Fotoğraf Makinesi, Hyunlix

6: Öpersen hiç birşeyi kalmaz

Yazar'dan

Seungmin hemen evden çıkıp Chan'ın attığı konuma gitmek için taksiye bindi.

Chan ise Seungmin'in geleceğine mutlu olup gülümsemişti. Ama dudağı patladığı için gülümserken dudağı acımıştı.

Yaklaşık beş dakika sonra zil çalmıştı. Chan, heyecanla kapıyı açmaya gitmiştki. Seungmin'i görünce tekrardan gülümsemiş. Ama dudağı tekrardan acımıştı sağ elini dudağına koyup kaşlarını çatmıştı.

Seungmin hemen yanına gidip dudağına bakmıştı.

"Baya kötü olmuş."

Chan, Seungmin'in onun dudaklarına baktığını fark ettiğinde sadece Seungmin'in yüzünü incelemeye başladı. Seungmin Chan'ın kendine baktığını anlayınca gözlerinin içine baktı birkaç saniye sonra ise gözlerini kaçırdı.

Chan, Seungmin içeri geçebilmesi için kenara çekildi. Seungmin aşağı halıya bakarak içeri girdi. Chan gözleri ile işaret ettiği odaya girdi Seungmin. Arkasındanda Chan.

Seungmin koltuğa oturup beklemeye başladı. Chan ise sehpanın üzerindeki ilk yardım çantasını alıp yanına geçti.

Seungmin pamuğu alıp Chan'ın çenesindem tutup dudağını silmeye başladı.

~Yazarınız pansumanda ne yapıldığını bilmiyor :"~

Chan ise sadece Seungmin'in yüzüne bakıyordu. Her ayrıntısına kadar. Ne de olsa bu şans bidaha ayağına gelmeyecekti.

Öyle sanıyordu.

"Acıyor mu?" Seungmin elini Chan'ın çenesinden çekip bakışlarını Chan'ın dudaklarından ayırmadan sordu.

"Öpersen hiç birşeyi kalmaz."

Seungmin gözlerini Chan'ın dudaklarından çekip gözlerinin içine bakmaya başladı.

Sadece birbirlerine baktılar Seungmin biraz eğildiği için alttan bakıyordu.

~Aklıma KutEr geldi Kutay boyu kısa olmasına rağmen eğilerek alttan bakıyordu bi ara Erdeme~

Seungmin'in yutkunma sesi ile ortamın sesizliği bozulmuştu. Chan sırıtmaya başladı. Sağ elini Seungmin'in çenesine yerleştirdi.

Seungmin gözlerini kırpıştırdı. Ve tekrardan yutkundu. Chan biraz daha yaklaştı

"Öpmeyecek misin?"

Seungmin sadece Chan'ın gözlerinin içine bakıyordu. Chan tekrardan yaklaştı

"Ama o zaman çok acır."

Chan elini Seungmin'in çenesinden geri çekti. Geriye çekildi. Seungmin kendine gelip dik durdu. Bir kaç dakika sonra Seungmin Chan'a pansumanı yapmayı bitiridi.

"Birşeyler ister misin?"

"Yok sağol, tuvalet nerdeydi?"

"Gel."

Chan oturma odasından çıkıp koridorda biraz ilerledikten sonra diğer kapılardan farklı bir kapının önünde durdu.

"Burası ben mutfaktayım sen oturma odasına geçersin sonra."

Seungmin başını onaylarcasına salladı. Chan mutfağa gittikten sonra tuvaletin kapısını açtı.

Chan ise mutfaktaki dolabı açtı. Bakındı biraz ve en alttaki dondurmalardan iki tane aldı. Gökkuşağılı renklerindeydi bir tanesi diğeri ise sade vanilialıydı.

Evde pek birşey yoktu uzun süredir alışveriş yapmıyordu.

Elindeki dondurmaları alıp oturma odasına gitti.
Seungmin içerde öylece oturuyordu yanına gidip başında dikildi.

"Evde ikram edebilecek birşey yoktu. Hangisini istersin?"

"Bilmem, vanilyalı olur."

Chan vanilyalı dondurmayı Seungmin'e uzatıp yanına oturdu.

Bunu al yeni gonder

Chan
seungmin ile dondurma yiyoz çatlayın (benimki gökkuşağılı)

Changbin
keşke jeonginle bende beraber yesek

--

"Buda taktı Jeongin'e"

"Ne?"

"Ah, öylesine bişey yok ya"

Chan telefonun ekranını kapatıp yanına bıraktı.

"Jeongin mi dedin sen?"

"Evet, neden ki?"

"Jeongin'e mi aşıksın yoksa?"

"Sen varken kimse dikkatimi çekmiyor be güzelim. Aa yok öyle bişey arkadaşımın ilgisini çekmiş olabilir ama"

"Hangi arkadaşın?"

"Changbin."

"Ne ananın amı ama!"

"Anamı karıştıma. Ve neden o kadar şalırdın ki?"

"Jeongin Changbin'in ilgisini çekmiş olabilir mi dedin sen?"

"Evet, neden ki?"

"Ay sonunda kurtuluyorum şükürr! Minho'da Jisungla sevgili olsa oldu bu iş."

"Nasıl yani?"

"Jeongin Changbin'e aşık bir yıldır. Jisung'un mesaisi var zaten belirli saatlerde "Minho'nun fotoğraflarına bakmak" diye. İkisi aşklarını anlatmatan başımın etini yedi."

Chan Seungmin'in bu haline gülmüştü. Seungmin eline akan sıvı ile eline baktı. Dondurması eriyordu. Daha fazla akmaması için diliyle dondurmayı yalamaya başladı.

Chan onu kısa bir süre Seungmin'i izlemişti.

Sonradan önüne dönüp dondurmasını yalamaya başladı. Onun dondurmasının erime ihtimali yoktu ama bir yere kadar. Seungmin'in dondurması akışkanken onu ki buzdu.

İkisininde dondurması bittiğinde biraz sessiz durdular. Chan Seungmin'e bakmaya başladı.
Seungmin Chan'a dönüp

"Chan"

"Noldu?"

"Susadım biraz."

"Bekle su getireyim."

Seungmin yanlız kalmayı fırsat bilip telefonu eline aldı.

Minho'ya aşığım

Seungmin
Chan'ın yanındayım eve  dönünce müq haberlerim var

Jisung
demek seungminde gidiyor aşkın ellerine ha

--

Seungmin Chan gelmeden telefonu bırakıp oturduğu yerden etrafı incelemeye başladı.

Chan suyu suyu Seungmin'e vermişti. Seungmin suyun yarısını içip bardağı sehpaya bırakmıştı.

Biraz daha oturduktan sonra Seungmin evine gitmişti.

~~~~

Kısa kestim (619kelime)