Evrenin laneti

kafamın içindeki ıslık

13 şubat. Saat 18.18 ve bu çift saat kızın dikkatini çekti. Macunu sökülmüş pencerenin arasında dans eden rüzgarın çıkardığı ses, yeni yeni kararan hava ve yağmur sesi ile birleşince rahatsız edici bir huzur oluştu.
Saat anlamı ise kızı çok mutlu etti. Kız böyle şeylere inanan ve hayatını buna göre yönlendiren biriydi. Saat anlamı uzun süredir müjdelediği bir şeyin gerçekleşeceğini söylüyordu.

Kız maddi sorunlar yaşıyordu. Ve uzun süredir para istiyordu. Kızın ailesi Kız daha anne karnındayken bir kaza  sonucunda vefat ettiler. Kız yetim ve öksüz kaldı. O yurtta büyüdü. Sonra 2 odalı minik bir ev kiraladı. Kirası oldukça uygundu. Ve maaşı ile geçinebiliyordu lakin Kız hep daha iyisini istiyordu.

İKRADAN
evin içinde bir o yana bir bu yana koşuyorum. Üç gündür para ve isteklerimin (onlar kesinlikle para) gerçekleşeceğine dair mesajlar alıyordum. Sonunda yaptığım ritüeller tutmuş ve hayat ilk defa bana gülmüştü.

Sonra içeriden bir şeylerin düşme sesi geldi. Hey neler oluyordu?  korkak adımlarla içeri gittim ve Aralık kapıdan içeri bir adım attım. Odadaki bazı eşyalar sanki biri tarafından aniden yere bırakıldı ve ortaya güçlü bir ses patlaması yaşandı.

Ortalıkta kimseler yoktu. Sonra kapıya birinin vurduğunu duydum ve tam anlamıyla yerimden sıçradım. Kapıya giderken aklımdan aslında kapıda kimse olmadığını ve bir ruhun benle uğraştığıyla ilgili düşünceler geldi. Ama çok şükür kapıyı açtığımda alt komşumuz remzi amcayla karşılaştım. O kadar çok korkmuştum ki neredeyse bu sinir küpü adama sarılacaktım.

Remzi amca"ikra kızım o ses neydi? Sanki bomba patlamış gibi bir ses çıktı. Cık cık cık  buda kafa yani. Lütfen daha sessiz ol bu binada kimse kimsenin gürültüsünü çekmek zorunda değil." Dedi ve gitti.

Kapıyı kapattıktan sonra bir süre yaşananları düşündüm. Normal bir zaman olsaydı Remzi amcanın dedikleri üzerine 1 saat söylenir,ve söylene söylene uyurdum. Ama şimdi söylenmek şurada dursun Remzi amcayı bile düşüneniyordum. Evimde yaşanan bu olay beni feci şekilde etkilemişti. Derin bir nefes aldım ve mutfağa gidip akşam yemeğini hazırladım.
Saat gece yarısına yaklaşmıştı ve benim feci şekilde uykum vardı. Ama uyuyamıyordum. Başıma gelebilecek şeyleri düşünüp kendimi kötü bir psikolojinin altına sürüklüyordum. Bi ara uykuya dalmışım. Uyandığımda saat 2.34 idi.
İçeriden bir takım sesler geliyordu. Bu akşam duyduğum sesler gibiydi. Lakin bu sesler bıçakların birbirine sürtme sesine benziyordu. Üzerime aldığım battaniyeyi kafama kadar çektim ve bekledim. Bazı ayak sesleri vardı. Sanki topuklu ayakkabı sesi gibiydi ve uyuduğum bölgeye yaklaşıyordu. hayaletim kadınmıydı? Ah Galiba kafayı yiyordum çünkü kafamın içinde bir ıslık sesi yankılanıyordu. Bir anda kafama soğuk bir şeyin yaslandığını hissettim sonrası ise büyük bir boşluk...

Umarım hikayemi beğmişsinizdir
Yazım hataları varsa affola. Hikayemi arkadaşlarınız ile yayıp daha büyük bir kitleye ulaşmamı sağlar mısınız?