6

339 64 40
                                    

iyi bayramlarrr💏💏💏💏

_______________

"12-b'den şu öğrenciyi çağır bana." sabahtan beri yaptığım ayak işlerine birini daha eklemesini keyifsizce izledim hocanın. elindeki kağıdı aldıktan sonra okuduğum isimse kaşlarımı kaldırmama neden oldu. seo changbin.

gerçekten onu görecek halim yoktu sabah sabah. isteksizce hocanın odasından çıkıp köşedeki sınıfa yöneldim. nöbetçilikten zaten nefret ediyordum ama changbin'i çağıracak olmam iki katı fazla geriyordu beni şu an. boğazımı temizleyip sınıf kapısına tıklattım. hoca sözünü bitirir bitirmez kafamı kaldırmadan okudum kağıtta yazanları. "seo changbin. ryuji hoca çağırıyor." sırasından kalktığını gördüğüm için kapıyı kapatma ihtiyacı hissetmeden yerime gidip masama oturdum.

changbin önümden geçerken bana attığı sinir bozucu bakışları tamamen görmezden gelmeye karar vermiştim. derdi neydi bunun gerçekten? yanlış şeyler yapan ben değildim. kendisini haklı bulması da ayrı komikti zaten.

o hocanın odasına girer girmez kapattığım test kitabını açtım tekrar. gerçekten kafama onu takacak vaktim yoktu ama bir şekilde hatasını görsün de istiyordum. 18 yaşına girmek üzereydi ve hâlâ çocuk oyunları oynuyordu. çekilmez birisi, karakterini düzeltmeli. yakışıklılığına yazık, gerçekten.

ben bu düşünceler arasında gezinirken nöbetçi masasına aniden indirilen sert el ile yerimde sıçramıştım. şaşkın gözlerle kimin masaya vurduğunu anlamak için gözlerimi kaldırdığımda karşı karşıya geldiğim yakın yüz ise kaşlarımı çatmama sebep oldu tabii. hoca falan sanmıştım, bu aptalmış demek. bu çocuğun gözleri bu kadar mı koyu kahveydi ya?

boğazımı temizleyerek elimdeki kalemi bıraktım ve kollarımı kavuşturarak arkama yaslandım changbin yerimde sıçramama gülerken. şu an ne söylesem gülebilecek gibiydi, o yüzden gülmesini durdurmasını bekledim. sonunda durduğunda gülen tek kişinin kendisi olduğunu yeni fark etmiş gibi dikleşti yerinde aniden. sinirine gitmek için "bitti mi?" diye sordum ben de.

"hayır. yüzüne her baktığımda gülesim geliyor. bu yüze kim baksa güler ama bence, öyle değil mi?"

"aklından geçirdiğin şeyler bunlar mı? demek güller açıyor yüzünde bana bakınca." madem böyle oynuyordu, ben de aynı şekilde karşılık verirdim. hafiften gülümseyerek masaya eğildim bir elimi yanağıma yaslayarak, yüzüne daha yakındım bu sayede. kafamı biraz eğerek onu süzdüm. gözlerimi üzerinde gezdirdikçe bedeninin gerginleşmeye başladığını fark etmiştim. onu germenin verdiği zevkle gözlerimi tekrar yüzüne çıkardım. "başka neler düşünüyorsun bana baktığında..?" yüz ifadesini görmeliydiniz. hayatımda hiç almadığım kadar zevk veriyordu bana resmen şu anda bu şaşkın, aynı zamanda hafiften kızaran yüz. pişman olsun istiyordum ama bir yandan da zaten birkaç ay sonra okuldan gidecek olan ve bir daha hiç görmeyeceğim birisini kafama takmanın da gereksiz olacağı geliyordu aklıma. sadece onunla dalga geçmekle de yetinebilirdim. yeterince utandığını düşünüyordum.

zilin çalmasıyla birlikte komik yüz ifadesi bozuldu ve hızla ayrıldı yanımdan. ben de yavaşça arkama yaslandım kollarımı çaprazlayarak. "sana böyle karşılık vereceğiz demek."

-

grup

changbin
arkadaşlar
felix gay galiba

chan
WKANKNAKANDAKNDKA

minho
nereden çıktı bu

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 28, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

bad blood, changlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin