkmasına izin vermeyin!"
Taehyung'un gür sesi kulaklarımın pasını silerken ofladım. Tam kapıdan çıkacakken güvenlikler önümde durup buna engel oldu.
"Hey, beni ne hakla burda tutmaya çalışırsınız?!" Aralarından geçmeye çalışırken omzumdan itip sendelememi sağladılar.
Taehyung hemen dibimde bitip, "Ben izin vermedikçe bu şirketten çıkışın olamaz Jungkook." Diye kulağıma doğru kısık sesiyle konuşunca sinirden küplere bindim.
Hızla arkamı döndüm ve sert bakışlarımı yüzünde gezdirdim.
"Eşkıya mısınız be siz piç kuruları! Bu yaptığın kişisel hakları ihlal etmek. Beni burada tutamazsınız lan!"
"Sakin ol jungkook, tek istediğim bu şirketi gezmen. Bunu yapıp gidebilirsin. Zor olmamalı bence?"
"Sonra gitmeme izin vereceğine söz ver."
"Söz."
^^
"Son olarak burası da kızlarımın prova odası. Bakma kızlarım dediğime onlarla ben ilgileniyorum diye sahipleniyorum sadece."
Vay amına koyayım, çok büyüktü lan burası! Bizim sahneler kadar vardı neredeyse.
"İçeriyi gezmek ister misin?"
Kapının ağzında durduğumuz için içeriyi net şekilde inceleyemiyordum. Başımı salladım ve içeri girdim.
Gözlerim ilk hoparlörlere takıldı. Tanrım evime istediğim hoparlörün aynısıydı.
"Bu.. ben bundan evime almak istiyordum ama çok şiddetli olduğu için alt kata koyamazmışım." dudak büze büze onları incelerken Taehyung tam arkamdan belirdi.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Producer ✔️ | T.K
RandomKim Taehyung Jeon Jungkook'u elde etmeye çalışıyordu. Texting + düz yazı Seme Taehyung Uke Jungkook İlk yayın tarihi 22/05/2023