Selamlar Ben Meriç, Kraliyet prensesi Meriç. Hayatında saraydan baska birşey görmemiş bir prensesim ben, sabah muhafızlarla kalkarım, geceleri muhafızlarla yatarım, babam çok korumacı bir kral. Annem ben küçükken vefat etti, o yüzden bir kraliçemiz yok. Babam, annem öldükten sonra hayatını sadece bana adadı. Şimdi ise sadece beni evlendirmek istiyor.
Ben babamın bunu bana yapmasını sevmiyorum, hoşuma gitmiyor. Fakat düşündüğünüz gibi babam buna devam ediyor hemde bana hiçbir şekilde sormadan. Onun neden böyle yaptığını anlıyorum çünkü tek evladının emin ellerde olduğunu görmek istiyor. Ben ise aşık olduğum kişi ile evlenmek istiyorum...
Ha, hayır! Yanlış anlamayın sevdiğim kimse yok.
Ama hoşuma giden birisi var, bunu anlayacaksınız sadece zamana bırakın.
Hadi benimle bir süre geçirin ve hayatımın zorluklarıyla tanışın.
Artık Meriç'in hayatı başlıyordu onun seçimlerini ve yaşantısını sizde izleyeceksiniz.
Şimdiden iyi seyirler!
SABAH SAAT 08.00
Sabah sabah odama gelen dadılarım ile güne başladım. İlk olarak kalkıp yüzümü yıkadım ardından odama geri gelip sarı alt tonlu yeşil, dantel detayı olan korseli ve tarlatanlı bir elbise giydim.
Bunlardan sonra hemen odamdaki balkona yürüdüm etrafa baktım uzaktaki dağlara...
Çok güzellerdi, o kadar çok güzellerdi ki oraya gitmek için canımı verirdim neredeyse.
Tek sorunumuz bu olsa diyorsunuz biliyorum aslında ama işte bende saraydan dışarı adım bile atamıyordum, yani annem öldüğünden beri.
Neyse bu konuları geçelim şimdiki zamana gelelim. Balkona çıkıp aldığım temiz havadan sonra hemen arkamdan gelen dadıma baktım ve sordum;
-Bu gün yapılacak bir uğraş var mı Sam?
"Samantha tatlı ve iç ısıtan bir ses tonuyla konuşmaya başladı"
+Bu gün kahvaltıdan hemen sonra kuaförünüz gelecek, ardından yeni elbiseler denemek için aşağıya ineceğiz prensesim
-Anladım, peki babam beni bekliyor mu kahvaltı masasında?
+Evet efendim 1 dakika içerisinde masada olacaktır.
-Tamamdır o zaman hadi gidelim.
+Buyrun efendim.
"Samantha önümde hafifçe eğildi eğilince tebessüm edip yürümeye başladım kapımın önündeki muhafızlar kapımı açınca odamdan çıktım. Yavaş ve sakin olan asil adımlarla kahvaltı masasının olduğu odaya doğru yürümeye devam ettim."
"Odaya gelince karşımda başını dik tutan ve keskin bakışlarıyla bana bakan babamı gördüm. Gördüğüm gibi durdum, Sam ile birlikte babamın önünde zarif bir şekilde eğildikten sonra masaya geçtim. Upuzun masada sadece ikimizin olması üzücüydü hemde çok fazla, içimdeki düşünceleri bir kenara bırakıp babama döndüm ve yemeğimi yiyebileceğimin komutunu aldıktan sonra tabağımdakileri yemeye başladım"
"Yemek yerken konuşmamız tamamen yasak bu yüzden tüm yemek boyunca sustum yemek bitince önümdeki üstünde pembe lale işlemeli bezi aldım ve dudağımı sildim. Hemen sonra babama döndüm ve gülümseyip;
-Afiyet olsun babacığım.
'Dedim. Babam bana döndü ve gülümseyerek;
+Sana da afiyet olsun prensesim.
'Şeklinde cevap verdi."
"Ardından ayağa kalktım elbisemi tutup dengede durmamı sağladıktan sonrasında eğildim ve kapının önünde duran Sam'in yanına gittim"
-Hadi odama gidelim Sam.
+Hemen prensesim
Meriç ve Samantha odaya gittikten sonra sarayın 8 metre uzunluğundaki, ahşap oymalı,koyu kahve kapıları muhafızlar tarafından ağırca aralandı.
Gelen kumral tenli, kestane tonlu saçları ile prens hafif ve asil adımlarıyla Kral tahtına doğru uzanan uzun kırmızı halıda yürümeye başladı.
Kralın önüne geldiğinde ise yavaşça durdu, sakince gözlerini kapatıp eğildi ve tekrar doğrulduğunda elini göğsüne götürdü.
Ardından prens konuşmaya başladı;"
V: Merhabalar Kralım, ben Brave krallığının Ortanca Varisi Vance Brave.
İmparatorumuz beni kızınız ile evlenmem için gönderdi, tabi sizde bu arzumu kabul ederseniz.
|•|
Bu bölümlük benden bu kadar hatalarım için özür dilerim💗💗
İlk deneyimim olduğu için kötü yazmış olabilirim.
Sizce diğer bölümde ne olacak? Kral prense ne yanıt verecek?
Görüşürüz bebeklerimm🤭💗
