KAN DAVASI -5-

İHANET

Olduğum yerde buz kestim ihanetin zehri adeta tüm bedenimi sarmıştı olmaz olamaz o yapmaz hayatım boyunca bir çok kez arkamdan vuruldum ama hiç bunun kadar olmamıştı bu benim üstüme çok gelmişti artık benim için hiç bir şeyin anlamı yoktu ölsem de üzülmezdim artık dedi ki sıla yanıma yaklaşarak 

"A kıyamam üzüldün mü"

ve cebinden çıkardığı bıçağı bacağıma sapladı ama bağırmadım ağlamadım çünkü artık hislerim ölmüştü evet ikinci kez tekrar dedi ki gard

"Ne oldu niye sustun ki"

Doğru söylüyordu neden konuşmuyorsun Vasmel neden susuyorsun neden haykırmıyorsun neden. Evet dedim ya ihanetin tüm zehri bedenimi sardı diye konuşamıyordum yavaş yavaş gözlerim karartı iniyor kendimi ölümün kucağına bırakmak istiyordum ama uyanık tutuyordum kendimi bir saat sonra tek kelime dedim 

"Öldür beni!"

önüme geldi ve dedi ki 

"Peki"

Sağ göğüsüme bir el ateş etti sonra silahı sıla aldı oda sol göğüsüme bir el ateş etti göğüslerimde artık çekilemez bir acı vardı acılar içerisinde kıvranıyordum en son gözüme bir karartı indi ve ben kendimi ölümün ve ihanetin kucağına bıraktım..

ALEV..

Gözümü açtığımda çok karanlık bir yerdeydim o kadar karanlıktı ki önümü göremiyordum ne oluyordu neredeydim tam bu sırada kumrunun sesi yankılandı kulağımda 

"Alevcim seni kendi alevinde yakacağız" 

"Neden ben"

bir anda ışıklar açıldı ani bir şekilde gelen ışık gözümün kamaşmasına neden oldu gözümü kapatıp açtığımda artık her şeyi net görüyordum bir bodrum katındaydım ellerim kalın iplerle bağlıydı sadece elim değil ayaklarımda ama ayaktaydım beni bir yay gibi bağlamışlardı ellerim neredeyse kopacak gibi his ediyordum ayaklarımda dedim ki 

"Neden neden beni istiyorsun benle Vamsel den ne istiyorsunuz"

"Senin cadı gücünü onun ise kanını"

"Alamazsınız"

"İşte sorunda burada sen izin vermedikçe gücünü o izin veremedikçe kanını alamıyoruz"

"peki kan nasıl alamıyorsunuz"

Sinirlenerek oturdu masayı aya kalkıp devirdi ve dedi ki 

"Siktiğimin vamselinde güç var o izin veremedikçe kanını alamıyoruz"

gülümsedim ben o sırada o arkasına bakıp  dedi ki 

"Askerler alevi kırmızı odaya götürün"

"Ne"

beni zorlayarak bir yere doğru götürdüler..