*12:30*
Taehyung gitmek için hazırlanmaya başlamıştı. Onu durdurmam lazımdı.
"Taehyung birşey söylemem lazım."
"Söyle kuşum?"
"Ben... Benim yürürken karşıma... L-Linda çıktı. Dedi ki... 'Ben buluşmaya gelmeyeceğim. Kocan beklemesin beni.' dedi. O yüzden gitme."
Taehyung ellerini yanaklarıma koydu. Baş parmaklarıyla gözlerimin yanlarını okşadı.
"Yalan mı söylüyorsun Jungkook?"
"Eve mi gitsek? Burada işimiz bitti sonuçta. Bak o da gelmiyormuş."
"Jungkook. Doğruyu söyle kızmam sana."
"Doğruyu söylüyorum Taehyung."
Terlemiştim. Ona ilk defa yalan söylüyordum. Çok suçlu hissettim. Yanıma oturup beni kucağına oturttu. Saçlarımı elleriyle taramaya başladı.
"Sen doğruyu söylerken kekelemezsin. Sana kızmam. Doğruyu söyle lütfen."
Dayanamıyordum. Sağ omzumdaki melek "doğruyu söyle" diye çırpınıyordu. Sol tarafımdaki şeytan ise "söyleme" diye... İkisinin arasında kalmıştım. Ama Taehyung'a güveniyordum. O bana destek olurdu. Emindim. Derin bir nefes alıp doğruları konuşmaya başladım.
"Ben... Sabah yürüyüşe çıkmadım. Linda'nın yanına gittim."
"Ne? Evini nasıl buldun peki?"
"Telefonunu yanıma alıp Namjoon ile olan yazışmalarınızı okuyarak öğrendim."
"Ne yaptığını en ince ayrıntısına kadar anlat."
"Ben şimdi sabah erkenden kalktım. Üstümü giyindim falan işte. Telefonlarımızı alıp silah odasına indim. Silah, bıçak ve zehir aldım. Sonra... Linda'nın evine gittim. Kapıyı açtı. İşte sarıldım falan. Masumu oynadım. İki ağladım. Dedim ki 'Taehyung ile ayrıldık. Senin tarafına geçtim.' Kandı. Dedi ki işte içeri gel falan. Masanın üzerinde duran çayını gördüm kattım zehiri. Bana çay falan yaptı işte. Dedim ki 'ya içine birşey kattıysa?' İçmedim. Çay sevmediğimi söyledim. Tüm planlarını anlattı. Ses kayıtları var."
"Aç bakalım şu kayıtları."
Elime telefonu aldım ve ses kayıtlarını açtım.
~~"Yardımına ihtiyacım var Linda. Birlik olmalıyız."
"Jungkook? İyi misin? İçeri gel lütfen."
"Linda... Taehyung ile ayrıldık. Seninle bugün bir yerde buluşacağını söyledi. Onu beraber öldürebiliriz. Sana yaşattıklarım için çok özür dilerim..."
"Affedildin Jungkook. Sorun değil. Evet bugün bir yerde buluşacağız. Sende istersen o buluşmaya gelebilirsin. Planımı sorarsan, plan şu: Buluşacağımız yer kuytu bir ara sokak. Yanıma silahlarımı alacağım ve çatışma başlayacak. Zaten yeterince adamım var."
"Çaya hiç gerek yoktu. Pek sevmem zaten. Teşekkür ederim."
"A! Öyle mi? Bilmiyordum. Başka birşey yapayım istersen? Kahve?"
"Hayır teşekkür ederim otur lütfen."
"Plan güzel. E ben de kalkayım artık. Herşey için teşekkür ederim. Minnettarım. Öğlen sana destek olmak için gelirim."
"Buluşma yerini biliyor musun?"
"Taehyung'un telefonunu ele geçirdim. Adresi biliyorum."